21

11.7K 241 13
                                    

Sevişmenin ve saatlerdir birbirimizi kaçırmak istemediğimizden gözümüzü bile kırpmamış olmamızın etkisiyle ikimiz de duştan çıkar çıkmaz tabiri caizse bayılmıştık. İlk uyuyan ben olmuştum, tahminen 7 saat sonra huzurlu uykumdan uyandığımda vücudum Asrın'ın kaslı vücudunda kaybolmuştu ve kolları bedenime sarılıydı. Benim kafam ise kalbinin üstünde duruyordu ve çıplak göğsünü döven ritmini takip ediyordu.

Bu sefer bir değişiklik yapmaya, her zaman onun beni uyandırmadan önce hazırladığı kahvaltıyı kendim hazırlamaya karar vermiştim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bu sefer bir değişiklik yapmaya, her zaman onun beni uyandırmadan önce hazırladığı kahvaltıyı kendim hazırlamaya karar vermiştim. Bu yüzden onu uyandırmamaya dikkat ederek bedenimi yana attım ardından oturur pozisyona geçip bacaklarımı yataktan sallandırdım. Komodindeki saat sabah yediyi gösteriyordu. Perdeler saatlerdir kapalı olduğundan zaman algım kaybolmuş gibiydi.

Bu yüzden mutfağa geçince ilk iş perdeleri açtım. Güneşi ufak bir kafa hareketiyle selamlayıp birkaç dakika tezgaha yaslı kalçamı, kafamda çalan şarkıya ritmik sallayarak ne yapacağımı düşündüm. Patates kızartıp omlet yapabilirdim. Kiler gibi küçük gömme dolabı açıp patatesi, buzdolabından da yumurtayı çıkardım. Bir yandan da telefonda, açacak güzel bir şarkı arıyordum.

Sonunda enerjime uyacak bir şarkı buldum, dans ede ede patatesleri soyuyordum. Patatesler bitince onları önceden ısıttığım fırına atıp bekledim. Bir yandan da üstüne dökmek için kaşar rendeleyip baharat karıştırıyordum. Fırından bir süre sonra çıkarıp üstüne hazırladıklarımı döktükten sonra tam eğildiğim yerden doğrulacaktım ki kalçama şaplak yedim.

"Günaydın bebeğim," dedi Asrın kalçamı avucunda tutmaya devam ederken. Kafamı arkama çevirip yanağından öptüm. "Günaydın!"

"Hamarat kızıma bak, kahvaltı hazırlamaya mı karar vermiş?" dedi gülerek kendini bar sandalyesi yüksekliğindeki sandalyeye bırakırken. Yumurtaları kırmak için kenara hafifçe vurdum. "Hep sen mi yapacaksın? Biraz da ben yapayım."

"Dün üstüme çıkmalar, bugün kahvaltı hazırlamalar... Evin reisi sensin bundan sonra." Sırıtıyordu.

"Ya Asrın!" dedim ben de gülerek. "Ne yani ilişkinin dominantı ben olamaz mıyım?"

"Olursun karıcığım."

"Ha?"

Söylediği şeyle aniden dönünce yumurta elimden kayıp yere düştü. "Ne dedin bakayım sen?"

Elimdeki büyük spatulayla ilginç göründüğümü biliyordum, hele adamın üstüne yürüyünce. Buna karşın Asrın gayet rahat şekilde arkasına yaslanıp ellerini ensesinde birleştirdi. "Dedim ki, olur karıcığım."

"Karı mı cım?"

"Hıhım, karıcığım."

"Olmaz böyle, gel elinde çiçekle çikolatayla iste. O zaman bakarız." dedim gülerek.

"Çiçeğim sensin, çikolatayı da buluruz bir yerden. Seni sırtlanır nikah dairesine giderim."

"Ya!" Hâlâ gülüyordum. "Cimri herif, bir çiçeği çok gördün!" Dramatik bir şekilde gözümü sildim.

TANRIÇA (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin