Albus Dumbledore gökyüzüne baktı. Gecenin karanlığına bürünmüş gökyüzüne mor huzmeler sızmıştı. Yıldızlar ardı ardına kayıyordu.Sen bizi farkettiğinde bir yağmur gibi yağacağız.
"Cassy." diye fısıldadı. "Benim güzel en sevdiğim öğrencim. Başardın..." dedi kendi kendine duygu dolu bir sesle.
***
Tom ve Bella sarayın avusuna çıkıp şaşkınlıkla göğü izlemeye koyuldular.
"Gerçekten bu oluyor değil mi Bella?"
"Bizim kızımız yıldızların gücünü taşıyor." dedi Bella gözlerini muhteşem gökten çekemezken.
"Lilith Cassiopeia Riddle, Yıldızların Kraliçesi." diye fısıldadı Tom inanamayarak.
***
Hogwarts'taki öğrencilerin hepsi dersleri boşveri kendilerini dışarı atmışlardı. Hayranlıkla gökyüzünü izliyorlardı.
Lily soğuğu umursamadan avluya doğru titrek bir kaç adım attı. Gözyaşları ondan habersiz akmaya başlamıştı bile. Minerva Mcgonagall, kadının omuzlarına kalın bir pelerin bıraktı.
"Mutlu olman gerekmez mi Lily?" diye sordu bir anne edasıyla.
Lily başını iki yana salladı. "Bu sadece onu daha fazla kaosa sürükleyecek. Ben biraz huzur bulmasını dilerken o daha çok karanlığa bulanıyor Minerva."
"Peki ya onun huzur bulduğu yer karanlıksa Lily, ya Cassy bizim yanımızda huzursuzsa. Onu buna mahkum etmemiz ne kadar doğru, hepimizin onun hakkında bir fikri var ama kimse Cassy'nin ne düşündüğünü, nasıl hissettiğini sormuyor."
***
Cassy, Gellert'ın onu nereye getirdiğini bilmiyordu ama bu önemli değildi. Önemli olan tek şey sevdiği adamın yanında olmasıydı. Gellert'ın kucağına kıvrılmış başını omzuna yaslamıştı. Gellert şefkatle onun saçlarını okşuyor ara sıra da öpücükler bırakıyordu.
Bu Cassy'i yavaş yavaş sakinleştirdi. "Banyo yapmak ister misin?" diye sordu Gellert yumuşakça. Cassy burnunu çekti. "Yalnız mı?" diye sordu. Gellert güldü. "Eğer istersen sana katılmaktan mutluluk duyarım."
Cassy başını aşağı yukarı sallayınca kucağında onunla kalktı. Üst kata yöneldi. Dudakları birbirleriyle buluştu. Gellert yatak odasının kapısını ayağıyla ittirerek açtı. Cassy'e iyi gelecek en iyi şey şefkatti.
Gellert, Cassy'i yatağın üzerine bırakıp saçlarına bir öpücük bıraktı.
"Küveti hazırlayıp geleceğim hemen." diyerek banyoya gitti Gellert. Bir kaç dakika sonra geri geldi. Cassy'i yine kucağına alıp banyoya bu sefer onunla girdi. Cassy yavaşça Gellert'ın kucağından inip üzerindekileri çıkarırken duraksadı.
"Ev cinin var mı Gellert?" diye sordu.
"Evet de neden sevgilim?"
"Ev cinini Butan Kalesi'ne yollayıp eşyalarımı getirtir misin? Babama ve Dumbledore'a birer patronus yollayacağım. Güçlerime yoğunlaşmak için yalnız kalmak istediğimi söylerim bu sayede peşime düşmezler biz de rahat ederiz."
Gellert uzanıp Cassy'nin dudaklarından bir öpücük çaldı. "Üzgünüm bunu ben düşünmeliydim. Hemen hallederim." dedi Gellert.
Cassy'e asasını uzattıktan sonra "Hena." dedi. Banyonun ortasında, genç bir Ev cini belirdi.
"Emirlerinizi bekliyorum efendim." diyerek eğildi Hena. "Hanımının emirlerini yerine getir Hena." diye konuştu Gellert. Hena bu sefer Cassy'nin önünde eğildi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlığın İçinde 〈Harry Potter AU〉
FanfictionKİTAP DÜZENLENİYOR (20.BÖLÜMDEN SONRASI BAŞTAN YAZILIYOR) Harry Potter kurgusal evreni Rowling'e aittir! ÖNEMLİ NOT: BU KİTABI SADECE CANIM SIKILDIĞINDA VEYA KAFAM ÇOK MEŞGUL OLDUĞUNDA RAHATLAMAK İÇİN YAZIYORUM. DÜZENLİ BÖLÜM GELMEYEBİLİR. Alışılmı...