27 : Savaşçıyı Bulmak

23 7 2
                                    

Kararımdan dönmezdim. Demircinin bahsettiği bu adamı bulacaktım.
"Dediğin bu han, tam olarak nerede? Buraya uzak mı?"
Adam gözlerini yerde gezdirdi. Biraz düşündü. Han eğer buradan yürüyerek gidemeyeceğim bir mesafede ise çok zorlanırdım. Muhafızların taliminede yetişemezdim. Bu yüzden yarına kalırdı.
"Aslında Kuzey Denizi yönündedir. Buradan fazla uzak değil ancak çabuk gitmek istiyorsanız bir atlı arabayı tercih etseniz iyi olur."

Aklımdan bir harita çıkarmak istedim. Şöyle bir düşününce İlahi Saray'ın hükmettiği alana bağlanan tek bir deniz vardı. Krallığın üstünde kalan bir deniz olduğunu biliyordum. Kuzey Denizi'ne doğru balıkçılar ve temel yemekleri balık olan hanlar artıyordu. Kuzey Denizi'nin bağlandığı bir krallık var mı bilmiyordum ama İlahi Krallığa bağlı olduğu için denizin çokça işlek olduğunu düşünebilirdim.

"O zaman bir atlı araba kiralamalıyım." diye düşüncemi söyledim. "Sizin için daha iyi olur, Leydi Emery." dedi demirci kibar olmaya çalışarak. Ben sessiz kalıp nereden atlı araba bulacağımı düşünürken demirci aklına bir şey gelmiş gibi hareketlendi.
Demirciye dikkatimi verdim. Olduğu yerden malzemelerinden birkaçının olduğu bir tezgahın arkasına geçti ve eğildi. Çekmece sesleri gelince tezgaha doğru yürüdüm.

"Aha işte burada." dedi demirci hâlâ eğilmiş şekilde tezgahın arkasında dururken. Sırtını dikleştirdi ve çekmeceleri sırayla kapattı. Yumruk yaptığı elinin içinde duran şeyi tezgaha bıraktı.
"İşte bu sizin için." dediğinde bu güzel kolye ilgimi çekmişti.
Üstünde değerli taşları yoktu yada bir abartılı işlemesi yoktu. Onun yerine daire şeklinin içinde bir sembol vardı. İpe takılmış, daire şekli verilmiş demirin ortasındaki sembolu daha önce sanki görmüştüm. Sembolun aşinalığını hissetmiştim.

Bana alf olduğumu söyleyen kadının verdiği yüzüğün üstündede yüzüğü saracak şekilde işleme olarak vardı bu sembol.

"Bu kolyeyi senin için yapmıştım ancak birgün dükkanıma geleceğini ve sana bu kolyeyi vereceğimi hiç düşünmüyordum."

"Öyle mi? Peki ya bu üstündeki sembol nedir?" diye sordum emin olmak için.
Kolyeyi nasırlı ellerine alarak üstündeki sembolu gösterdi. "Bu sembol aslında eski bir sigilmiş. Alflerin bulundukları yerlerde kendilerini belli etmek adına çizdikleri bir koruma sigili gibi bir işe yarıyormuş. Bende birgün belki size veririmde hediyem olur diye kolye olarak yapmıştım."

Kolyeyi bana doğru uzatınca almakla almamak arasında kaldım ama demirciyi kırmak istemediğimde yavaşça nasırlı ellerden aldığım kolyeyi inceledim. Demekki o kadının bana verdiği yüzüğün üzerindekide bir sigildi ve korumak içindi. Bana ne zaman zorda kalırsam ve yardıma ihtiyacım olursa takmam gerektiğini söylemişti ve bende zorlanabileceğim bir anı öngörerek gerekirse yanımda taşıyordum ama bundan sonra daha dikkatle, sürekli yanımda taşıyacaktım.

"Bu kolyeyi ellerinizle, özenle yapmanız çok güzel, teşekkürler bana verdiğiniz için." diyerek teşekkürlerimi sundum.
"O kolye başından beri senin için yapılmıştı zaten sadece sahibini buldu."
Demirciye tekrardan teşekkür ettim ve ardından atlı bir arabayı nereden kiralayabileceğimi sordum. Bana birkaç sokak aşağıda at arabası kiralayan birinin olduğunu söyledi. Bundan sonra biraz daha konuştuk ve demirciden hayatımdaki şansım için iyi bir dilek alarak dükkandan çıktım.

Arkamdan gelen muhafızlardan emin olmak için onlara dönüp bir baktım. Kendi aralarında konuşuyorlardı. Bana bir sorun çıkarmadıkları hatta aldıklarımı ve bana hediye edilenleri taşıdıkları için krala galiba teşekkür etmeliydim. Demirci adamın tarif ettiği sokağa doğru ilerledim. Yolda giderken hediye olarak aldığım kolyeyi boynuma taktım. Benim için güzel bir anısı olacaktı. Halkın beni sevdiğini ve değer verdiklerini görmüştüm. Aldığım hediyelere her baktığımda bunu hatırlayacaktım.

Sonsuz Kılıç 1Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin