Happy ending after divorce

23.Bölüm

   [Kayıp kişiyi arıyorum]

    Blake, üzerinde Lily'nin yüzünün olduğu postere baktı.

    Sonra maun masaya hafifçe vurdu. Ses kısıktı ama sanki bir şey olacakmış gibi tehditkardı.

    'Ne kayıp?'

    Alçak sesle mırıldandı.

    'Yalan söylemek apaçıktır. Karın bir boşanma mektubu bile bırakarak kaçtı ve sen böyle bir poster yapmaktan utanmıyorsun.'

    Posterde böyle bir gerçek açıklanmadı ve sanki Lily'nin kazara kaçırıldığı ifade edildi.

    'Peki, eğer bu adamın bir erkekte ya da insanda biraz vicdanı kalmış olsaydı, Lily onun gibi kaçmazdı.'

    

    Posterdeki kadın zayıf ve savunmasız görünüyordu. Bu kağıdı gören herkesin onu bulmak isteyeceği noktaya geldi.

    'Eski kocasının Kont Fox olduğunu mu söyledi? Sanırım müzayedede onunla karşılaştım ama o kim?'

    Ancak Blake Kont'u düşündükçe görüntü daha da bulanıklaştı. Bunun nedeni Lily'nin eski kocasına dair izlenimin çok zayıf olmasıydı.

    Adam mırıldandı.

    'Bir gün yüzüne iyice bakmam gerekecek...'

    O zaman öyleydi.

    IlDexter ofisin dışında konuştu.

    "Efendim, biraz içeri girebilir miyim?"

    Blake başkentin tüm haber bültenlerini bir çekmeceye koydu. Neyse, Lily ile kavga ettikten sonra buraya kaçmıştı. Şu anda Lily ve başkentle ilgili hiçbir şey görmek istemiyordu.

    "İçeri gelin. Neler oluyor?"

    "Ah... bu..."

    IIDexter tereddütle gözlüğünü kaldırarak içeri girdi.

    Blake içini çekti. IIDexter'ın neden böyle olduğunu çok iyi biliyordu.

    İlk bakışta IIDexter'ın arkasına gizlenmiş küçük bedeni görebiliyordu.

    “IlDexter, söyleyecek bir şeyin var mı? Şu anda yalnız kalmak istiyorum."

    “…”

    "Seni kastediyorum, Lily Hedwick."

    "Orada olduğumu nasıl bildin?"

    Lily yana doğru eğildi. Gözlüklü adamın arkasında vücudunun üst kısmı belirdi.

    "Gerçekten nasıl bilebilirsin?"

    Elbette Lily adamın hemen fark edeceğini düşündü.

    Blake'in masasına doğru yürüdü.

    "Biraz konuşalım."

    Lily, Blake'in önündeki küçük sandalyeye zarif bir şekilde oturdu.

    "HAYIR."

    "Konuşmak istemiyor musun?"

    Blake, Lily'ye bakmadı bile, sadece masasındaki kağıtlara bakıyordu.

    Sanki artık Lily ile konuşmayacakmış gibi sessiz kaldı.

    Adam çok üzgündü ve şu anda yalnız kalmak istiyordu. Ama Lily ne kadar çok bakarsa görmezden gelmek o kadar zorlaşıyordu.