3. "Yoldan Çıkmak"

50 8 140
                                    

Nefes almak bir çınar yaprağı için mümkün müdür?

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Nefes almak bir çınar yaprağı için mümkün müdür?

🍁

Andrea Bellini

Bugün hayatıma benim ona yabancı olduğum bir yabancı girmişti. Sadece bana yabancı olduğunu kardeşimin odasına girdiğinde öğrenmiştim. Yıllar öncesinden arkadaş olduklarını söyleseler de yüz ifadeleri bu dostluğun bir yerde bittiğini gösteriyordu.

Sebebini henüz bilmesem de içgüdülerim bana Çınar Yaprağı'nın suçsuz olduğunu söylüyordu. Yine de kardeşime ve kocasına bunu yakıştıramamış, olayları geçiştirmiştim. Böylesine iyi bir tercümanı onlar yüzünden bırakacak değildim.

Onu odamda Tümer'le yüzleşmeye bırakmam ne kadar mantıklıydı bilmiyorum ama Derin'in her şeyle mücadele edebilecek bir kadın olduğunu gözlerinden anlamıştım. Ben onu tanımıyordum ama sanki yıllardır bizimleydi, yıllardır onunla vakit geçiriyormuş gibi hissediyordum.

Bakışlarındaki öz güven, çekici duruşu, dolgun dudaklarındaki tebessüm, sapsarı dalgalanmış saçları, denizin en güzel tonundaki mavileri, bir de arada bir gözüme takılan yırtmacı bana fazla tanıdık hissettiriyordu.

Onu daha önce hiç görmediğime yemin edebilirdim. Sırf bu histen dolayı onunla devam etmek istiyordum. Öyle bir şeydi ki bu, bana hiçbir kadın böyle hissettirmemişti.

Fazla güzeldi ve fazla cesurdu. Daha önce çalıştığım hiçbir kadın böyle cesur konuşmamıştı benimle, bakışlarında bile bir asalet vardı ve benim gözlerim o duruşa takılı kalıyordu. Güzelliğinin bile önüne geçmişti cesaretli sözleri. İşte o anda dedim ki Andrea bu kadınla çalışman gerekiyor, bu kadın hayatına iyi gelecek, çalışma hayatına.

Verdiğim metni çevirdiğinde işindeki maharetini de görmüş oldum. Biraz benimle alay etmişti onu anlamadığımda ama bunu sorun etmeyecektim. Midesinin sırtına yapıştığını deyim gibi düşünmek benim için her zamanki gibi zordu. Onu bu yüzden işe almıştım, bana gülen tek kişi o olmalıydı diğerleri değil.

"Yalnız yemekler nefis, aynı İtalya'daki gibi olmuş Sıla."

Ağzıma attığım makarnaları zevkle yerken kardeşimin yüzündeki gerginliği görebiliyordum. Bana neler yaşadığını anlatması için onu biraz sorgulamam lazımdı.

"Afiyet olsun, bence de çok lezzetli."

"Konuşacakların mı var benimle?"

Başını iki yana salladığında sadece yemek için burada olduğumu anladım. Bir gün geç yeseydik olmaz mıydı? Ben Çınar Yaprağı'na söz vermiştim ama onun da isteğiyle şimdi buradaydım.

MEVZU BİRAZ DERİNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin