AFRA

16.Bölüm

Ramazan nasıl gidiyor???

Oy attıktan sonra geçmenizi rica ediyorum ✨💗

Uzun bir bölüm yazmaya çalıştııım

                             ~~~~

Tek bir şey için ağlanmaz, birikmiştir.

          Firda kahlo.
          
                             ~~~~

"Oğlum seni öldürürüm bak!"

"Akgün geç içeri!"

Aşağıdan gelen bağırış sesiyle ayağa kalkarak odadan çıktım.

Merdivenlerden indim ve sesin geldiği yöne yani dış kapıya ilerledim.

Gördüğüm şeyle ağzım şaşkınlıkla açıldı.

Ateş kapıdaydı, Akgün de ona bağırıyordu.

Annem ise Akgünü içeri sokmaya çalışıyordu. Herkes neredeydi?

Hızlıca yanlarına ilerledim.

"Akgün bağırıp durma." Dedim sinirle. Çünkü cidden kulaklarım acıyordu.

Kapıdaki ateşe döndüm.

"Sen niye geldin?"

Bu sabah tuhaf bir agresiflikle uyanmıştım hem de karnım ağrıyordu.

"Seni görmeye?"

"Bak gördün. Şimdi gidebilirsin. Sen geç içeri." Dedim Akgüne dönerek.

Kimse benden böyle bir tepki beklemiyor olacak ki şaşkınlıkla bana baktılar.

"Ne bakıyorsunuz? Hadi." Dedim ve tek kolumla akgünü itekledim.

"Söyle şu kıt beyinliye bir daha buraya gelirse onun beynini dağıtırım."

"Mesajınız alındı. Allah'ım ya! Git kendin söyle çok istiyorsan."

"Sen iyi misin?" Diye sordu.

"Çok iyiyim. Sende git içeri. Anne şunu götür Allah aşkına. Sende gelmişsin sağol bak ben iyiyim görüşmek üzere." Dedim ve kapıyı yüzüne kapattım.

Sonra ise bana şaşkın şaşkın bakan anneme döndüm.

"Ne oldu anne? Hadi sende durma burada." Dedim ve onu arkamdan bırakarak salona ilerledim.

"Babamlar nerede?"

"İşe gittiler. Sen niye böylesin hayırdır?" Dedi Akgün.

"Ne var bende? Normalim işte sorup durma."

"Peki hazretleri siz nasıl isterseniz."

Televizyonu açarak müge anlı izlemeye başladım.

"Allah belanı versin senin. Köpeklere yem ol. Şu tipe bak. Ağzının ortasına bir tane koyacaksın öyle akıllanıyor bunlar. Hayır hani vicdanınız nasıl rahat ediyor anlamıyorum ya. Sizi böyle kör kuyulara koymak lazım. Orada aç susuz geberip gidebilin diye. Allah'ım ya çok sinir bozucu! Valla kumandayı fırlatacağım şimdi!"

"Oha anasını satayım. Başka biri çıktı içinden. Anne bak bu kız böyle değildi önceden bir okut üfley bunu."

"Oğlum düzgün konuş!"

"Gülüm sen iyi olduğuna emin misin?"

"Gülüm deme huy yapayi." Diyerek gülmeye başladığım da bana anlamsızca bakışlar attı.

"Oy mustafam oy." Dedim hatırlamasını umarak.

"Mustafa kim kızım?" Dedi gerginlikle.

"Tahir?"