Ufak ufak yorum pls.....
O_o(Küçük kurt)
Hyunjin elinde birkaç kitap ile odaya geri döndü.
"Aslında sana ben anlatacağım ama birkaç resim göstermem gerek."
Felix kafasını salladı.
Hyunjin yatağa oturdu."Sen bir melez olduğun için çoğu kurttan farklısın. Kurtlara zarar veren şeylerin bazıları sana zarar vermez ve onlara iyi gelen şeyler ise sana zarar verir."
Felix kaşlarını çattı.
"Ne gibi?"
"Mesela onlara zarar veren gümüşler sende bir işe yaramaz.
Onlar kan kaybından ölürken senin kanın seni uzun bir süre idare edebilir.""Ve en önemlisi wolfsbane bitkisi. "
Hyunjin bitkinin fotoğrafını çıkarıp ona gösterdi."Fazla masum görünüyor."
Felix bu kadar güzel bir bitkinin ne gibi bir zararı olduğunu düşünüyordu.
"Ancak bir o kadar da zehirli. Bu bitki kurtları ölüme sürükleyen nadir şeylerden biridir. Ancak bu bitkinin zehri sende etki etmez. Sen sanılandan çok daha güçlüsün."
Bunu dedikten sonra eliyle Felix'in yüzünü okşadı. Felix bununla mayıştığını hissetti.
Hyunjin çok sürmeden elini çekti ve kitaba geri döndü.
"Kurtların dönüşümleri bunun gibi olur:
"Ancak senin dönüşümün birinci evrede sonlanır. Kurt formuna giremezsin. Sadece göz rengin değişir, dişlerin uzar ve pençelerin çıkar. Bunun dışında bu kurtlar kadar ürkütücü görmediğine emin olabilirsin. "Felix ona gülümsedi.
"Peki ya ben neden bunca zamandır kurt olduğumu fark etmedim?"
Hyunjin elindeki kitabı kapattı ve arka tarafa koydu.
"Her kurt yirmi yaşına geldiğinde otomatik olarak dönüşür. Ama hangi tarihte dönüşeceği o günkü doğum gününe bağlıdır. Senin yirmi yaşına girmene iki hafta var. Bu iki hafta içinde herşeyi öğrenmen lazım."
Felix'in yüzünde bir korku ifadesi oluştu.
"Dönüşmek can yakar mı?"
"Bilmiyorum Felix, ancak bu bir kader ve onun çizgisinden çıkamayız.
Benim anlatacaklarım bu kadardı şimdi sormak istediğin şeyler varsa söyle."Felix elini çenesine koydu ve düşünmeye başladı.
Soracak sorusu olmamasından dolayı düşünmüyordu.
Aklındaki onlarca sorulardan hangisini soracağını düşünüyordu."Göğüsümde bir yara var onun neden olduğunu öğrenmek istiyorum."
"O yara senden kan alınması için yapıldı. Göğsüne bir yara açacağız ve oradan çıkan kanı bu kasabaya bağlayacaktık. O yara bu yüzden oluştu."
Felix öğrendiği her bir bilgi ile daha da şaşkına uğruyordu.
Kafasında ki taşlar yerine oturuyor ve yolu git gide uzuyordu."Peki ya birkaç hafta önce kaybolan kolyem? Onunla ne yaptınız?"
"O kolye seni buraya getirecekti. Sen nereye gidersen git, hangi kararları verirsen ver, o kolye seni buraya çekecekti. Ayrıca kurtların senin kokunu almaması için gereken bir şeydi.
Ama amacımıza git gide yaklaştığımızda o kolyenin bir anlamı kalmamıştı. Bu yüzden onu senden aldım."
Felix kafasını Perdeleri kapalı camlara çevirdi. Kafasındaki soru işaretleri azalıyordu ve bu onu mutlu ediyordu.
"Bu kadar yeter başka birşey istiyor musun?"
Felix ayağa kalkan hyunjin in önüne geldi.
"Aslında bir sorum daha var."
Hyunjin 'devam et' anlamında kafasını salladı.
"Kurtlar ve vampirler yani sizin aranızda ki bu gerginliği bitirmenin bir yolu yok mu?"
Hyunjin iki eliyle Felix'in yanaklarını okşadı.
"Onlarla barışmanın tek yolu seni onlara vermem ama bu fikri aklından çıkarsan iyi olur. Seni onlara vereceğime bu yirmi küsur yıl daha onlarla Savaşırım."
Felix'in alnından öptü.
"Seni kimseye vermem küçük kurt."
Ve Felix içinde hareketlenen birşeyler hissetti.
Bence muq oldu
Oy verir misiniz?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Blood İn The Water-Hyunlix
Fanfic"Seni ilk gördüğüm zaman buz tutmuş kalbimin attığını ve tekrardan sıcakladığını hissettim."