Benim canım sevgili okuyucularım napıyorsunuz nasılsınıııız?
Benim canım sevgilü oy verip yorum yapmayan okuyucularıııım siz nasılsınız?
Öylesine alışkanlık olduğu için mi oy veriyorsunuz yoksa sevdiğiniz için mi veriyorsunuz karar veremiyorum.
O yüzden yorum yapmaktan çekinmeyelim lütfeeeeeen 💚
Benim canım ne oy verip ne yorum yapan okuyucularım siz nasılsınız efendim?
İlla sınır mı koyayım yani? Bunu hiç bir kitabım için yapmadım daha önce... Ama belki bir deneme olur ha ne dersiniz?Benin moralim bozuk hadi canlarım güzel yorumlarınızla beni tekrar yükseltin. Fikirlerinizi yazın, sevmediğiniz şeyleri yazın. Çekinmeyin. 🖤💚🖤💚🖤
Sabah uyandıklarında Hermonie yorgun kalktı. Uyandığında çoktan Lilith de kalkmıştı.
"Günaydın." dedi Lilith'e.
Lilith ona cevap vermedi. Hermoine onu yatağının başındaki komidinden siyah bir iksire uzanırken gördü. Lilith acelesizce şişeyi alıp kapağını açtı. Ardından tek dikişte içti. Sonra şişeyi avucunun içinde yok etti. Hermoine dün gece orada bir şişe olmadığına yemin bile ederdi. Biri gece girmiş ve oraya iksiri bırakmıştı. Lilith tamamen sorunsuz bir biçimde ayağa kalktığında iksirin onu iyileştirecek bir şey olduğunu anladı. Lilith kendi kendine gülümsedi. Hermonie bu gülümsemenin iyileştiği için olduğu tahmininde bulundu. Yatağının üzerine oturmuş yavaşça üzerini giyinirken Lilith yatağının yanındaki sandalyenin üzerinde duran beyaz gömlek ve gri eteği giyindi. Üzerine ise gri süveteri giyinip ayakkabılarını ve bir süre iğrenirce baktığı Gryffindor cübbesini üzerine geçirdi.
Lilith yavaşça odadan ayrılırken hiç kimseye tek kelime etmedi. Hermonie, Lilith'in toplanmamış yatağına baktı. Üzerini giyinip kendi yatağını topladıktan sonra onu da toplamayı aklının bir kenarına not etti.
"Vay canına ablam iyileşmiş!"
Lilith ne olduğunu anlamadan bir yerlerden fırlayıp hızla kollarını Lilith'e dolayan Daniel çenesini kızın karnına yaslayıp Lily'nin aynısı olan gözlerini kıza dikti. Ona ablası olmadığını söyleyecekti ama bunu yapmadı.
"Sana da günaydın ufaklık." dedi Lilith sakince. Bıyık altından güldüğünü Harry yakalamıştı.
"Sizi lanet olasıca Gryffindor'lar." dedi Lilith hafif şakayla Daniel'ın Gryffindor'a seçildiğini idrak ettiğinde.
"Hadi kızlar Ron ve Neville bizi bekliyor. Ayrıca çok açım." diye söylendi Harry merdivenlerden inen Hermoine'yi görünce.
Daniel iki kızın arasında yürürken iki kız da ağızlarını açıp tek kelime etmedi.
Hermoine en sonunda elindeki kitabı Daniel'ın omzuna vurdu.
"Sen Harry'le gitsene Daniel!"
Daniel yakalanmanın verdiği yenilmişlikle abisinin yanına koşup elini kavradı.
"Tanrım hiç büyümeyecek değil mi?" dedi Hermonie Daniel'ın arkasından bakarken.
Sonunda birlikte Büyük Salon'a girdiler. Tam o sırada Büyük Salonu inletecek bir kuş çığlığı duyuldu. Evet bir kuş çığlığı.Lilith başını çevirip ne olduğuna baktı.
Tanrı aşkına bu Rufus'tu!
"Rufus!" dedi sevinçle Lilith
Lilith bir kaç adım gerileyip sevinçle anka kuşuna baktı. Rufus o kadar hızlı uçuyordu ki durmakta biraz zorlansa da sonunda Lilith'in omzuna kondu ama bu sefer de pençeleri biraz batmıştı.
Kanatlarını iki yana açarak sevinçle öten Rufus gagasını nazikçe kızın yüzüne değidiriyordu. Lilith sevgi dolu ve neşeli kahkahalar atarken zorlukla konuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlığın İçinde 〈Harry Potter AU〉
FanfictionKİTAP DÜZENLENİYOR (20.BÖLÜMDEN SONRASI BAŞTAN YAZILIYOR) Harry Potter kurgusal evreni Rowling'e aittir! ÖNEMLİ NOT: BU KİTABI SADECE CANIM SIKILDIĞINDA VEYA KAFAM ÇOK MEŞGUL OLDUĞUNDA RAHATLAMAK İÇİN YAZIYORUM. DÜZENLİ BÖLÜM GELMEYEBİLİR. Alışılmı...