-4-

30.7K 1.4K 162
                                    


Arhan'ın kendisine söylediği iltifatla heyecandan bütün gece uyuyamadı Meyra, devamlı onun güzel sesi çalınıyordu kulağında. Az daha gülümsese ağzı yamulacaktı neredeyse o kadar ki mutluydu.

Ertesi sabah olduğunda Bilnur'la beraber yan köye yevmiyeye gelmişlerdi, köylerinden sürekli yan köye topluca işçileri çalışmaya götürmek için araç kalkıyordu,  böylelikle ulaşım sıkıntısı olmuyordu. "Demek öyle dedi he, abime bak abime. Apaçık iltifat etmiş sana." Elindeki el çapasını zeytin fidanının toprağına sertçe geçirdi Meyra.

"Yani bencede iltifattı.." Bilnur gözlerini bi o yana bi bu yana çevirdi "Ee, sonra ne oldu? Sen ne dedin onu de hele." Başındaki yazmasını çekiştirip düzeltmeye çalıştı Meyra, kayıp duruyordu meret. Sonrada kendisinin cevabını heyecanla bekleyen arkadaşına aynı hevesle anlattı. "Bir şey olmadı, ben geveledim ağzımda teşekkür neyim.. sonra o da konuşmadı bir daha ben de. En son da vardık zaten iki adımlık yol."

"Olacak bu iş olacak sen Bilnur dediydi dersin." Parmağını yalayıp toprağa sürdü Bilnur, keyifle güldü bununla Meyra. Umut etmek bile iyi geliyordu ona. "Hayde hanımlar mola verin yemeğe." Patronlarının sesiyle ayaklandı bütün genç kızlar, aralarında büyük yoktu hepsi fidan gibi genç kızlardı.

Utana sıkıla girdiler içeri, Meyra bir köşeye Bilnur da hemen yanına diğer köşeye ilişti. Evin hanımı yemeklerini getirdi, yediler ve tekrar çalışmaya başlamadan önce çay içerlerken kızlardan dedikodu başladı "Bu yevmiyeden anca koca evine girince kurtulacağız herhal. Yok mu abiniz kuzeniniz ben talip olurum." Ortamdaki şen şakrak olarak bilinen Selma'nın sözüyle kızlar kıkırdadı. Sonra Esra gözünü Bilnur'a dikip kötü kötü güldü "Ben Bilnur'un yengesi olmaya hazırım yeter ki Arhan he desin."

Oluşan iki saniyelik sessizliğin ardından tekrar gülüştü herkes, tabii gülmeyen iki kişi vardı; Meyra ve Bilnur. "Hayırlısı.. lakin abim istemiyor kimseyi." Şimdi Meyra'nın düşmanlığını kazanmıştı işte Esra, ne demek yeter ki Arhan he desin? Ne ara gözünü dikmişti Arhan'a bu kız, henüz geleli bir hafta olmamıştı.

"Hayde kızlar yeter bu kadar gevezelik kalkın işbaşına." Grup başkanıyla herkes ayaklanıp işinin başına geri geçtiğinde Meyra elindeki el çapasını düşmana vurar gibi vuruyordu toprağa, arkadaşının az önceki cümleye sinirlendiğini anlayan Bilnur güldü "Kız yavaş, fidanı ezicen." Ona aldırmadan hırsla devam etti yaptığı işe "Ne patavatsız kız ya, utanmadan herkesin içinde.."

ARHAN Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin