13 : Yangınları Yakan

59 29 0
                                    

Bölümlük şarkı: Legends Never Die

Bedenim gücünü yitirmiş, bitik hale gelmişti. Görevlilerle beraber yürürken bir süre sonra vücudumu kontrol edemedim ve yere düştüm. Kalkmayı deniyor ama beceremiyordum. Bana yardım etmeye çalışıyorlardı ama bana dokunduklarında yüzlerinde acı görülebiliyordu.

Çünkü bana dokunduklarında yanıyorlardı.

Görevliler beni ritüel yaptığımız yerden biraz uzağa götürmeye çalıştılar. Tahmini üç dört tane çadırın olduğu bir yere getirdiler beni. Yorgunluktan sayamadığım için tahminen üç diye düşündüm.

Çadıra girdikten sonra beni bir yatağa yatırdılar. Bir şifacı kadın geldi ve kollarımı inceledi. Görevlilere baktığımda ellerine bakıyorlar ve acı çekiyorlardı. Ellerini yakmıştım. İstemeden, bedenimle.
Şifacı kadın bana,
" Çok güçsüz kalmışsın ve ateşler içinde yanıyorsun. Nasıl oldu bu kadar yoğun bir güç patlaması?"

Güçsüzce gözlerimi kırpıştırdım ve konuşmaya çalıştım. "Hiçbir fikrim yok. Sihir çıkarma anında sihrimizi göstermemizi söyledi Alice. Odaklanıp denedim ve ondan sonra böyle bir şey oldu. Ben, ilk fırtınaya benzer bir çember oluştu ardından onun yerine yangın oldu. Benim sihrim ne?"

Şifacı kadın görevlilere çıkmalarını söyledi.
Görevliler çadırdan çıktıklarında yatağımın yanına oturdu ve bana gülümseyerek,
"Kızım bak, sana söyleyeceğim bazı şeyler var. Bunlara çoğu kişi inanmaz, uydurma, yalan, hurafe derler ama aslını bilmezler."

Kıyafetinin cebinden bir yüzük çıkardı ve bana gösterdi. "Bu yüzüğün adı kader yüzüğüdür. Bunun tek bir sahibi vardır. Oda kaderinde sonsuz kılıç olandır. O kişi yüzüğü taktığı zaman kaderi çizilir, ilmek ilmek işlenir ve ruhunda gizlenmişleri açığa çıkarırmış. Başlarda tanrıçalar bu yüzüğü gönderdiklerinde alfler tanrıçaların lütfuna inanmışlardı. Birisinin kaderinde olduğuna ancak insanlar için düşünce farklıydı. Sadece çok az sayıda insan alflerin inandığı, tanrıçaların lütfunu kabullendi. Bende onlardan biriyim. Kaderi tanrıçalar tarafından sonsuz kılıca biçilmiş olan kişi bence sen olabilirsin. " dedi ve elimi tuttu.
Avcumun içini açtı ve yüzüğü koydu. Üstüne parmaklarımı kapattı. "Al bunu tam zamanı olduğunu hissettiğin anda ve yardıma ihtiyacın olduğunda tak bunu parmağına. İhtiyacın olduğunda kaderini gösterir. Bu yüzük alflerin korumasıyla sarılmış. Senin taktığın anda yardımına koşar. Umarım döngü tamamlanır ve iyi olursun. Şimdi ben senin ateşini düşürmeye çalışacağım ve ilaç vereceğim olduğunca dinlenmeye gayret et kızım." dedi ve başımdan kalktı.

Hemen sonra tekrar yanıma geldiğinde elindeki ilaçları bana içirdi. Kas ağrılarım geçmeye başlamıştı bile. Biraz zaman geçtikten sonra içeriye Alice ve Claire girdi.
İkisininde çok korktuğu belli oluyordu.
" Ah! Emery, iyi misin? Ne oldu sana öyle?!" diyerek Alice bana doğru koştu. Claire'ın beti benzi atmıştı. Ölecek gibiydi.

"Emery, kuleye girdim. Girer girmez seni söylediler bana... Koşarak geldim odaya seni görünce inanamadım. Sihir kullandılar ama o bile işe yaramadı," dedikten sonra Alice'e döndü. "Alice, nasıl oldu bu? Sihir patlamaları olağan birşey ama bu kadar kontrol edilemez hale geldiğinde normal olmaktan çıkıyorlar." Claire sandığımdan daha bilgiliydi.

Alice elinin tersiyle anlıma dokundu. Bir süre bekledi ardından gülümseyerek bana baktı,
"Sakin ol! İyiki bir alfsin, öyle bir delisinki iki dakikada her yeri mahfettin, haha!"

Alice Claire baktı ve omzuna iki kere sakince vurdu. Sanki hadi yap der gibi Claire'ı hareketlendirmişti.
Claire ellerinin arkasından çıkardı. Bir elinde parşömen diğer elinde ise asa benzeri bir çubuk vardı.

Sonsuz Kılıç 1Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin