Herkese selam. Yeni bölüme hoş geldiniz. Bu bölümlerden sonra her şey hızlı hızlı gelişmeye başlayacak, benden söylemesi :)
Umarım bölümü seversiniz. Lütfen oy vermeyi ve yorum bırakmayı unutmayın. Destekleriniz için çok teşekkür ederim, benim için anlamı çok büyük. <3
Keyifli okumalar dilerim!
2. KİTAP – TENEBRIS
1.BÖLÜM: "YIKIMIN BAŞLANGICI"
Bölüm Şarkısı: Chord Overstreet – Hold On
^^^
İnsan sevdiği birini kaybettiğini nasıl anlardı? Basit bir örnek olarak, artık ona 'günaydın' ya da 'iyi geceler' demediğinde mi? Veya o kişiyi bir daha asla göremeyeceğini fark ettiğinde mi anlardı? İnsan bu yokluk hissinin dayattığı acıyla başa çıkabilir miydi?
Birini kaybettiğinde onun gidişine seyirci kalabilir miydi? Izdırap denilen şey insanı yiyip bitirirdi. Geride kırıntı dahi kalmayacak şekilde hiçbir şey bırakmazdı. Bir tek hatırlanmak istenen anılar kalırdı herhalde, o kadar.
Peki ya o anılar da bir süre sonra bizi terk edip gitmez miydi? Sonsuza kadar kalırlar mıydı bizimle?
Kişi izin verdiği sürece kalırdı. Hatıralar silinmezdi, onları yok edemezdiniz. Sadece artık düşünmeyi bırakırdınız, boş verirdiniz. Hatırlamaktan ve o anılara takılı kalmaktan vazgeçerdiniz. Böyle de basitti işte bazı şeyleri unutup bir kenara fırlatmak.
Belki de unutamazdınız ama artık üzerinde de durmazdınız. Vaktinizi hatıralarla öldürmezdiniz.
Ben birçok şeyi unutmamıştım. Unutamıyordum. Unutmak istediğim şeyler elbette ki çok olmuştu fakat o anılarda yaşıyordum. Yaşamamalıydım belki de. Kimse yaşamamalıydı. Bir gün o anılarda, bizler ölünce uçup gideceklerdi ne de olsa.
Bazen yıpratırlardı, bazen de bizi hayatta tutan şey olurlardı. Bazı insanlar tek bir hatıraya tutunup nefes alırlardı. Yaşama nedenleri geçmiş yaşantıları olurdu.
Fakat şimdi, son 2 haftadır hiçbir şey normal değildi. Eskisinden daha beterdi. Şimdiye kadar geçen süreden, yaşananlardan daha kötü bir şeyle karşılaşabileceğimizi asla tahmin edemezdim sanırım. Zaten hep tahmin edemediğimiz olaylar bizi bulmaz mıydı? Bunun sebebi neydi ki? Hiçbir zaman bilemeyecektim, bilemeyecektik.
Ön göremediklerimiz bizi sırtımızdan vuranlar olmuştur hep. İnsan hiç arkasında bakma zahmetine girmezdi; önüne odaklanırdı. İleriye bakar ve o yönde ilerlerdi ama bazen de arkaya bakmakta fayda vardı. Nelerin bizi takip ettiğini görmemiz, ileride karşımıza çıkacak olan sürprizi önlerdi.
Afrodit gideli tamı tamına 2 hafta olmuştu. Bunu nereden mi biliyordum? Çünkü her gün saymıştım. Onun gidişinden itibaren her gün, bıkmadan usanmadan günleri sayıp durmuştum. Bir yerden sonra kafam karışmış olsa da minik bir taş yardımıyla duvara çizdiğim çizgiler bana hatırlatıyordu geçen zamanı.
2 haftadır bir boşluğun içerisindeydik. Bir tek Afrodit de değil, değer verdiğimiz diğer insanları da kaybetmiştik. Hepsi ölmüş müydü, emin değildim ama onları uzun bir süre daha göremeyeceğimizi biliyordum. Neden gitmişlerdi? Neden geri dönmemişleri bu koca 2 hafta boyunca?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KÜLLERİN DOĞUŞU - EPOCHAL (1. KİTAP)
FantasyKİTABIN GİRİŞ KISMINDAN: Epochal efsanesine göre, anneler ve babalar doğacak olan çocuklarına tanrı ve tanrıça isimlerini verirse çocuklar kısmen onların güçlerine sahip olurlar. Efsaneye inanan birçok insan olduğu gibi inanmayanların sayısı da epey...