Hayalet okurlarım lütfen hayalet olmaktan çıkın ve oy verin. O kadar emek harcayıp yazıyorum, siz de bir küçük yıldıza dokunmaktan çekinmeyin. Sizden çok bir şey istemiyorum. Bir küçük yıldız sadece 🌟 Hem hayalet okurlarım oy verirse sınır daha çabuk dolar ☺
Yeni bölüm sınırı 150 oy, 150 yorum.
Bölüm sonunda uzun bir açıklama var. Okursanız mutlu olurum. -Bölüm sonundaki sitemimi yazdığım için bölüm 20 dakika geç geldi. Üzgünüm-
Hadi bölüme geçelim artık.
⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯
İnsan bazen yok olup gitmek ister. Hiç var olmamış olmak ister. Ya da bazen tüm dertlerinin yok olup gitmesini ister. Ama bir şeyi bazen istemez, hep ister: Mutlu olmayı. Sevdiğine sarılıp onun kokusuyla huzur bulmayı.
Yavuz dolu gözlerini gökyüzüne çevirdi. Gökyüzünü kaplayan kara bulutlar güneşin parlaklığını gizlerken gözlerini kapattı Yavuz. Gözlerinden bir damla yaş süzülürken Baharın kokusu doldurdu ciğerlerini. Burnunun direği sızladı. Kalbi sızladı. Burada olmasını, onun kokusunu içine çekmeyi o kadar çok isterdi ki...
Aklına kokusunu ilk duyduğu an geldi. Yüzünde bir tebessüm oluştu. Gözlerini açmadan yanında oturan Feyzullaha sordu.
"İlk defa Baharın kokusuna ne zaman aldım biliyor musun? "
"Bilmiyorum komutanım" dedi Feyzullah çatlak sesiyle
"Buradaki ilk günüydü Baharın. Mervenin kolyeyi bana vermek için İstanbuldan buraya kadar gelmişti. İşte o gün onun nasıl harika bir kadın olduğunu anladım. Teşekkür amaçlı çay ısmarladım ona. O gece uçağı vardı. Eğer saldırı olmasaydı gidecekti o gece. Kokusunu da vedalaşmak için sarıldığımız zaman duydum. İşte o gün anladım dünyanın en huzurlu yerinin Baharın boynu olduğunu. Başta yediremedim kendime. Kendi kendime kızdım. 'Sen nişanlını yeni kaybettin. Ne sevmesi? ' dedim. Ama kalp işte sözümü dinlemedi. Sevdi. Sonra korktu. Sevdiği herkesi kaybeden bu kalbim Baharı da kaybetmekten korktu. Ama yine de yanında istedi. Aklım ise tam tersini dedi. Kendinden uzak tut onu, dedi. Aklımı dinledim. Onu kendimden uzak tutmaya çalıştım. Onu kırsam da başardım. Ama sonra tekrar karşılaştık. Bana bir bakışı tekrar kalbimi attırdı."
"Bunları yengemi bulunca ona da söyleyin komutanım. Eminim çok mutlu olacak. Çünkü, o hep sizi bekledi. O bir yıllık zor dönemde bizleri hep aradı. Hep seni sordu bize alttan alttan"
Yavuzun gözünden bir damla yaş daha akarken "Onu bir bulalım bir daha asla bırakmayacağım. Ne olursa olsun..." dedi
❈