Bölüm 7
Yaklaşık yarım saat sonra elimde telefon, salonda oturmuş, ailemi aramayı bekliyordum. Daha doğrusu, onlara ne söyleyeceğimi düşünüyordum. Bu defa onlara her şeyi anlatacaktım. Sakin kalamayacaklarını biliyordum ama yerimi bilmedikleri için yanıma gelemezlerdi.
Babamın numarasını yazdım ve onu görüntülü aradım. Numarayı tanıdığı için telefon ilk çalışta açıldı ve göz göze geldik. Benim gözlerim dolduğunda Yankı yanımda kıpırdandı ama ona bakmadım.
"Baba..." dedim binbir zorlukla.
"Kızım..." dedi, benim gözümden 1 damla yaş düştü. "İyi misin? Bu numarayı kaç kere aradım ama ulaşamadım." Endişeli bakışları üstümde dolaşıyordu, iyi olduğuma emin olmak istiyordu ama dış görünüşümde hiçbir şey yoktu.
Yankı'ya döndüğümde dudaklarını oynatarak konuştu. "Telefon kapalıydı."
"Yerimiz bulunmasın diye telefonu kapatıyoruz, ben sizi aramak istediğimde açıyoruz sadece." Yutkunmak istedim ama yapamadım. "Baba, sana bazı şeyler söylemem gerekiyor." Sesim bana ihanet edercesine her şeyi ele veriyordu.
Babam yerinde doğruldu, kaşlarını çattığını fark ettim. "Söyle Yaren. Kötü bir şey mi var?"
"Annem yanındaysa o da dinlesin beni. Bir kerede söyleyeyim."
Kardeşim bu saatte dışarıda olurdu, onu sormadım.
Annem koşa koşa yanına geldi. Babam ona söylediklerimi aktardı ve ikisi de bana döndü. Annemin de gözleri dolmuştu. Eminim bana ne olduğunu anlamaya çalışıyordu.
"Bir kaç gün önce seni aramıştım anne, hatırlıyorsundur." Annem dudaklarını ısınırken başını olumlu anlamda salladı. "O gün Sercan'la buluştum. Eve gittiğimde de saldırıya uğradım."
Annem bir çığlık attı. Bir damla yaş daha döküldü gözlerimden. "Bir polis memuru beni evimden aldı ve beraber emniyete gittik. Bu saldırının olacağını tahmin ediyorlarmış. Beni korumaya aldılar ve soruşturma başlattılar. Ben şu an İstanbul'dayım. Beni evimden alan memur da şu an yanımda. Her an benimle beraber."
En zor yeri sona bırakmıştım. Derin bir nefes alıp bir anda söylemeye karar verdim. "Burada şüphe çekmemek için biz evlendik. Şu an yanımda."
Babam "Bu ne demek?!" diye bağırdı. "Sen ne diyorsun Yaren? Ne evlenmesi!" Bunu kabul etmeyeceğinin farkındaydım. Ne olursa olsun onların haberi olmadan böyle önemli bir kararı almam babamı sinirlendirirdi. Tek isteğim buna zorunda olduğumu anlamalarıydı. Yoksa işler benim için daha da zorlaşacaktı.
"Baba, lütfen dinle beni." Hıçkırdım. "Ben bu kararı isteyerek almadım. Onun beni korumak için yanımda olması gerekiyordu. Lütfen inan bana." Babamın bakışları yumuşamadı, korkum daha da arttı.
Ben gözyaşlarımı tutamazken Yankı telefonu eline aldı. "Sen içeriye git. Ben açıklarım durumu."
Başımı olumsuz anlamda salladım. "Yaren, inat etme. Seni böyle görmesinler."
Salondan çıktım ama odama gitmedim, Yankı'nın ne diyeceğini bilmem gerekiyordu. Göz yaşlarımı silip dikkatle ne diyeceğini dinledim. Önce aileme kendisini tanıttı, önceki hayatından ve görevinden bahsetti. Kadir amcanın onu tanıdığını, bu yüzden bu görev için onu seçtiğini söyledi.
"Bunu söylemem bir şeyi değiştirir mi bilmiyorum ama içiniz rahat olsun. Ben Yaren'e iyi bakıyorum."
Yeniden salona girdim ve telefonu elime aldım. Gözyaşlarımı silip telefonu yüzüme tuttum. "Ben iyiyim. Sadece bazen eski hayatımı özlüyorum. Ondan dolayı ağlıyorum böyle."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DAVA
Teen FictionDevam ediyor Hayat nasıldır? İşime giderim, arabamı otoparka park edip kenardaki köpeği severim ve devam ederim. Hayat budur. Bugüne kadar bir çok suçluyu hak ettiği yere gönderdim, gözümü bile kırpmadan. Hayat benim için bu çünkü. Önümü kesenler, t...