25.Bölüm

1.7K 110 25
                                    

Lütfen, yb, yeni bölüm yazmak yerine hikaye hakkındaki fikirlerinizi yazınız.

Oy atıp öyle geçmenizi rica ediyorumm.

Bende en kısa sürede gelecek demiştim ama 1 hafta olmuş yaz tatiline girdiğimiz de bu geç atma olayını telafi etmeye çalışacağım 💗

~

"Hayır. Hayır."

Kan içerisinde yatan babamı görünce büyük bir çığlık attım.

Karnından vurulmuştu. Araf abim koşarak babamın yanına ilerledi.

Babamın yanına gidecekken Polat kolumdan tuttu.

"ÇEK ELİNİ!" Sinirle onu ittim ve babamın yanına koştum.

Akgün abim yanıma gelip kolumu tuttu.

"Bir şeyin var mı?"

Kolumu kendime doğru çektim ve cevap vermeden babamın yanına ilerledim.

"Ambulansı arayın!"

"Zafer'im." Annemin ağlayan sesini duymamaya çalıştım. Göz yaşlarım babamın gömleğinden damlarken yaptığım tek şey yüzüne bakmaktı.

Karnından akan kanı, ayaz abim elindeki bezle durdurmaya çalışıyordu.

Babamı kaybedemezdim. Ona daha yeni kavuşmuşken olmazdı.

"Baba. Lütfen aç gözünü. Ben daha yeni kavuştum size. Gidemezsin. Beni bırakamazsın lütfen."

Yüzümü ellerimle kapattım.

"Beni bırakamazsın baba."

Üstümdeki eşofman kana bulanmıştı. Elimi kana doğru uzattım. Kan elime değdiği anda çığlık çığlığa ağlamaya başladım.

Babam ölecek miydi?

Savaş abim beni kollarımdan tutarak kaldırdı.

"Sakin ol güzelim ambulans geliyor iyi olacak babamız."

Ona cevap veremedim.

Bir süre sonra anbulas geldi. Babamı sedyeye koyarak götürdüler.

Sadece izledim. Ne ağlaya bildim o saniyeden sonra ne de konuşabildim.

Söyleyecek sözüm, akacak göz yaşım yoktu. Daha yeni kavuştuğum babam gözlerimin önünde silahla vurulmuştu. Belki de ölecekti.

"Hadi güzelim hastaneye gidiyoruz."

Abim kolumdan tutarak beni evden çıkarttı ve arabaya bindi.

Kan olan elime baktım. Babamın kanıydı.

Hastane'nin önünde durduğumuz da hepimiz arabadan indik.

Savaş abim kolumu tuttu ve birlikte hastaneye girdik.

Babam'ın olduğu sedyeyi görünce hızla kafamı başka yere çevirdim. Bakmak istemiyordum.

Babam ameliyat haneye alınınca duvarın kenarına çöktüm.

Başımı dizime yasladım.

Ellerim titriyordu.

"Kim yaptıysa bulacaksınız lan. Beni bağırttırma Şevket! Kamera kayıtlarına bakın bir şey yapın beni oraya getirtmeyin!" Ayaz abimin sesi kulağıma geliyordu.

"Afrayı eve götürün savaş."

Başımı hızla kaldırdım.

"Gitmiyorum hiçbir yere."

"Bebeğim iyi değilsin. Eve git dinlen. Bir gelişme olursa arayacağım seni."

"İstemiyorum."

"Abin haklı afra." Dedi polat

AFRAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin