Meyra hızla doğruldu duyduğu cümleyle uzandığı yerden. Ne demişti ne, Sedat mi? Hani kendini yaralamasa akşama onu kuş verir gibi verecekleri Sedat.."Ne işin var burda? Ne sözlüsü ayrıca henüz sözlü sayılmayız." Sedat önce kendisine ters ters bakan kalıplı uzun boylu adama sonra sözlüsü olacak kıza baktı "Sonuç olarak yaralanmasaydın sözlü olacaktık. Peki siz hayırdır ikiniz? Bildiğim kadarıyla bir abin yok Meyra?"
Meyra ne diyeceğini bilemez şekilde gözlerini kaçırırken Arhan Sedat'a aşağılayıcı bir bakış atıp ters ters konuştu "Yaralanması sebebiyle söz işi iptal olduğuna göre hesap sorma hakkın yok. Asıl sen ne arıyorsun burada onun bir şeyi olmadığın halde, edep namus bilmez misin?"
Sedat kendisinden uzun bu adama sinirlenip aynı ters bakışlardan attı "Düzgün konuşsan iyi olur birader, bu kız benim sözlüm sayılır. Mesuliyeti bana ait." Meyra, Arhan ağzını açtığı anda sesini yükseltti dikkat çekmek adına "Neyse iyi oldu geldiğin.." Arhan afallayarak kendisine bakınca hemen cümlesine devam etti
"İyi oldu çünkü seninle yalnız konuşabilme imkanımız olmasına sevindim, ben bu evliliği istemiyorum." Sedat onun dedikleriyle kaşını sertçe çatıp Meyra'nın uzandığı yatağın yanındaki sandalyeyi çekerek oturdu "Anlamadım?"
"Anlamayacak bir şey yok, gönlüm sende yok olacağını da sanmam o yüzden lütfen ailenle görüş ve vazgeçin bu işten." Sedat onları olduğu yerden dikilerek ters bakışlarla izleyen Arhan'a baktı "Yavuklun var yani."
"Hayır öyle bir şey değil, sadece istemiyom işte evlilik. Lütfen kulak ver söylediklerime yoksa seni hiçbir zaman sevmeyecek bir kadınla evlendiğin için ömür boyu pişman olursun." Sedat oturduğu yerden hızla kalkıp hırsla başını salladı "Anladım ben anlayacağımı, hayde geçmiş olsun bu işi iptal oldu bil."
Kalktığı gibi çıktı odadan, gidişiyle Arhanla Meyra birbirine baktı, ikiside ne diyeceğini bilememişti sonra Bilnur girdi içeri elinde su şişesiyle "Nerde kaldın köye mi gittin bi şişe su getirmeye?" Bilnur aldığı suyu arkadaşına uzatıp abisine içinden söylendi "Kayboldum da abi, sağolsunlar bir kaç görevli yardım ettiler, anca geldim.."
"Neyse tamam ben işlemleri halledeceğim sizde hemşire çağırın, o serum bitmiş onu söksün. Sonrada hemen aşağıya inin çok bekletmeyin beni." Arhan söyleyeceklerini söyleyip kapıyı çarparak çıktıktan sonra Meyra hızla arkadaşına döndü "Neler oldu neler.." Bilnur merakla eğilince Meyra her şeyi bir solukta anlattı, anlatırken kendi bir daha şaşırdı. Sonra Arhan kızmasın diye hemen hemşire çağırdılar, ağrı kesici serumu söküldü ve toparlanarak indiler hastanenin bahçesine. Arhan arabanın kaputuna yaslanmış tütünü içerek onları bekliyordu.
![](https://img.wattpad.com/cover/361652876-288-k956199.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ARHAN
Romance1980'lerde Osmaniye'nin bir köyünde geçen; Hapisten yeni çıkan kalbi taş tutmuş Arhan ve yıllar öncesinden beri onu kalbinde taşıyan Meyra'nın hikayesi.. ARHAN isimli ilk hikayedir :) ( Eski zaman kurgusudur, bunu göz önünde bulundurarak yorumları...