Can he kill?

177 21 29
                                    

Satır arası yorumlarınızı bekliyorum⭐

(Öldürebilecek mi?)
>⁠.⁠<

"Bunu bana nasıl yapabildin?"

Hyunjin onun dolu gözlerini görünce önünde diz çöktü.

"Bak Felix ona inanma.
Ben.. ben.."

Cevap veremiyordu. Kelimeleri birleştiremiyor, düzgün bir cümle kuramıyordu.

Kafasını yere eğmişti. Felix hemen önünde diz çökmüş sevgilisinin yanaklarından tuttu ve kafasını kaldırdı.

"Hyunjin bişey söylesene, ben yapmadım desene.
De hadi.
Yalan söyle.
Yemin ederim ki inanırım.
Susma nolur.
Ağzından çıkan tek bir söze muhtacım.
Nolur yapmadım de.
Lütfen..."

Elleri giydiği gömleğin yakalarına indi.
Sertçe sarsmaya başladı.

"HYUNJİN NEDEN SUSUYORSUN?
KONUŞ ULAN BENİMLE!
HADİSENE HYUNJİN KONUŞ."

Sustu, daha kısık bir sesle konuşmaya başladı.

"Yaptın mı hyunjin?
Annemi öldürdün mü?"

Hyunjin gözleri yerde bir şekilde cevap verdi.

"Evet..."

Dört harfli, kısa bir kelime Felix'in kafasında milyonlarca kez dolaştı.

Elleri sıkıca tuttuğu yakayı serbest bıraktı ve güçsüz bir şekilde kucağına düştü.

Kafasını camdan içeri sızan ayın ışığına çevirdi.

Belli ki tüm gece boyunca oraya bakacaktı.

>⁠.⁠<

Garip bir his ile zarzor daldığı uykusundan uyandı.

Gözleri camın önünde ki silüete kaydı.
İrkilerek yatakta doğruldu.

Yeonjun camın önünde durmuş ona bakıyordu.

"Hissetme duyguların gelişmemiş ama yinede gideri var. Sandığımdan daha erken uyandın."

Felix yatağından kalkıp ona yaklaştı.

"Burada ne işin var?"

"Seninle konuşmaya geldim.
Anneni öldüğünü itiraf etti dimi?"

Felix ona cevap vermedi.

"Pekala şişmiş ve kızarmış gözlerinden bunu dediğini anlayabiliyorum."

Felix ayılmak için kafasını iki yana salladı.

"Ne istiyorsun benden?"

Yeonjun ona yaklaştı ve iki kolunu tuttu.

"Felix biz her ne kadar ayrı annelerden olsakta kardeşiz. Bana inan.
Hyunjin senin anneni öldürdü.
Ondan intikam almak zorundasın."

"İntikam düşünecek halde değilim. İntikam falan yok beni rahat bırakın."

Arkasını dönüp yatağa doğru ilerledi.

"Ben senin için alacağın intikamı da düşündüm."

Yatağına oturdu ve ağrıyan başını elleri arasına aldı.

"Neymiş o?"

"Onu öldür."

Felix kafasını hızla kaldırdı ve ona baktı.

"NE?"

"Ne ne?"

Oturduğu yataktan geri kalktı.

"Ciddi ciddi bunu yapmamı mı istiyorsun?"

"Evet."

"Bunu asla yapmam."

Felix elleri saçlarında bir şekilde odada tür atıyordu.

"Bunu yapmak zorundasın."

Felix Yeonjun'un beklemediği bir anda Felix ona dönüp bağırdı.

"Zorunda değilim!"

Ardından evde Hyunjin'in de olduğunu hatırlayınca elini ağzına vurdu.

"Merak etme hyunjin burada değil."

Cebinden bir kazık çıkardı.
Felix sivri uçlu tahtaya gözleri fal taşı gibi açık bir şekilde bakıyordu.

"Al bunu ve onun kalbine sapla. Annen için bunu yapmalısın."

Kazığı Felix'in eline tutuşturdu.

"Ben gidiyorum Felix. Ben görevimi yaptım. Sıra sende."

Ardından hafif aralık pencereden atlayarak oradan uzaklaştı.

Felix yatağa oturdu ve elinde ki kazığa bakarak düşüncelere daldı.

Yaklaşık on dakika öylece kaldı.
Ta ki üst kattan bir keman sesi gelene kadar.

Hyunjin büyük bir ihtimalle terastaydı.

Belkide bunu yapmalıydı.
Kim bilir belki de sevgilisini kendi elleriyle öldürmeliydi.

Elinde ki kazıkla birlikte kapıyı açtı ve odadan dışarı çıktı.

Üst kattaki terasa doğru yürüdü.
Merdivenin son basamağına geldiğinde elinde ki kazığı arkasına sakladı.

Keman sesi bir an olsun kesilmemişti.

Kapısı açık terasın önüne geldi ve sırtı ona dönük bir şeklide keman çalan adamı izledi, arkasında sıkıca tuttuğu kazık ile.

Kafasında ki şeytanla melek kavga ediyor gibiydi.

Melek yapma diyordu.

Şeytan ise öldür...

Kafası karışmıştı.
Hyunjin'in onu hissedebileceğini bile unutmuştu.

Ancak hyunjin tepki vermiyor, kemanını çalmaya devam ediyordu.

Celladını bekleyen uslu bir mahkum gibi...

Felix arkasında tuttuğu kazığı çıkardı ve sımsıkı tutarak hyunjin'e biraz daha yaklaştı.

Gözleri yaşlarla doldu, en olmaması gereken yerde elleri titredi.

Aklının ona oyun oynadığını fark etti.
Yeonjun onu etkisi altına almıştı.
Sevgilisini kendi elleriyle öldürecekti.

Havadaki kazığı son anda indirdi ve yan tarafta olan koltuğa attı.
Şükür ki yastığın arkasına düşmüştü.

Hızla kemanını çalmaya devam eden Hyunjin'in beline sarıldı arkadan.

Hyunjin olduğu yerden hareket etmedi yada kemanın sesini kesmedi aksine kemanın notlarına daha da yüklendi ve tüm kasabanın duymasını sağladı, yüzünde ki tebessümle.

Felix yapamamıştı.
Biricik sevgilisinin celladı olamamıştı.
Tüm kalbi ile ona güvenmeyi seçmişti

Felix yine ve yine aşkı seçmişti...

(⁠^⁠^⁠)(⁠^⁠^⁠)

Abi bence mükemmel oldu

Sizce nasıl oldu???

Oy verir misiniz?

Sizi seviyorum
Öpüldünüz 😘😘😘

Blood İn The Water-HyunlixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin