31 Ağustos sabahı, evde Lilith'in canını sıkacak bir telaş vardı. Herkes çok neşeliydi. Çünkü ertesi gün Hogwarts başlıyordu.
Lilith içinden ister istemez. Keşke bende Hogwarts'a gidebilseydim diye düşündü. Canını riske edecek bir şey olmasa babasının onu mutlaka Hogwarts'a göndereceğini biliyordu.
Lilith için işkence olarak geçen kahvaltıdan sonra erkekler alışveriş için Diagon yoluna gittiler.
Lily ve Cassy ise evin derin sessizliğinde baş başaydı. Cassy odasında vakit geçirirken Lily ise salonda heyecanlı bir bekleyiş içindeydi. Neyseki bu bekleyişi çok uzun sürmedi ve sonunda Profesör Dumbledore şömineden çıktı.
Lily heyecanla ayaklandı. Dumbledore babacan bir tavırla elini onun omzuna koydu ve her zamanki gibi sakince konuştu.
"Onunla ben konuşsam daha iyi olacak Lily."
Adımları yavaşça merdivene yöneldi ve tasasız koridorun sonundaki ahşap kapının önünde durdu. Kapıyı iki kere tıklattı. İçeriden ses gelmediğinde tekrar aynı şeyi yaptı.
"Git başımdan!"
Dumbledore, yavaşça kapıyı araladı ve içeri küçük bir adım attı.
"Sizinle tanışmayı çok istiyordum Bayan Riddle. Ama sanırım şuan uygun değilsiniz." dedi Dumbledore kapıdan çıkacakmış gibi yapıp. Kızın öfkeyle parıldayan gözlerinin üzerinde olduğunu biliyordu.
"Hogwarts'a gelmeyeceğim! Özellikle de senin gibi biri orada olduğu için!"
Lilith'in emir verir sözlerini Dumbledore işittiğinde bu beklemediği bir şey değildi. Yavaşça tekrar Lilith'e döndü.
"Korkarım ki seçim yapma şansınız olmayacak Bayan Riddle. Bu sene aileniz Hogwarts'ta olacak. Tek başınıza evde kalamayacak kadar küçüksünüz."
"Onlar benim ailem değil!" diye konuştu Lilith öfkeyle. Elini karnına attı. Canı acıyordu.
"Biraz daha sakin olmanı öneririm Lilith. Yaranın seni sıkıntıya sokmasını istemem."
"Bana sakın Lilith deme!" diye bağırdı Cassy öfkeyle. Odanın camları gürültüyle patlamış ve etrafa saçılırken odanın içi keskin soğuk bir rüzgarla dolmuştu. Küçük cam parçalarından biri Lilith'in elmacık kemiğinde küçük bir kesik açtı. Dumbledore kısa bir an cama döndü. Ardından sakin adımlarla odanın içine ilerleyip Lilith'in yatağının ucuna oturdu. Elini kaldırıp kızın yarasını kapatavaktı fakat garip bir çekingenlik sardı bedenini bunun yerine elini sallayıp kapıyı kapattı.
"Olağanüstü Cassiopeia." dedi Dumbledore.
"Güçlerin tıpkı onun gibi olağanüstü..." dedi kısa bir an sustu. Geçmişin anılarına dalmış gibiydi.
Lilith de sustu. Çok öfkeli ve kırgındı. Ve ailesini deli gibi özlemişti.
"Yarın Hogwarts'a geleceksin bütün sağlık tedbirleriyle birlikte. Eşyaların ve kitaplarını ise oradan alacaksın Cassiopeia." dedi Dumbledore sonra.
"Gelmeyeceğim. Beni oraya zorla götüremezsin." dedi Lilith daha sakindi.
"Korkarım bunu yapmak zorundayım. Seni Voldemort'tan en iyi orada koruyabilirim."
"Beni babamdan korumana gerek yok." dedi Lilith ağlayarak.
"Keşke zamanında onu yalnızlıktan koruyabilseydin." diye devam etti acımasızca.
"Çok yazık ki sana hala saygı duyuyor. Ama ben duymuyorum. Ve duymayacağım. Onu bir köşeye itip arkana bile bakmadan gittiğin için sana asla saygı duymayacağım ve senden hep nefret edeceğim." dedi Lilith tıslarcasına.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlığın İçinde 〈Harry Potter AU〉
Hayran KurguKİTAP DÜZENLENİYOR (20.BÖLÜMDEN SONRASI BAŞTAN YAZILIYOR) Harry Potter kurgusal evreni Rowling'e aittir! ÖNEMLİ NOT: BU KİTABI SADECE CANIM SIKILDIĞINDA VEYA KAFAM ÇOK MEŞGUL OLDUĞUNDA RAHATLAMAK İÇİN YAZIYORUM. DÜZENLİ BÖLÜM GELMEYEBİLİR. Alışılmı...