Blood İn The Water-Hyunlix

Possiblity's

(Ihtimaller)

Felix
.........

Ani bir mide bulantısı ile uykumdan uyandım.

Bu son bir haftadır sabahları mide bulantıları ile uyanıyordum.

İlk başlarda hafifti, sadece ağacın altında soğuk havada uyuduğum içindir diye düşündüğüm için kafa yormadım ancak bir kaç gündür mide bulantılarım kusmaya dönüştü.

Hyunjin'e söylemesem bile o benim hasta olduğumu hissediyordu.

Sahil kenarındaki eve hızlı alışmıştım ancak buraya bir türlü alışamadım.

Evin önünde ki vampirler öldürüldüğü için hyunjin oranın tehlikeli olduğunu söyleyerek beni kendi 'evine?' getirdi.

Bir evden ziyade daha çok şato gibiydi.
Kasabanın tam ortası olduğu için etrafını koruyan çok vampir oluyordu bu yüzden güvenliydi.

Kadere bak ki kendi öz abimden kaçıyordum.
Neden kaçtığımı bile bilmeden.

Hyunjin her ne kadar benim yanımda kalmaya çalışsada onun gitmesi gerekiyordu.

Bunu dün gece yaptığımız uzun konuşmadan sonra kararlaştırdık.

Sabahta erkenden gitmesi gerektiğini söyleyip evden çıktı, çıkmadan önce yalnız kalmamam için birini göndereceğini söyledi.

Bilmem kaçıncı kusma seansından sonra sifona bastım ve elimi yüzümü yıkadım.

Aynada ki bedenimi çift görmeye başlayınca banyonun kapısını açıp odaya geri döndüm.

Ben daha yatağa ulaşamadan kararan gözlerimi istemsizce kapattım.

>⁠.⁠<
Felix gözlerini açtığında yatağında yatıyordu.
En son gözünün karardığını hatırlıyordu.

Yatakta doğruldu ve sırtını yatak başlığına yasladı.
Kendine gelmeye çalışıyordu.
Kapı açıldı ve içeriye yeji girdi.

"Uyanmışsınız prens hazretleri."

Felix onu takmadı ve eliyle saçlarını geriye doğru çekti.

"Noldu bana?"

Yeji sanki birşey olmamış gibi onun yanına yaklaştı ve elinde ki meyve suyunu ona uzattı.

"Bayılmıştın."

Yeji yatağın yan tarafına geçti ve onun yanına oturdu.

Felix eline tutuşturulan meyve suyuna bakıyordu.
Yeji onu fark edince gıcık bir sesle konuştu.

"Sana meyve suyunu onunla aşk yaşa diye getirmedim, iç diye getirdim."

Felix meyve suyundan bir yudum aldı ve ona döndü.

"Seni uzun zamandır görmedim neden geldin?"

Yeji bacak bacak üstüne attı.

"Canım abim biricik eşi evde yalnız kalmasın diye beni gönderdi ama bilmiyor ki sevgili eşi benden nefret ediyor."

Felix pencereden içeri sızan boğuk ışığa bakarak konuştu.

"Senden nefret etmiyorum. Sadece biraz kızgınım o gün için. Aman neyse boşversene. Geçmiş geçmişte kaldı."

Yeji kafasını salladı ve onun yüzünü incelemeye başladı.

"Sen iyi misin Felix? Tenin sapsarı olmuş."

Felix kafasını salladı ve gülümsedi.

"Ben iyiyim. Sadece biraz soğuk algınlığı o kadar, biliyorsun benim bir tarafım hala insan, bende hasta oluyorum."