Arhan'ın Meyra'nın dudağına kondurduğu küçük öpücüğün üstünden bir hafta kadar bir zaman geçmişti. Bu süreçte bir daha o kadar ileri bir yakınlaşma yaşamamışlardı ama araları gayet iyiydi. Meyra kendi kendine düşünüp anlamıştı ki Arhan gerçekten aceleye getirmek istemiyordu bazı şeyleri. Belki de sevmeye çalışıyordu kendisini, öyleyse sorun yoktu. Meyra hemen Arhan ona aşık olsun yakınlaşalım derdinde değildi zaten, onu sevsin de kocası gerekirse aylar geçsindi. Sorun yoktu.Bu iki gündür asıl sıkıntıda olan kişi Bilnur'du. Bir hafta içerisinde iki kere talip çıkmıştı kendisine, çıkan iki talibe net bir cevap vermemişlerdi çünkü abisi kendisine sormamıştı. Bu durumda haliyle Bilnur'u sıkıntıya sokmuştu. Biliyordu ki abisi ona sormadan onay vermezdi ama görücülerden birinin durumu epey iyiydi ve uzak akrabalarıydı. Abisinin aklına yatacağını düşünüyordu o ailenin. Bu yüzden elinde değildi çok tedirgindi ya abisi kendisine sormadan ikna olur da kabul ederse kendisine çıkan görücülerden birini.. O zaman ne yapacaktı gönlünde yeni yer edinmeye başlamış Birkanla?
Meyra ikiside adet gördüklerinden oruç tutmadıkları için Bilnur'a ve kendisine yaptığı kahveyi yere koyup Bilnur'un yanına oturdu. Sonra saniyede iki kere oflayıp derin derin düşünen arkadaşına bakıp konuştu "Acele ediyon bak Bilnur, Birkanla daha yeni bir kaç gün oldu. Ne demek mektup göndericem gelsin beni istesin?"
Bilnur sıkıntıyla ofladı, bu korkusunu Birkanla paylaşıp bir an önce çözüm bulsunlar istiyordu. Ve çözümü Birkan'a haber verip kendisini istemeye gelsin demekle buldu.
"Ya tamam daha yeni oldu ilişkimiz ama abim o akraba olan görücülere sıcak baktı Meyra, anamla konuşurken duydum. Ya verirse beni, o zaman ne yapacağım?"
"Abin senin fikrini sormadan vermez Bilnur, sende biliyon bunu. Sana gelir sorar sende istemiyom dersin biter gider. Şimdi abim beni verir korkusuyla henüz yeni hayatına aldığın insanla evlenmek sence de çok hızlı olmaz mı?"
Bilnur kahvesini içtikten sonra Meyra'ya kafasını salladı "Sen işitmedin herhal dediklerimi, anam aklına sokar abimin anam. Zaten abim olumlu bakıyor, bana gelse hayır desem anam da ısrarla yok Arhan verelim Bilnur da zamanla sever alışır deyip aklına sokarsa? Ben onları konuşurken duydum, anam iyi aile hem akraba verelim diyip durdu abime. İşin kötüsü abim de Bilnur'a soralım demedi ki!"
Bu sefer Meyra da sıkıntıya girdi. Genelde Arhan başkalarının aklıyla hareket eden biri değildi ama kaynanası Hasret şeytan gibi bir kadındı. Kocası bir anlık gazla gelsinler istesinler dese o zaman kötü olurdu işte. Bir noktada hak verdi Bilnur'a, daha iki ay önce kendi yaşamıştı aynı durumları. O yüzden çok iyi anlıyordu arkadaşına içindeki huzursuzluğu ve korkuyu. "Haklısın, haklısın da. Aması var işte Bilnur, ya Birkan tanıdığımız gibi çıkmazsa. Ya üzerse seni evlendiğinizde, o zaman da dönüşü zor olur işte. Evlilik çocuk oyunu değil ki istediğinde bitsin. Ondan diyom şuan çok erken diye.."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ARHAN
Romance1980'lerde Osmaniye'nin bir köyünde geçen; Hapisten yeni çıkan kalbi taş tutmuş Arhan ve yıllar öncesinden beri onu kalbinde taşıyan Meyra'nın hikayesi.. ARHAN isimli ilk hikayedir :) ( Eski zaman kurgusudur, bunu göz önünde bulundurarak yorumları...