Bölümü beğenip yorum yapmayı unutmayalım bebeklerim❤️
Duygulara teslim olmak zayıflığın dışa vurumudur.
🍁
Bir papatya mıydı kalbimin bu kadar hızlı atmasına sebep olan? Bir çiçek benden bir şeyleri koparıp götürebilir miydi ya da çiçeği verenin elleri mi beni böylesine savrulmuş hissetmişti?
Bana papatya gibi dimdik durmamı, boyun eğmeyip savaşmam gerektiğini söylüyordu hiçbir şey bilmeden. Andrea ben en büyük savaşı şu an kendimle veriyordum, seninle veriyordum ama haberin bile yoktu.
Ben en büyük yenilgimi 10 sene önce vermişken yine kaybedemezdim, sana yenilemezdim ben. Almam gereken bir intikam varken iki gündür tanıdığım bir adama yenilmemeliydim.
Belki de kendime haksızlık ediyordum. Bir ten çekiminin getirdiği heyecan, biraz da ilginin vermiş olduğu mutluluk bana böyle hissettiriyordu.
Ama ruhumun sızısını gören iki kişiden biri olduğu gerçeğinden kaçamıyordum işte. Ne diyebilirdim ki, neye dur diyebilirdim ben? Kimin kalbini attırmazdı ki böyle ince sözcükler?
Kendi öz annem babam bana yüz çevirmişken beni anlamazken, abim ailem dediğim Ayanlar bile beni görmezken Baha ve Andrea bir kere gözüme bakıp da anlamışlardı. Andrea iki gündür tanıdığı kadının içindeki yangını ve nasıl çırpındığını görmüştü ve papatya gibi o yangından çıkmamı söylüyordu bana.
"Neden öyle bakıyorsun? Yanlış bir şey söylediğimi sanmıyorum."
İtalyan aksanlı Türkçesi küçük bir endişeyi de içinde barındırıyordu. Başımı hafifçe iki yana sallayıp bir papatya da ben aldım kenardan. Yeniden ona gözlerimi değdirdiğimde biraz nefes alma fırsatı bulmuş konuşabilecek hâle gelmiştim.
"Kimse beni görmezken sen nasıl görebildin?"
İçtendi sözlerim, beni anlayabilmesi bana yalnız olmadığımı hatırlatmıştı. Yalan dünyamın içinde bile olsa bana el uzatmıştı. O eli kırıp atacak olmak ağırıma gitmemeliydi.
Andrea etrafına bakınıp bana doğru yaklaştı.
"Burası kalabalık, herkes seni görmüştür."
Kendimi tutamayıp güldüğümde ifadesini bozmadan beni seyrediyordu. Kesinlikle saf biri değildi sadece Türkçede fazla kötüydü.
Yine kara dumanları kendisi dağıtmıştı, beni güldürüp o çukurdan çıkarmayı başarmıştı.
"Sen inanılmaz bir adamsın ya."
Biraz daha güldüğümde benden açıklama bekliyordu. Deyimleri kolay öğrenebilecek miydi, yaşayıp görecektik. Elimi masadaki koluna uzatıp dikkatini sanki hiç bende değilmiş gibi çekmeye çalıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MEVZU BİRAZ DERİN
General FictionBir şirket casusunun intikam hikayesi... Derin, yıllar önce en yakın arkadaşı ve sevdiği adam tarafından ihanete uğramış bir kadındır. Bu ihanetin sonucu hapse girer ve orada yolları Ayanlarla kesişir. Yıllarca intikam için kendini yetiştiren Derin...