y/n: bu bölümü yayınlarken çok utanıyorum.
*
Hannibal, Will'in kalçalarını kavrayarak kaldırdı. Will sağlam hissetmedi ve hemen Hannibal'ın boynuna sarıldı. "Dur." Hannibal durarak ona baktı. "Ne oldu?" Will utançtan onun yüzüne bakamıyordu. Farklı hissediyordu, daha önce hiç böyle hissetmemişti Will. "Sadece... garip hissettiriyor." Hannibal güldü ve o onu taşıyarak yatağa getirip yatırdı. Üzerine eğildi. Gözlerine gelen dalgalı saçlarını parmakları ile gülümseyerek ittirdi. "Kanının ve senin bana yaptığın şeyi görüyor musun?" Hafifçe yaklaşarak boynunu öptü. "İlkin olmalıyım Will." Boynunun etrafını öpmeye devam etti. Hafifçe doğrularak Will'in dudaklarına uzandı ve öpmeye başladı. Will, ona karşılık verirken; Hannibal gergin kasıklarını, onun kasıklarına sürtüyordu. Will ellerini onun göğsüne yerleştirip hafife ittirdi fakat Hannibal çekilmeyerek boynunu ısırıp emmeye başladı. Neyse ki oğlana dişlerini saplamıyordu. "H...hannibal... dur." Sürtünmeye dayanamıyordu, bir o kadar onunda kasıkları gergindi. Vampir çekilerek onun gözlerine baktı. "Rahatlamanı istiyorum." Will dudaklarını dili yardımıyla ıslattı, Hannibal'ı istemeyerek tekrar baştan çıkardı. Yaklaştı ve dudaklarını hafifçe ısırarak kanattı. Sivri dişleriyle yapmamıştı, normal bir insanın yapabileceği bir ısırıktı. Will bir anlığına acı ile inlediğinde, Hannibal o inlemeyi ağzının içine tıkarak öpmeye başladı.
Will'in dudaklarında ki kan onun ağzına bir bal gibi geldi. Emerek onları kızartıyordu. "Ah, o kadar güzel ki tadın..." Will onu göğüsünden hafifçe ittirdiğinde Hannibal, endişeli ve meraklı gözlerle ona baktı. "Hazır olduğumu... zannet-" Vampir bunu umursamadı ve boynuna iz bırakacak, kanamayan bir ısırık bıraktı. Will inlediğinde daha çok tatmin olan Hannibal, boynunu öpmeye ve emmeye devam etti. Avcı nedense ne hazır hissediyordu, ne de hazır değilmiş gibi hissediyordu. İlk defa bir erkekle -özellikle vampir olan- yapmak garip hissettiriyordu. Hannibal onun tişörtünü tutup hızla çıkardı. Bir çok yarayla karşılaşan vampir durdu. "Bunlar nedir?" Will ne olduğunu ve neden durduğunu anlamamıştı, öğrenmek için başını kaldırdı ve gövdesine baktı. "Soyunuzun bana yaptığı." Sağ göğsünün altında, dalağında, göbek deliğinin üstünde; akciğerlerinin üzerinde, bazıları kısa, bazıları uzun yaralar bulunuyordu. Hannibal, göğsünün altına uzandı. "Soyumu katlettireceksin bana." Yaralara birer birer, ufak ufak öpücekler kondurdu. Will için, vücudunda gezen dil ve dudaklardan, ellerden bir o kadar anlamlıydı bu sözler. Başını tekrar zevkle geriye yasladı. Hannibal, yaraları tek tek öpmeyi bitirince dudakları ve dili aşağıya doğru kayıyordu. Eşofmanı sıyrılan Will, sıcak bölgesinde hissettiği soğuk ellerle irkildi ve onları tuttu. "D...dur." Vampir yine umursamadı ve Will'in uzuvunu eline aldı. Soğuk ellerinden ayrı serin dilini üzerinde hissettiğinden inledi. "Hannibal... yapma..." Avcı ne kadar reddetse bile vampirin durmasını istemiyordu. "Vücudun aksini söylüyor ama?"
Vampir, uzuvu ağzının içine aldı ve Will tamamen dünyadan koptu. İnleyerek gevşedi ve zevkle kıvrandı. Durmadan hareket eden kalçasını Hannibal, elleriyle sıkıca tuttu. Şapırtı sesleri Will'i oldukça azdırıyordu. Hatta öyle bir azdırıyordu ki, elinin Hannibal'ın başında olduğunu bile fark etmemişti. Damarlı elindeki parmaklarını, saçlarının arasında gezdiriyordu. "Hannibal... neredeyse... ah-" Hannibal, uzuvunu ağzından çekerek doğruldu ve hızla kendi uzuvunu çıkardı. Üst üste koyduğu iki uzuvu, eliyle sıvazlamaya başladı. "H...hayır, dur... Hannibal... ben..." Hannibal'ın sert, uzun ve damarlı uzuvunu, kendisininkinin üzerinde hissedince dayanamadığını anladı. Sıvısını daha fazla içinde tutamadı ve gövdesinde doğru saldı. Düzenli saçları dağılmış olan vampir güldü. Will, utançtan yüzünü elleriyle kapatınca Hannibal öne doğruldu ve sevdiğinin ellerini tutarak yüzünden indirdi. Gülümseyerek ilk yanaklarını, sonrasında dudağını öptü.
Çekilerek birlikte ıslanan uzuvunu, Will'in sıvısıyla daha da ıslattı. Avcının bacaklarına kadar indirdiği iç çamaşırından ve eşofmanından kurtuldu Hannibal. "Ne yapıyor-" Bir anda bu uzun uzuvu en derinde hisseden Will'in nefesi kesildi. Acıyı her yerinde hissederek bağırmak istedi fakat köydekiler bunu bir tehdit olarak görebileceklerinden -evet, tüm köyün duyabileceği bir bağırıştı- sadece Hannibal'ın omzunu sıkmakla yetindi. "İyi misin?" Avcı, dolu gözerle, ona hayran kalmış vampire baktı. "S...sikeyim... birisini öldürdükten sonra... "İyi misin?" diye sormakla aynı şey bu! En... azından bu kadar hızlı dalmasaydın." Hannibal, onun saçlarını eliyle ittirdi ve alnını öptü. "Çirkinliğimizi birbirimize gösterip bedenlerimizi birbirimize kavuştururken nasıl yavaş davranabilirim? Senin her bir noktanı tatmak için bir daldan öbür dala atlıyorum Will. O kadar bencilim ki şu an; seni, sana bile bırakamam." Hannibal, ona bakarak Will'in bacağını kaldırdı. Dil'ini üzerinde gezdirdi ve dişlerini bacağının bileğine geçirdi. Teninde hissettiği dişlerle inleyen Will'in bacağından kan akmaya başladı. Vampir gözlerini kapatarak kanın verdiği hazı, kızıl sıvıyla birlikte tüketmeye başladı. Avcı, onun güzelliğine dayanamadı. Kanı, dudağının kenarından taşıyordu. Öpüşmekten kızarmış olan dudakları yalamak istedi. Hannibal bacağından, dudaklarını ve dişlerini çekerek omuzuna yerleştirdi, eliyle bacağını tutuyordu. Vampir yavaşça kalçalarını hareket ettirdiğinde Will, içindeki zevkli acıyı tekrar hissetti. Tüm basıncı karnında hissediyordu ve bu oldukça garipti. Uzuvun soğuk olması, yanan tüm vücudunu soğutuyordu. Aynı bir buzu içine almak gibiydi. "Hızlanacağım, ses tonuna dikkat et."
"Hannibal, hayır-" Ani bir insansı hızlanmayla Will, yüksek sesle inledi. "Hah... o kadar... sıcaksın ki, bu buz gibi tenimde bütün sıcaklığını hissediyorum. Her yerimde seni hissediyorum Will. Kalbimden taşıyorsun, her yerimde kıpır kıpır geziyorsun." Will onun saçlarını tutarak kendine çekti ve dudaklarını öpmeye başladı. Dilleri birbirine sarılan çift, vücutlarını birbirlerine sardı. Avcı, acı dolu olan zevkle, vampirin soluk tenini ısırarak bir kızarıklık bıraktı. "Will, seni o kadar seviyorum ki sana doyamıyorum. Sen dibimdesin, ben içindeyim ama yine de yeterli değil. Seni sonsuza kadar içimde tutmak istiyorum, sonsuza kadar benimle kalmanı istiyorum." Will'in zevk dolu yaşı, gözünden taştı. Hannibal'ın omzundan akarak kayboldu. "Bir o kadar... ahck... b...bende." İkili birbirine sarılmayı kesti ve Hannibal çekilerek Will'in bacaklarını omuzlarına aldı. İki bacağın arasında duran vampir, onun baldırlarından tutarak daha da hızlandı. İkilinin inlemeleri birbirlerini o kadar azdırıyordu ki bu gece bitmesin istiyorlardı. Bu çirkin sesler gün doğana kadar devam etsin istiyorlardı. "Gelmek üzereyim... Will." Will zevkle geriye yasladığı başını kaldırarak sevdiğine baktı. "İ...içime..." Cümlesini devam ettiremeyen oğlanı, vampir yeterince anlamıştı. Daha fazla içinde tutamadığı sıvıyı Will'in içine saldı. Avcı tüm sıvıyı içinde hissettiğinde onunla aynı anda gelmişti. İkisinin vücudu da tutku ve zevkle titredi.
Gün doğana kadar devam ettiler, kuşlar uyanıp ötene kadar.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
koi no yokan // hannigram
Vampireseni tekrar gördüğümde aşkından kaçmak imkansızdı. vampir hannibal, avcı will [düz hikaye, smut] devam ediyor-13022024