Dava 16: Mucize

4 0 0
                                    

Bölüm 16

Doktor gittikten bir kaç dakika sonra Yankı'yı çıkardılar yoğun bakımdan. Narkozun etkisiyle hâlâ uyuyordu. Yanına gidip sıkıca elini tuttum. Hemşirelerle beraber odaya çıktık. Yankı'nın serumuna bazı şeyler eklediler ve son kontrolleri yapıp odadan çıktılar. Söylediklerine göre birazdan doktor gelip kontrol edecekti. Cam kenarındaki sandalyeyi Yankı'nın karnının seviyesine çekip oturdum. Elini tutup yüzünü izlemeye devam ettim. Biraz kilo vermişti şu bir kaç gün içinde. Evimize gidince ona çok iyi bakmam gerekiyordu.

Kapı çalınınca geleni içeriye davet ettim. Doktor içeriye girince ona baktım. Hemşireyle beraber bazı kontroller yaptılar. Yankı hâlâ uyanmamıştı.

Doktor bana döndü. "Yankı Bey'in uyanması akşamı bulur. Şimdilik bir sıkıntı yok. Uyandığında ağrısı olursa hemşireyi çağırabilirsiniz. Geçmiş olsun."

Doktora teşekkür ettim ve yine yalnız kaldık.

"Sevgilim, hadi aç gözlerini. Seni özledim, kokunu özledim, göğsünde yatmayı özledim. Sensiz hayat bomboş geliyor bana. Burada tanışman gereken birisi de var. Bizim mucizemiz... Seni bekliyoruz, uyan artık."

Üstüne eğilip alnına bir öpücük bıraktım. O kadar ameliyata girmesine rağmen hâlâ çok güzel kokuyordu. Boynuna yaklaşıp derin bir nefes çektim içine. Kokusu bile mutlu olmam için sebepti.

"En büyük şeyleri atlattın, bunu da atlatacaksın. Heyecanla uyanmanı bekliyoruz. Seni seviyorum."

Koltuğa oturup onu izlemeye devam ettim. Ama uykusuzluktan gözlerim kapanıyordu. O kadar yorulmuştum ki. Hamilelik üzüntüyle birleşince beni fazlasıyla yıpratmıştı. Yankı'nın akşama kadar uyuyacağını bildiğim için elini tutup gözlerimi kapattım. Benim de biraz uyumam gerekiyordu çünkü kendimi bayılacak gibi hissediyordum. Kendime sürekli Yankı'nın iyi olduğunu, akşama kadar kendine geleceğini tekrar edip uykuya daldım.

***

Elimin üstündeki tatlı baskıyı hissedince yerimde kıpırdandım ama bu, uyanmama yetmedi. Sanki birisi elimi okşuyordu ama bu imkansızdı. Yankı hâlâ uyuyor olmalıydı. Muhtemelen rüya görüyordum.

Adımın fısıldandığını duydum. "Yaren..."

Gözlerimi açamadım, uykum o kadar güzeldi ki.

"Yaren..."

Adımı yeniden duydum. Bu rüya değildi. Gözlerimi hafifçe araladım. Güneş batmıştı ve odada ışık yanmadığı için etrafı net olarak göremiyordum.

"Yaren..."

Sesin geldiği yöne döndüm ve Yankı ile göz göze geldik, bir tebessümle beni izliyordu. Yankı uyanmıştı. Şaşkınlıktan ne diyeceğimi bilemedim. Uyanmıştı!

Sevinçten bir an ne yapacağımı bilemedim. Ayağa kalkıp yaralarına dikkat ederek sarıldım ona. Boynuna yaklaşıp kokusunu soludum. Serumun olmadığı eli hemen belimi buldu, gücünün yettiğince kendine çekti beni.

Üstünden kalkıp heyecanla gözlerine baktım. "Uyandın, beni bırakmadın!"

Yankı tebessüm etti. "Çok mu özledin beni?" Günler sonra sesini duymak... Allah'ım, ne güzel bir şey bu. Sanki aylarca susuz kalmışım da şimdi en güzel şerbeti içiyorum. Kalbimde çiçekler açtı, o mis gibi koku etrafa yayıldı sanki.

Gözlerim doldu mutluluktan. "Çok özledim seni. Yokluğun çok zordu. Sen uyurken bir sürü şey oldu, hepsiyle tek başıma mücadele ettim. Ben sensiz yapamam, artık bunu anladım. Bir daha gitme benden."

Yavaşça gözümden akan yaşları sildim. Yankı'nın kaşları çatılmıştı. "Bakma bana öyle kızgın kızgın. Şimdi mutluluktan ağlıyorum ben."

DAVAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin