Koridorun sonunda nefes nefese kaldığımı farketmiştim. Neyse ki son anda oradan uzaklaşmıştım. Rahatlamış bir şekilde merdivenlere doğru giden koridora yönelmiştim ki koridordan Riddle kendini gösterene kadar.Yüzünde alaycı bir ifadeyle yavaş yavaş bana yaklaşıyordu. Tekrardan kaçıp koşmak istedim. Ancak bunun çok saçma bir haraket olduğuna karar verip o adım attıkça ben de geriledim.
Daha gerileyecek bir yer kalmadığında sırtımda soğuk duvarı hissetmiştim. Tom hala bana doğru geliyordu. Aramızda biraz mesafe bırakarak durdu. "Bir yere mi gidiyordun Black?" diye sordu sakin bir ses tonuyla. "Evet neden üzerime üzerime geliyorsun ki?" Tom gülümsedi. "Ne oldu korkuttum mu seni?" Kaşlarımı çattım. "Hayır."
Tom mesafeyi son adımıyla kapattı.
"Yaklaşma bana Riddle!" Yüzündeki gülümseme kayboldu. "Neden?" Gözleriyle beni süzdü ve ses tonu ciddileşti. "Sen gerçekten korkuyorsun benden" sesi şaşkın gibiydi. Yaklaşmayı bırakarak geriledi."Hayır korkmuyorum senden, unuttuysan hatırtlatmamı mazur gör ama senin bir kız arkadaşın var. Yanlış anlaşılmaya sebebiyet verebiliriz." Sırıttışı tekrar yüzüne yerleşti. "Sevgilim bizi yanlış anlamaz, tanıyor beni sen rahatla." Sözleri beni rahatsız etmişti. "Ne istiyorsun benden Riddle?"
"Bu soruyu benim sormam lazım sanırım. Kapılarımı dinlemekten başka yapacak bir şeyin yok mu bu okulda senin?"
"Sizi dinlemiyordum."
"Evet tabii, her neyse ne öğrendiğini bulmaya çalışıyordum ve Rosier'den yardım istedim doğru düzgün yapamayınca sinirlendim hepsi bu."
Saçımın bir tutarını alıp kulağımın arkasına attı. "Sorsaydın söylerdim zaten." Elini yavaşça saçımı okşayarak geri çekti. "Şimdi beni sinirlendirmeden anlat bakalım, ne öğrendin benimle ilgili."
"Hiçbir şey öğrenmedim."
"Benim de bir sabrım var biliyorsun değil mi?"
"Bir şey öğrenmedim diyorum. Neyi kurcalıyorsun? Öğrenmemem gereken bir şey mi var?"
"Sen daha iyi bilirsin Black. Geçen gün beni nasıl tehdit ettiğini unutuyorsun. Neler karıştırdığımı öğrenip beni mahvetme hakkında, birşeyler diyordun yanılmıyorsam."
"Vazgeçtim, sen de herkes gibi sıradan bir öğrencimişsin, yanılmışım. Rüyalarımsa fazla kafamda kurduğum içindi herhalde."
"Beni aptal yerine koyman hiç akıllıca bir davranış değil."
"İster inan ister inanma umurumda değilsin ne karıştırdığını falan da merak etmiyorum."
Gülümsedi. "Pekala öyle olsun."
Arkasını döndü ve gidecekken ona seslendim. "Riddle!" Bana döndü ve soran gözlerle baktı.
"Evan'a bir daha o şekilde davranma. Böyle davranılmayı hakketmiyor. Hem o çok iyi bir çoc-
Riddle birden kolumdan tutarak sert bi şekilde beni duvara yapıştırdı ve kolumu tutmaya devam ederek üzerime eğildi oldukça sert bi şekilde bana bakıyordu.
"Eğer bir daha ağzından Evan kelimesini duyarsam gerçekten hoş olmayacak şeyler olur." Fısıldayarak ama çok korkutucu ve tehditkar bir sesle konuşuyordu.
"Rosier'ı merak etmeyeceksin, onun için endişelenmeyeceksin. Onu aklından bile geçirmeyeceksin." Gözlerimi kırpmadan onun sinirden çıkan damarlarına bakıyordum. Her an patlayacak gibi karşımda büyük bir öfkeyle duruyordu.
Hiçbir şey diyemedim.
"Anlaşıldı mı?!" Diye bağırdı birden.
O anda ters bir cevap vermeye cesaret edemediğim için yalnızca kafamı salladım. Sert bi şekilde tuttuğu kolumu bıraktı. "İyi." dedi ve beni orada bırakıp arkasına dönüp gitti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Black Tale || a riddle story
FanficBlack ailesinde yaşayan ve Druella Black'in kızı olan Amelia, kuzeni Sirius Black'le her soylu ailenin yaptığı gibi bir akraba evliliğine zorlanınca Sirius'la birlikte bunu reddedip Black evinden ayrılır. Çapulcular ismini verdikleri arkadaş grubuyl...