15.Ceza

1.7K 149 57
                                    

BU BÖLÜM KISA OLDUĞU İÇİN BUGÜN İKİ BÖLÜM ATIYORUM <3

Dumbledore, Lilith'e soyadı konusunda şöyle söylemişti:

"Soyadın belli olmadığı için. Ve şu anda Potter ailesinin himayesi altında olduğun için sana böyle seslenilmesini istedim."

Şüphesiz bu Lilith'i deli etmişti.

Lilith, sıkıcı geçen derlerinin sonunda yatakhaneye çıkıp üzerini değiştirdi. Sonra ise istemeye istemeye Profesör Lupin'in yanına ilerledi. Draco'nun dediğine göre bütün okul onu konuşuyordu. Bu çok umurunda değildi gerçi. Yavaş adımlarla Karanlık Sanatlara Karşı Savunma Sınıfına girdi. Ve ilerleyip merdivenleri çıktı. Kapıyı tıklattı.
Kapı hemen açıldı ve Lupin içeriden çıktı.

"Seni gördüğüme sevindim Cassiopeia. Hadi gel." dedi Lupin neşeyle.

Kızla birlikte merdivenleri inip bahçeye çıktı.

"Cezanı merak ediyor olmalısın." dedi Lupin.

"Cezan benimle yürüyüşe çıkmak." dedi çok normal gibi.

Lilith ona gözlerini devirdi. Ve Lupin'i takip etmeye başladı. Avlunun yanından geçerken onun hakkında fısıldaşanları duydu.

"Ucube Potter cezaya gidiyor."

Daha fazla dayanamayıp öfkeyle bağırdı.

"Soyadım Potter değil!" dedi bu Lupin'i duraksatmış ve ona doğru döndürmüştü ama yine de hiç bir şey yapmadı.

"Ben bir Black'im!" dedi sertçe. Ardından yeniden Lupin'e doğru ilerledi. Birlikte kalablıktan uzaklaştılar.

Lupin diğerlerinden ayrılksı duran büyükçe bir ağaca doğru geldiğinde tekrar konuştu.

"Bu Şamarcı Söğüt." dedi

Asasını hızla söğütük köküne doğru sallayıp konuştu.

"İmmobilus!"

"Onu etkisiz hale getirmek için bu büyüyü yapmalısın." dedi Lupin

Söğüt hareketizleştiğinde Lupin ve Lilith iyice ağaca yaklaştı ve ağacın dibinde bir geçide doğru indiler.

Eski püski bir evden çıktıklarında Lilith etrafına iğrenir bakışlar atıyordu.

Temkinli adımlarla Lupin'i takip ederken konuştu.

"Burası nasıl pis bir yer öyle!"

Lupin içten bir şekilde güldü.

"Sürekli hizmet edilen kocaman bir evde büyüdüğünü düşünürsek bayılmaman iyi bir haber." dedi.

"Aslında bir sarayda büyüdüm profesör." dedi Lilith büyük toz yığınına basmamak için savaş verirken.

"O halde bayılmaman bir mucize." dedi Remus gülerek. Sonunda onu pis yerden çıkarmıştı. Kendilerine sessiz bir köşe bulduklarında Remus yavaşça banka oturdu. Ardından cebinden bez bir mendil çıkardıktan sonra onu da yanına serip Lilith'e işaret etti. Lilith yavaşça Remus'un yanına oturdu.

"Affedilmez Lanetlere neden bu kadar ilgi duyuyorsun Cassiopeia?" diye sordu Remus en sonunda.

"Karanlık Sanatlar içinde hakkında hiç bir şey bilmediğin tek şey çünkü." dedi Lilith bıkkınca.

"Affedilmezleri bilmiyor musun?" diye sordu Remus şaşkınlıkla.

"Tanrı aşkına neden herkes babam bir canavar gibi davranıp duruyor! Babam affedilmezler konusunda çok katı. Hiç bir şey bilmiyorum. Hatta bir keresinde onu annemle konuşurken duymuştum..."

Karanlık Lord telaşla odanın kapısını açtı. Endişeyle karısına baktı.

"Hayır." dedi hızla.

"Lilith affedilmezleri öğrenemeyecek. Asla, asla öğrnemeyecek. Onları kullanmak zorunda kalmayacak. Ben onu koruyacağım. Ben kızımı koruyacağım."

Sol gözünden bir damla yaş aktığında Bella hızla ayaklanıp kocasının yanına koştu ve hızla gözyaşını sildi. Dudaklarını şefkatle onun dudaklarına yasladı.

"Tamam... Kızımız affedilmezleri öğrnemeyecek."

Remus şaşkınlıkla kıza baktı. Lilith omuz silkti.

"8 yaşındaki biri her şeyi duyar." dedi.

"Onları özlüyor musun?" diye sordu Remus.

"Çok." dedi Lilith sesi titrerken. Hemen sonra kendini toparladı. Ve sertçe konuştu.

"Yürüyüşe devam etmeyeceksek beni geri götürür müsünüz profesör."

Fakat Lupin onu bırakmadı ve Hogwarts arazilerinde geziye çıkardı.

***

Lupin ve Lilith Hogwarts'a girdiğinde neredeyse gece olmuştu.

Köşede onları bekleyen Harry görünmezlik pelerinin altından çıkıp hızla onlara doğru ilerledi. Oldukça öfkeliydi.

Kolunu korumacı bir tavırla kız kardeşinin omzuna sardı.

"Bir daha birine ceza vereceksen daha insaflı olmaya çalış." dedi sertçe. Sonra görünmezlik pelerinini ikisinin üzerine kapattı ve hızla Gryffindor kulelerine ilerledi.

Ortak Salona girdiğinde pelerini açtı.

"Ne yaptı sana?" diye sordu hiddetle.

Lilith yavaşça Harry'nin kollarını tuttu.

"Biraz sakin olur musun Harry?" dedi sakince.

Harry durdu.

"Tamam sakinim." dedi huysuz bir tavırla.

"Ceza almadım. Sadece biraz konuştuk ve Hogwarts arazilerini dolaştık." dedi Lilith. Harry'nin yüzü bozuldu.

"Dur ne!"

"Evet Harry. Ceza falan olmadı." dedi Lilith yavaşça, sonra ikisi de yatakhaneye doğru yöneldiler.

Harry'nin aklında bin bir türlü düşünce varken Lilith sadece bu lanet kaleden nasıl kaçabileceğini düşünüyordu.

Karanlığın İçinde  〈Harry Potter AU〉Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin