Hope

158 18 11
                                    

Yorum yapmayı unutmayın💋

>⁠.⁠<
"Ne sikim-"

Karşıda ki cadılardan biri elini kaldırarak Yeonjun'a susmasını işaret etti.

Siyah pelerini, simsiyah saçları ve upuzun tırnakları ile korkutucu görünüyordu.
Yüzünde ki sırıtışı da cabası.

Kadının bakışları tüm kurtlar ve vampirleri es geçerek Felix'e döndü.

"Yazık oldu, hamileydi."

Herkesin ağzından şaşkınlık nidaları çıktı, tek bir kişi dışında Yeji.

O hala cadıların arasında gördüğü sevdiği kadına bakıyordu.

Kötü hissediyordu hemde çok kötü.
İkisi de doğrudan birbirlerinin gözlerine bakıyordu ancak tek bir farkla, yeji ona hayal kırıklığı ve acı ile bakarken Ryujin ona bomboş gözlerle bakıyordu.

Yeji gördüğü bu bakışlara daha fazla dayanamadı ve kardeşinin yanına eğilerek Felix'in nabzına baktı.

Çok yavaş.

Nabzı atmıyor denecek kadar yavaştı.

Jisung göz yaşlarıyla hala bilinci kapalı olan arkadaşına bakıyordu.
Oda fark etmişti arkadaşının ölmek üzere olduğunu.

Oldukça kan kaybetmişti ve halada kaybediyordu.
Yeji hyunjin'in kolundan tuttu ve onu sarsmaya başladı.

Hyunjin transa geçmiş gibiydi. Kafasını çevirip yejiye baktı.

Cadıların büyüğü olan kadın yine konuştu.

"Hyunjin bence onu hemen tedavi ettirmelisin yoksa birazdan ölücek. Biz bize olsak yeter. Ona gerek yok."

"Abi gitmemiz lazım o ölmek üzere."

Hyunjin kafasını Minho'ya çevirdi.

"Minho hyung onu buradan götür, sende yeji gidin buradan."

Hyunjin Minho'nun gözlerine baktı.
Minho onu anlamıştı.
Felix'i kucağına aldı ve ilerlemeye başladı.
Birkaç adım attıktan sonra arkasını dönerek jisung'a baktı.

"Sende geliyorsun jisung."

Onlar arkalarını dönüp ilerlemeye başlarken o kadın yine konuştu.

"Minho güzel cadımı nereye götürüyor böyle?"

Minho arkasını dahi dönmeden kafasını biraz ona çevirdi ve nefret dolu gözlerle baktı.

Cadılardan nefret ederdi.

"Sikimde bile değilsin aptal kadın."

Kalabalık arkalarında kalınca jisung hızına yetişmeye çalıştığı Minho'ya seslendi.

"Minho nereye gideceğiz?"

"Şu anlık sadece gitmemiz yeter, neresi olduğunu önemli değil."

Kalabalık ise birbirine uzaktan bakıyordu, hyunjin onların uzaklaştığına emin olduktan sonra önünde ki kadına döndü.

Parmaklarının arasından sızan eşinin kanı ile,

"Bu yaptığının bir hesabı olacak biliyorsun değil mi?"

Kadın büyük bir kahkaha attı.

"Tabiki de biliyorum ama bunu kafama takmıyorum. Size şöyle bir bakıyorum da..."

Yan yana duran Yeonjun ve Hyunjin'e baktı.

"Kardeş kardeş ne güzel duruyorsunuz, çok tatlısınız.
Hadi barışın da bir taşla iki kuş vurayım."

Blood İn The Water-HyunlixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin