Happy ending after divorce

22.Bölüm

    "Bana söylemek istediğin şey nedir?"

    Blake'in sorusu üzerine Lily yüksek podyumdan yemek odasına baktı. Bir yerden birinin kafasına spagetti atıldı ve kafasına düştü.

    Aman tanrım.

    "Ondan önce öncelikle teşekkür etmeliyim. Beni davet ettiğiniz için teşekkür ederim, eğlenceli bir ziyafet." (Zambak)

    "Gecikmiş 'çok geç' selamınıza yanıt olarak orada bir bira hesaplaşması var, sanırım yeni açıldı, ama daha sonra kontrol etmeniz gerekecek." (Blake)

    "Sanırım söylemeye çalıştığım şey..." (Lily)

    "Tam olarak demek istediğim bu. Peki bu da ne?" (Blake)

    Lily her zamanki gibi zarif bir şekilde gülümsedi.

    "Sebastian'ı çok fazla suçlama." (Zambak)

    "Affedersin?" (Blake)

    Blake'in yüzü ciddileşti.

    Elbette bu şekilde görünmesi doğaldı. Çocuk artık sadece bir genç değildi. O, Lily'yi öldürmeye çalışan bir suçluydu.

    “Onu cezalandırma yetkiniz yok. Karar verici benim.” (Blake)

    “Bir mağdur olarak karar vericiye başvurabilirim, ya da birçok insanın hayatını kurtaran bir hayırsever olarak. Yaralıların tüm ameliyatlarının iyi gittiğini duydum?" (Lily)

    "...... O çocuğun ağır bir ceza alması lazım." (Blake)

    "Ben yine de gideceğim." (Zambak)

    Lily, Blake'e karşı düşünceliydi. En azından kendisi öyle düşünüyordu.

    Eğer o olmasaydı Sebastian kış kalesinin sevilen çocuğu olacaktı.

    Lily bir yabancıydı.

    İçeriden birinin dışarıdaki biri yüzünden bu kadar çok cezaya maruz kaldığını görmek rahatsız ediciydi.

    Ayrıca Sebastian'ın ne kadar büyük şeyler yaptığının da biraz farkındaydı.

    “Bir yıl sonra başkente geri döneceğim. Yani eğer çocuğu gerçekten cezalandırmanız gerekiyorsa, bu onun bu süre zarfında Kış Kalesi'ne gelmesini engellemek için yeterli olacaktır." (Lily)

    Adam bir an mantığının kesildiğini hissetti.

    "Zeki gibi mi davrandığını bilmiyordum ama aptalsın!" (Blake)

    Her şey bir anda oldu.

    Blake ondan daha uzun süre kalmasını isteyecekti.

    Dürüst olmak gerekirse Lily'nin de bu öneriyi isteyeceğini düşünüyordu. Bunun nedeni yalnızca başkente dönmek istememesi değildi.

    Kış kalesini sevdiğini düşünüyordu.

    Ve kahretsin, o kahkahalar da neydi öyle?

    Boş zamanlarında Dominic II'yi yürüyüşe çıkarmanın nedeni nedir?

    Hizmetçilerle birlikte bir adamın kafasına bir kova kar dökmek için çalışırken hoşuna gitmemiş miydi? Ama şimdi Lily'nin kış kalesine hiç sevgisi yokmuş gibi görünüyordu.

    "Bunu söylersen minnettar olacağımı mı sandın? İyi bir insan olduğunu mu düşünüyorsun? Kötü insanları affeden masum bir insan mı?" (Blake)