Aslında bir tane daha 51'den devam senaryosu yazmayacaktım ama istek olduğu için yazıyorum.
Haa, birde ben sözü izlemeye bıraktım. Olanları sadece taymıma düşenlerden biliyorum. Yani bazı olayları ve olayların sıralanışını bilmiyorum. Bölümde şey olursa haberiniz olsun diye dedim.
Satır arası yorum yaparsanız beni mutlu edersiniz. Satır arası yorumlarınızı bekliyorum 💕 💫
⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯
"Buda senin için çektiğim son video oğlum. Burda sana pek birşey demeyeceğim. Sadece mesleğine geri dön diyeceğim. Bu vatanın sana ihtiyacı var oğlum. Tim arkadaşlarının sana ihtiyacı var. Onları yarı yolda bırakma. Birde şimdi her gün öğle saatlerinde yaptığın şeyi bugün yapmayı unutma. Neden diye sorma. Yap "
Video bitince Yavuz "Nasıl neden diye sormayayım " dedi.
Gözleri dolmuştu. Babasını yine bir videoda görmüştü. Oysa bunları babasının ona yüz yüzeyken anlatmasını isterdi.
"Babanda dedi. Sorma evlat. Sadece yap " dedi Turan
Yavuz başını öne arkaya salladı ve sandalyeden kalkıp üst kata çıktı. Kolundaki askıyı çıkarttı ve babasının dediğini yapıp 'sonsuz acının başladığı yere' her gün Baharın vurulduğu saatlerde gittiği gibi yine gitmek için tamirhaneden çıktı.
Tam çıktığı sırada birisi "Sarı komutan " dedi
Yavuz gözlerini kapatıp derin bir nefes aldı ve sesinden tanıdığı kişiye sinirle "Bana bir daha sakın 'sarı komutan' demeyin sayın savcım" dedi her kelimeyi vurgulayarak
"Neden ? " diye sordu Derya Yavuzun yanına adımlarken
"Özel hayatım ve bazı durumların nedeni sizi hiç alakadar etmiyor. Şimdi izninizle " dedi Yavuz ve Deryanın yanından geçip yoluna devam etti.
Ana caddeye indiğinde bir taksi çevirip bindi. Adresi verince cebinden Baharla ikisinin fotoğrafını çıkartıp dolu gözlerle Baharın yüzünü okşamaya başladı.
Gözündeki yaşlar iyice birikirken taksi şoförü geldiklerini belirtti. Yavuz ücreti ödeyip taksiden indi ve yavaş yavaş ilerlemeye başladı.
O günü tekrar yaşadı. O gün için kendine yine lanet etti.
Bahar her gece rüyasına giriyordu. Bu Yavuz için paha biçilemez birşeydi. Sevdiği kadını tekrar rüyasında görmek.. Ona sıcaklığını hissedemesede sarılmak.. kokusunu alamasada kokusunu içine çekerek öpmek..
Ama kokusu hala burnundaydı Yavuzun. O muhteşem kokusu..
Buraya geldiğinde rüyayla gerçeği ayırt edemezdi bazen.