İyi Okumalar
Yavuzun göğsünde yatarken Yavuzun bir eli omzumda yukarı aşağı hareket ediyordu. Diğer eli de rahmin üzerinde duruyordu. Bebeğimizi hissediyordu.
"Bahar," dedi. Sesindeki yumuşaklık içindeki duyguların yansıması gibi geliyor kulağıma. "İster sizin hastanede ister başka bir yerde, fark etmez. Senin güvendiğin bir doktora gidip bebeğimizi görelim mi? "
Gülümseyip elimi yanağına koydum. Baş parmağımla yanağını okşamaya başladım. "Gidelim sevgilim," dedim.
Huzurlu bir tebessümün varolduğu dudaklarını alnıma bastırdı. Gözlerim huzurla kapandı anında.
Gülümseyerek yanağımı tekrar Yavuzun göğsüne koyarak göğsüne sürttüm.
Aslında dilimizde bir çok büyülü kelime var. Bunlardan birisi de huzur.
Huzur.
Tek kelime, iki hece, beş harf, bir yaşam.
Bu büyülü kelimenin beden bulmuş halinin göğsünde yatmak benim için dünyalara bedel bir şeydi. Huzur benim için Yavuzdu. Bir de rahmime düşen ikimizin canı... Benim her şeyim...
Kapattığım gözlerimi yavaşça açıp Yavuzun üstüne yüzükoyun uzanacak şekilde döndüm.
Yavuzun ne yaptığımı anlamak isteyen bakışları yüzümde dolanırken belimi sardı.
Gözlerim kocamın mavilerindeyken işaret parmağımı alnından burnuna, burnundan da çenesine doğru kaydırdım. Ardından işaret parmağımın en son dokunduğu noktayı öptüm.
"Sevgilim,"
"Söyle bir tanem," dedi çenemin altını öptükten hemen sonra.
"Bebeğimizi," Duraksadım. Onlara bunu yapmak istemiyorum ama canlarının yanmasına da izin veremem ki. "Bebeğimizi kimse bilmesin."
Yavuzun kaşları çatılırken şakağını öptüm. "Yanlış anlama beni," dedim. Dudaklarına minik bir öpücük kondurdum. "Ben sadece Güler abla bebeğini yeni kaybetmişken onlara nispet yapar gibi hamile olduğumu şu anda söylemek istemiyorum. Eğer Güler abla öğrenirse ben kendimi kötü hissederim."
Dudaklarım arasından çıkan her kelimeden sonra Yavuzun yüz hatları yumuşadı. Bakışlarından bana hak vermeye başladığını anladım.
Belimdeki elinin birini yüzüme çıkarttı. Alnımdaki saçı kulağımın arkasına sıkıştırıp yanağıma derin bir öpücük kondurdu. Öptüğü yere burnunu sürterek "Güzel kalpli, düşünceli karım benim," dedi. Dudakları tenime sürttü. "Haklısın bir tanem." Dudakları çeneme kaydı. "Ben bu yönden düşünmemiştim hiç."
Yüzümü Yavuzun boyun girintisine soktum. Burnumu boynuna sürterek güldüm. "Ben düşündüm işte sevgilim."
Gülerken burnundan çıkan nefesinin sesini duydum. "İyi ki düşündün hayatım," dedi belimi daha sıkı sarıp yan dönerken. Artık Yavuzun üzerinde değildim. Yanında sıkıca sarılıyordum ona.
Yavuzun yan dönmesiyle yüzümü boynundan çektim. "Sen az önce rahat değil miydin? Ben çok rahattım oysaki."
Gülümsedi. "Çok rahattım hayatım ama bundan sonra sana yüzüstü yatmak yasak. O yüzden," dedi.
Kaşlarım çatıldı. Bacağımı Yavuzun bacağının üzerine attım. "Nedenmiş o? "
Alnını alnıma yaslayıp burnunu burnuma sürttü. "Çünkü artık karnında bebeğimiz var hayatım. Yüzüstü yatarken onu küçücük yerde sıkıştırırsın. Rahat edemez."