KO-14

343 25 35
                                    

09.05.2024

Herkese merhabaa 💁🏻‍♀️

Bölüm öncesinde bir miktarcık konuşacağım.

Bölümün geç kaldığını farkındayım. Bundan dolayı fazlasıyla üzgünüm.

Şu dönemde gerçekten çok yoğun ve yorucu bir süreçteyim. Bir yandan okul derslerim bir yandan staj bir yandan KPSS ve ÖABT derken ordan oraya koşturup duruyorum. Bir de 2 hafta içinde yetiştirmem gereken iki farklı proje içinde buldum kendimi. Tüm bunlara yetişmeye, yetebilmeye çalışıyorum. Başarabiliyor muyum bilmiyorum. Tek bildiğim ordan oraya savrulurken kendime yetişemediğim. Bölümün gecikmesi bundan dolayı.

Benim için böylesine yıpratıcı ve metal olarak çökmeme neden olan dönemde sizden gelen oylar ve yorumlar bana çok iyi gelecek 🙏🏻✨

İyi Okumalar.

§

İnsanı bu hayatta asıl yoran şey aslında kafasının içindeki düşünceler. Yorgun olduğu için uyumak isteyenlerin çoğu düşüncelerinden kaçamak istiyor. Uyumanın düşünceleri durdurmak gibi bir sihri olsa da düşüncelerin de insanı uyutmamak gibi kötü bir huyu var.

Uykuyu seven bir insanım. Uykuyu düşüncelerimden kaçmak için bir araç olarak kullandığımı ise yeni fark ediyorum. Oysa bu ne kadar da yanlış bir araçtı. Doğru araç en başından beri dil olmalıydı. Hep iyi niyetli düşünerek kendi içimde bastırdığım şeylerin zihnimi istila etmesine izin vermeyerek o an, orada dile dökseydim eğer bu şekilde olmayacaktım belki de.

Bu konuda kendimi de suçlayamıyorum. Çünkü ben bencil bir insan değilim. Sırf kendim rahat edeyim diye karşı tarafı düşünmeden hareket etmektense bir yere kadar alttan almak kendi içimde bana daha doğru geliyor. Sadece ben bunu son zamanlarda çok abarttım. Ve bu abartma bana çok büyük bir ders oldu.

Ben kendi değerimin artık farkındayım. Yine bencil bir insan olmayacağım ama hak edene hak ettiğini de vereceğim. Bugün yaptığım gibi...

Taburda söylediğim sözlerden asla pişman değilim. Bu zamana kadar çoğu kez dilimin ucuna gelip de karşımdakini yine alttan aldığım için zorlukla yuttuğum, boğazıma takılıp kalan kelimeleri sonunda tükürdüm.

Dünya varmış be! Ne güzelmiş hayatta bir kere düşünmeden aklından geçeni pat diye konuşmak.

Taburda konuştuklarımdan değil ama konuştuklarımın ve yaptıklarımın taburda oluşundan dolayı rahatsızım. Böyle bir şeyin öylesine ciddi bir ortamda, kocamın iş yerinde olmasını asla istemezdim. Ama olmuştu.

Bu durumu Yavuza anlatmam lazım şimdi. Ama nasıl? Soracak çünkü. Benim neden bu kadar öfkelendiğimi, o tartışma ortamının neden çıktığını soracak ve ben cevap veremeyeceğim.

Ne diyeyim yani? Arkadaşların bana sürtük muamelesi yaptı mı diyeyim?

Söyleyemem.

Hayatıma çok erkek almayıp, erkekler hakkında çok bir şey bilmesem de bir kadının ağzından çıkan kelimelerle, bir erkeğe her şeyi yaptırabileceğini biliyorum. Bu yüzden de en az erkeklerin eşine nerede ne demesi gerektiğini bilmesi gerektiği gibi kadın da eşine nerede ne demesi gerektiğini bilmeli. Olgun kadınlar olarak bizler hadi yine mantıklı olarak zekamızla karşımızdakine cevap versek de erkekler öyle değildi. Erkekler daha kaba kuvvet kullanmaya eğimliler. Ve ben bunu Yavuza anlattığım an Yavuz delirir. Gözü hiçbir şeyi görmez.

Keşke Olsaydı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin