19 : Hüzün

22 10 0
                                    

"Şuna bak, Emery!"

Bu kitap doğruysa ben neydim ki?
Melez mi yada bu evrene göre başka bir şey mi?
Belirsizliklerden kurtulmaya çalıştıkça sırların içinde buluyordum kendimi. Babam havaysa, annem nasıl ateş olupta beni doğurabiliyordu? Kendimi kirliymiş gibi hissettim. Oysa ben ömrü hayatım boyunca kendimi insan zannetmiştim, alfmişim. Şimdi annemi, babamı kaybolup öldüler sanırken karanlık sihirle mücadele edip, benim için öldüklerini öğrenmiştim. Bunu anlatmak çok basitti ancak onu yaşamak kadar değil.

Ne olduğumu ve olacağımı bilmiyordum, gözlerim puslanmıştı.

"Ben neyim, Alice?" dedim tedirgince.
Alice bile çözemiyordu. "Hiç bilmiyorum, inan ama bunun bir açıklaması vardır." dedikten sonra kitapları karıştırmaya başladı. Ellerimi kaldırıp baktım. Ateşler çıkartıyordum ama bunlar beni bambaşka bir şey yapıyordu.

Kendime yapacağım bir açıklama için düşünürken sihir ritüelimi yaptığımız zamandaki konuşmalarımız aklıma geldi.

" Aslında şöyle ki, hava ve ateş çok zıttır. Birbirine bağlanabilecek sihirler değiller, şaşkınlığımız bu yüzden... "

Claire ve Alice'de böyle bir şeyin yaşanacağına ihtimal vermiyorlardı ama yaşanıyordu. Geldiğim toprakları sorguluyordum.

" İmkansız mı peki? Böyle birşey demek ki mümkünmüş. Başka türlü nasıl olabilir ki? "

Claire ve Alice birkaç saniyeliğini kafalarını çevirip birbirlerine baktılar ardından Alice,
"Aslında, imkansız. Yani alf soylarında ırk birleşimi olmuyor o yüzden imkansız. Bu doğuştan olmalı sanırım. Emery hazırsan şimdi kaydını resmileştiriyoruz!"

Hiçbirimiz düşünmemiştik bunu. Alflerin ırklarında farklı sihirleri olan insanlar evlenemezlerdi öğrendiğime göre ama ben annesi ateş, babası hava sihrine sahip, alflik ırkları farklı olan iki alfin kızıydım.
İmkansızın neyiydim ki ben?

" Emery, bunun bir açıklaması yok. Nasıl doğduğun hakkında hiçbir fikrim yok ama sen gerçekten iki elemente de sahipsen çok ama çok fazla özelsin," dedi Alice elindeki kalın kitabı kapatırken. Kitabı masaya bıraktı ve yanıma yaklaştı. "Deneyebilir misin? Yani, bir elinden ateş küresi, diğer elinden hava küresi oluşturmayı? Biliyorum çok zor zamanlarındasın ama gerçekleri istiyorsan, sevgili dostum, denemelisin."

Daha önce hava dersleri almıştım ve kitaplardan bazı ateş sihirlerini kendi kendime çalışarak öğrenmiştim. Hepsini ayrı ayrı çalışıyordum çünkü ateş sihrimi kontrolde tutmakta çok zorlanıyordum. Tehlikeli olduğundan bazı, belli günlerde ateş sihrim için çalışıyordum. Deneyebilirdim ama başarabileceğimden emin değildim.

"Kim olduğumu bulmak için yaparım ama emin değilim."
Alice bana cevap vermeden önce kitaplığına doğru ilerledi. Kitaplığında gözleriyle kitap ararken "Kendine zaman ver, Emery. Kolay değil ama başarabilirsin. Biraz zaman ver kendine ve acını yaşa. Ardından sırları açığa kavuşturmak için her şeyi yapabileceğine çok eminim." dedi. Eline bir kitap aldı ve bana doğru gelirken tebessüm etmeye çalıştı. Bu halini görüp "Bana mı üzülüyorsun?" dedim. Kitabı bana vereceğini zannettiğim sırada kollarıyla bana uzandı ve sarıldı.

"Üzülüyorum tabiki. Doğruları görememek berbattır. Bende yaşadım bu duygu karmaşasını bu yüzden sana çok üzülüyorum." dedikten sonra burnunu çektiğini duydum. Alice'in sarılışını dostça karşılayarak bende sıkıca sarıldım. "Senin duygu karmaşaların nelerdi?" dediğimde omzumdaki boynundan bir yutkunuş sesi duydum. Kollarını benden ayırdı ve yüzüme baktı. Gözlerindeki yoğun hüznü görebiliyordum.

Sonsuz Kılıç 1Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin