Satır arası yorumlarınızı bekliyorum 😍😍😍
(Sır)
>.<
"seni seviyorum Felix."
Eli hala aynı yerdeydi. Saçlarımın üzerinde.
Dudakları çok yakınımdaydı. Az önce deli gibi öptüğüm için şişmiş ve kızarmıştı.
O dudakları tekrar öpmek için nelerimi vermezdim.
Beni seviyordu.
Bende onu.
Ona vereceğim cevap belliydi.
"Bende seni seviyorum."
Kaşları havaya kalktı. Şaşkınlığı kısa sürdü. Güzel bir şekilde tebessüm etti ve saçlarımda ki elini yanağıma getirdi.
"Güzel bebeğim...
Kendinden emin olduğun zaman beni sevdiğini söyle.""Ben kendimden eminim. Seni seviyorum."
Bu sefer o dudaklarıma yapıştı.
Mutluydum.
Onunla öpüşürken bile gülüyorum.
Oda bunu fark ettiği için gülüyordu.Birbirimizden ayrılıp kahkahalara boğulduk. Kendimi zar zor tutup hala sırt üstü yattığım yatakta doğruldum.
"Tanrım...
Senin yanındayken yıllardır içimde olan boşluğun dolduğunu hissediyorum."Ellerimi tuttu.
"O halde Lee Felix, içinizdeki boşluğu hep doldurmam için benimle sevgili olur musunuz?"
Gözlerimin içine bakarak konuştu. Ona gülümsedim ve tuttuğum ellerini sıktım.
Başımı salladım. Boynuma sarıldı. Yanıma geçti ve sırtını yatak başlığına yasladı.
Beni kendine çekti ve onun göğsüne uzandım."Eğer abim buraya gelirse onu öldürecek misin?"
Saçlarımda ki elinin duraksadığını hissettim.
"Bu büyük bir savaşın başlangıcı olur. Ben yapmam ancak diğer vampirler kurt kanı içmek için sabırsızlanıyor. Onları durdurabileceğimi zannetmiyorum."
Kafamı kaldırıp ona baktım.
"Hyunjin eğer o benim ailemden kalan tek kişiyse ölmesini istemiyorum. Söz ver bana onu kimse öldürmeyecek. "
Bana bakmıyordu. Çenesinden tutup bana bakmasını sağladım.
"Söz ver dedim."
Derin bir nefes aldı.
"Tamam söz."
Gülümsedim ve önüme döndüm.
Kısa bir sessizlik oldu aramızda."Bu yaşananlar bana masallardan fırlamış gibi geliyor. Sencede öyle değil mi?"
Saçlarımı okşamayı bırakmadan konuştu.
"Bir masal olamayacak kadar gerçeğiz bebeğim."
(Bu replik bir yerde var mıydı ya.)
"Yinede normal insanlar olarak seninle karşılaşmak isterdim. Ancak normal değiliz."
"Keşke dediğin gibi olsaydı, ama kendi ağzınla dedin, biz normal değiliz."
Derin bir nefes aldım.
Boş yere kendimi üzmüştüm.
Kulağıma yaklaştı."Kendini germe, normal bir hayat yaşaman için elimden geleni yapacağım."
Ona gülümsedim. Hyunjin bana İyi hissettiriyordu.
Rahatladığımı hissettim ancak bu fazla uzun sürmeyecekti.>.<
Yazar
.........
Hyunjin hızla Felix'in yanından ayrıldı.
Onu orada tek başına bırakmak istemiyordu ancak Minho kurt adamların geldiğini söylemişti.Kasabanın ortalarında vampirlerle iş birliği içinde olan cadılar, iki kadim ırkın ortasına şeffaf bir duvar kurmuştu.
Hyunjin, şeffaf duvarın arkasından onlara bakan kurtların üzerinde göz gezdirdi.
Ortalarındaki liderlerine baktı.
Yeonjun
Felix'in abisi ve babası öldükten sonraki lider...
Yeonjun içinde binlerce kurt olan sürüye liderlik ediyordu.
Hyunjin ve Yeonjun. Ölümüne düşmandılar.
Birbirlerine nefret dolu gözlerle bakıyorlardı.
Hyunjin yüzüne alay dolu bir gülüş yerleştirdi.
"Yeonjun sonunda babanın gölgesinin altından çıkmışsın. Bir an baban hiç ölmeyecekte, senin yüzünü hiç görmeyeceğim zannettim. "
Yeonjun hiçbir duygu barındırmayan yüz ifadesini bozmadan konuştu.
"Hyunjin buraya sohbet etmeye gelmedim. Kardeşim nerde?"
Hyunjin yüzüne alınmış gibi bir ifade yerleştirdi.
"Hadi ama Yeonjun, çok uzun zaman oldu özledim seni. Biraz sohbet etsek ne olur. Alınıyorum ama."
Yeonjun sıkıntı ile ofladı.
"Seninle sakin bir şekilde konuşuyorum. Kardeşim nerde? Korkak gibi ortamıza bir duvar örmüşsün. Cesaretin olsaydı önümde konuşurdun."
Hyunjin kahkaha attı.
"Cesaretim var ancak uzun zamandır kurt kanı içmedim. Kendimi tutmam gerekiyor."
"Hwang hyunjin kardeşimi buraya getirmen için en fazla yarım saatin var."
Hyunjin yüzünde ki sırıtışı söndürdü ve ciddi bir ifade takındı.
"Felix buraya ait Yeonjun. Onu sana asla vermem."
Yeonjun gittikçe sinirleniyordu.
Erkek kardeşini ona vermemeleri canını sıkıyordu."Felix bu iğrenç yere ait değil. Bir kurt aç gözlü vampirlerin içinde kalamaz. Onun ait olduğu yer sürüsü."
Hyunjin sesini yükseltti.
Ortalık iyice karışıyordu."Yeonjun, Felix'in kanı bu kasabaya bağlı. O istesede , istemese de burada kalacak. Buradan hiçbir şey alamazsın. Sürünü de al ve buradan defol."
Yeonjun onun yüksek sesine karışıklık verdi.
"Onunla mühürlü değilsin. Senin yanında kalmak zorunda değil. Hwang hyunjin senin yüzünden yirmi yıl boyunca kardeşimden uzak kaldım.
Mezarında bile biz kurtlara rahat vermedin. Şimdi bize karışma ve kardeşimi bana ver. Yoksa yirmi yıl önceki gibi burayı yerle bir ederim ama bu sefer sonsuz bir uykuya dalarsınız."
"Çeneni sonsuza dek kapatmak çok güzel olurdu ancak dua et ki Felix e söz verdim."
Yeonjun kahkaha attı.
"Felixi bu yalanlara nasıl inandırdın? O senin büyük sırrını biliyor mu?"
Hyunjin in alay dolu bakışları değişti.
"Neyden bahsediyorsun?"
"Felix onun annesini öldürdüğünü biliyor mu?"
Ufak bir yardim almış olabilirim
Angell23654
Sağol asko.Oy verir misiniz????
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Blood İn The Water-Hyunlix
Fanfiction"Seni ilk gördüğüm zaman buz tutmuş kalbimin attığını ve tekrardan sıcakladığını hissettim."