22. Sırlar Odası'nda ve Anıların İçinde

405 30 0
                                    

"Çocukları al! Lily, koş! Çabuk! Bu o! O burada!"

Kızıl saçları savrulan kadın iki bebeğini de kucaklayıp üst kata koşturdu.

Soldaki odaya girip Harry'i beşiğine bıraktı.

"Sakın korkma." dedi ipeksi sesi.

"Sakın korkma bebeğim hepimiz iyi olacağız, seni çok seviyoruz Harry. Annen seni çok seviyor, babanda öyle, ve Mia da seni çok seviyor, hepimizden de fazla belkide."

Harry'nin biraz sakinleştiğini gördü. Sonra Lily onun odasından çıkıp sağındaki odaya girdi. Minik bebeği beşiğe bıraktı.

"Benim güzel kızım, mucizem... Korkma tamam mı? Anne ve baban seni çok seviyor... Sen güçlüsün Mia... Her şeyi başarabilirsin. O yüzden sakın korkma... Biz geleceğiz... Her şey yoluna girecek."

Cassy'nin anılar içindeki bedeni, Draco'nunkine daha sıkı tutundu, düşecek gibiydi.

Dışarıdan gelen gürültüler, James'in bağırışları, insanların kaçışlarının sesleri... İki bebeğin ağlayışlarına rağmen Cassy'de Draco'da evin içinde yürüyen ağır adımları duyabiliyordu. Siyah ayakkabılar kapalı kapının önüne gelince kapı gıcırdayarak açıldı. Karanlık Lord beşiğe ilerleyip asasını doğrultmadan önce uzanıp kısacık bir an bebeğe baktı. Onu yok edeceği öngörülen bebeğe... Sonra doğruldu ve asasını kaldırdı.

"Ava-"

Yan odadan güçlü gelen ağlama sesi Karanlık Lord'u durdurdu. Hızlı bir hareketle yan odaya geçti. Devrilen dolaba baktı kısa bir an sonra beşiğe ilerledi. Bebek şimdi susmuş Lily'nin gözlerini ona dikmişti. Burnunu çekti. Gözleri ıslak ıslak bakmaya devam ederken kollarını kaldırdı, Karanlık Lord'un yüzünde garip bir ifade oluştu. Dönüp gideceği sırada huysuz bir çığlık attı Mia. Lord dönüp ona baktı. Mia kollarını kaldırmış halde duruyordu. Kollarını onu almasını belirtmek için hafifçe sallayıp kendince söylendi. Lord asasını cebine tıkıştırdı. Büyük elleri yavaşça bebeğe uzandı. Onun bedenini kavrayıp kaldırdı, kucakladı. Minik eller adamın cübbesini kavradı sıkıca.

Lord hemen asasını alıp diğer odaya geçti. Asasının ucunu Harry'e doğrulttu. İstediği şeyi yaptıktan sonra kucağında diğer bebekle cisimlendi.

Cassy başını yukarı doğru kaldırdı. Uçar gibi bir his bedenini kapladı. Düşünseli'nden dışarıya sürüklendi. Doğruldu. Neyseki kimse daha yatakhaneye gelmemişti. Rufus, yanına uçtu. Cassy sıkıntıyla nefes verdi. Ağlamak istiyordu ama tek bir damla gözyaşı dökemiyordu. Ve bu berbat ötesi bir histi. Yatakhanedeki hava yetersiz gelmeye başladı bir an. Derin derin nefesler aldı ama içi sıkılıyordu. Rufus'a baktı. Rufus anladı ateşini yaktı ve Cassy ile kendisini Hogwarts'ın dağlık kısmına ışınladı. Cassy burayı biliyordu. Artık sık sık gelecek gibiydi. Andromeda'da onu dağlık kısıma ışınlamıştı Anahtar Yüzük aracılığıyla. Cassy omzunda Rufus ile yürümeye başladı. Kabuluk'ların yaşadığı aynı ağacı gördü. Bir içgüdüyle oraya yaklaştı. Kabuluk'ların saklanması gerekiyordu. Yapıları gereği çok utangaçtılar ama bir sorun vardı. Kabuluk'lardan biri yaralıydı. Cassy'den gelen sihri hissettiklerine emindi. Cassy saf şefkatle elini Kabuluk'a uzattı. Cassy'nin elinden akan altın renginde parıltılar saçan saf sihir Kabuluk'a ulaştı ve onu iyileştirdi. Kabuluk ayaklandığında Cassy'nin eline tırmandı ve kendini Cassy'nin eline yatırıp sarıldı. Başını da avucuna gömdü.

"Bir süre insan sıcağına maruz kalman gerekiyor." diye fısıldadı Cassy Kabuluk'ları ürkütmekten çekinerek. Kabuluk başını aşağı yukarı salladı ve dönüp arkadaşlarına veda etti.

Karanlığın İçinde  〈Harry Potter AU〉Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin