-7-

22.7K 872 141
                                    


Arhan'ın sözleriyle Meyra ayrı, Bilnur ayrı, kapıda dikilip onları dinleyen Hasret ayrı şaşırdı. "Ne dersin oğlum sen, ne istemesi birden bire?" Arhan annesine bir bakış atıp cebinden çıkardığı adıyaman tütününü yaktı.

"Ne duyduysanız o, Meyra işitmedin herhalde söylediklerimi. Ağlamayı bırak evine git dedim sana." Bilnur'un kolundan destek vermesiyle ayağa kalktı Meyra "Olmaz demiştin.."

"Niye aklında birisi mi var?"

"Olur mu öyle şey, yok tabii ki. Sen daha yarım saat evvel yok deyinc-"

"Neyse ne işte duydun dediğimi, haydi git evine."

Herkesi şaşkınlık içerisinde bırakmasının aksine kendi rahat rahat girdi eve, ama içi dışarıya yansıttığı gibi değildi tabii. Doğru bir karar mıydı, acele mi etmişti erkenden kabul ederek? Hiçbir fikri yoktu, tek bildiği şey o kızın altmış yaşında bir moruğa verilmesine de ölmesine de razı olmamasıydı.

Babası belli ki ruh hastasıydı ve güya namus denilen şey için dediğini yapacak gibi duruyordu. Buna izin veremezdi işte, vermemişti de zaten. O yüzden şimdilik susturmaya çalıştı kafasındaki düşünceleri, Allah büyüktü ne de olsa. İlla ki bir sonuca varacaklardı öyle ya da böyle.

"Arhan ne oluyor oğlum anlatacak mısın?" Bıkkınlık dolu bir nefes verdi, bir de işin bu açıklama kısmı vardı. "İstediğini yapıyorum işte ana, evlen evlen diyordun evleniyorum. Mutlu olman gerekiyor, gelinini mi beğenmedin yoksa?"

Hasret yayılarak yanına oturdu oğlunun "Tabii ki mutlu oldum oğlum, yane damdan düşer gibi yarın istememiz garip geldi. Sen seviyon mu Meyra'yı?"

Meyra.. kendisini her gördüğünde hayranlık dolu bakışlarını atıp içini bir tuhaf hissettiren Meyra. Sevmiyordu tabii ki, bu kadar hızlı gelişen sevgi mi olurdu insanın içinde? Bir başkaydı sadece, isim veremezdi o kızın hissettirdiklerine. "Ne sevgisi ana bu yaştan sonra, gördüm beğendim babasıyla konuştum bu kadar. Sıkıntı istemiyorum ne gerekiyorsa hazır edin yarın gidip istiyoruz."

Hasret açık olan ağzını kapattı, hâlâ anlamış değildi bu emrivaki istemeyi. Oğlu değil miydi düne kadar evlenmek istemiyorum diye bağırıp çağıran, ne değişmişti bir günde? Bu işin içinde başka bir şey vardı ve Hasret bunu öğrenmeye kafaya koymuştu. "Peki."

Arhan dinlenmek için yukarı odasına çıktığında her zaman kurulu hazır olan yatağını göremedi "Bilnur, Bilnur! Yukarı gel çabuk."

ARHAN Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin