Ehvenişer, birkaç kötüden en az kötü olanı anlamına gelir. Yaşadığımız hayat böyledir. Hep iyisi, daha iyisini isterken buluruz kendimizi. Ancak yaşam en iyisini vermez. Çoğu anlarda iyisini dahi vermez. Elimizde kötünün iyisi, kötünün az daha kötü...
Kuşlara çok özenirdi. İstedikleri yere uçabiliyordı. Özgürlerdi. Evlerini sırtında taşırlardı. Yuvalarını istedikleri yere kurabilirlerdi. Kendilerine en uygun yeri seçebilirlerdi. Genellikle yalnız değillerdi. Çift halinde, toplu olarak uçarlardı.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
O böyle miydi peki? Bağlı olduğu, bir çok faktörün bir araya gelmesi gerekiyordu özgür olabilmesi için. Seçimleri ona ait değildi. İstediği yere yuva kuramıyordu. İstediği şehirde yaşayamıyordu. İstediği gibi özgür olamıyordu. Yalnızlığı ve kalabalığı onun seçimi değildi. Ruhu bedeninin içine sıkışmış durumdaydı. Kendini kapana kısılmış hissetti. Belirli duygular içinde yaşıyordu ve ardından bir şiir okudu.
"anlatmak istedikçe herşeyi birden yitiriyorum bir kutup yıldızı bir ben bir dinmeyen ağrılarım yapayalnız kalıyorum birden güzelim ve müthiş ağlamak istiyorum gecenin kanatları kırık bir saati var bilmem bilir misin ölüm korkusu alkol gibi yayılır damarlara sakın o saatte sokaklara çıkma denize bakma karanlığa yıldızlara bakma sakın o saat iste güzelim o saat ölüm, o ateşkuşu ölüm; o mavidüğüm denizkızlarının türküsünü söyler ben yalnızım orkestrada kırık bir saz kanayarak kosan bir kurt yüreğim dağbaşında unutulmus vakur bir bayrak yırtılırcasına bir kutup yıldızı bir ben bir dinmeyen ağrılarım çiftleşen kuşların böceklerin insanların yalnızlığı ve müthiş ağlamak istiyorum"