9.Bölüm

106 8 0
                                    

Lily'nin utançtan önce yeni duyguları vardı.

    Arpa, ustanın ve çalışanlarının ölmeden önce neler olup bittiği hakkında tartıştığını hayal ederdi.

    Ah, sahibi tarafından bir çatal eksik bırakıldığı için saçı kesilen bir hizmetçi gördü.

    Başkentte yemek yeme kuralları bozuldu. Aileler arasında garip bir rekabet vardı ve bir zamanlar ne kadar çok çatal ve bıçağı varsa aileleri de o kadar uysaldı.

    Bir keresinde ondan fazla çatal ve bıçak çifti görmüştü.

    Bununla karşılaştırıldığında burası ilginçti… ..

    Sessiz savaş alanının sosyal dünyasında hayatta kalanlardan biriydi.

    Gizlice Blake'in burada nerede durduğunu tam olarak biliyordu.

    O herkesin üstündeydi.

    Bu adam ciddi bir emir verdiyse düklük halkı bir sessizlik ve itaat atmosferi içindeydi.

    Tehlikeli bir emir olsa bile tek kelimeden bile şikayet etmezlerdi.

    Lord Blake iyi bir adamdı. Sorumlu olduğu birinden geliyorsa belli bir miktar kabalığa tahammül etmeye hazırdı.

    Hizmetçiler de bunu biliyordu. İyiyi korurken kötü olmaya çalışıyorlardı. Bunun üzerine Lily pes etti, sadece gülümsedi ve mırıldandı.

    "Hepsi çok sevimli."

    Blake'in kulakları çok iyiydi. Lily'nin zayıf seslerini net bir şekilde duyabiliyordu.

Hizmetkarlarla büyük bir samimiyetle düello yapıyordu.

    Ama Lily'nin onu savunmak yerine bir melek gibi gülümsediğini görünce dehşete düştü.

    Hizmetçiler Lily'nin yanına sokuldular. 

    Boyut farkından dolayı etrafı tavuklarla çevrili bir civciv gibi görünüyordu.

    “Bayan Lily, kurutulmuş meyvelerden biraz deneyin. Bu çok değerli bir yiyecek ve çok fazla kurutulmuş ve eski olanları da bulamayabilirsiniz, ama dağlarda da çok değerlidir."

    "Aman Tanrım, sanırım nemi kaybetmek yerine kalbini koydun.

    Bundaki tatlılığı görebiliyorum."

    "Hahahaha! Nasıl bu kadar güzel konuşabiliyorsun?"

    Blake çenesini dik tuttu.

    Keskin gözleri onaylamayarak açıldı ve diğer eliyle çatalına hafifçe vurdu.

    Çatal diğerlerine tam uygun büyüklükteydi ama elindeki bir çocuğunki kadar küçüktü.

    Zihninde, "Ne kadar darmadağınık" diye düşündü. Hatta "Ne kadar darmadağınık" düşüncesi bile. Şimdi bile komikti.

  'Ha! Bakalım herkes ne kadar ileri gidecek.'

Dudaklarında buruk bir gülümseme belirdi.

 Happy ending after divorceHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin