Gökyüzü bir siyah girdaptı ve ben o girdaba mahkum bir suçluydum.
🍁
Karanlıktaydım, ayaklarım tutmuyor ve bu sıcağın ortasında üşüyordum. Canım yanıyordu ve kalbimin acısı kolumdakinden çok daha fazlaydı.
Gözlerimi araladığımda bir hastane odasındaydım. Ne ara kendimden geçtim bilmiyorum ama tüm yorgunluğum sanki buraya uzanmamla ortaya çıkmıştı.
Koluma bir adet serum bağlıydı, sızlayan koluma döndüğümdeyse muhtemelen dikiş atılmış ve sarılmıştı.
Bir bu eksikti, burada olmamalıydım. Onun yanında olmalıydım. Nefes alış verişimle beraber kalp ritmim de hızlanmıştı. Yataktan doğrulmaya kalktığımda hemşireyi gördüm, kibarca bana yardım ettiğinde teşekkür ettim ve aklımda dolanan o soruyu sordum.
"Yabancı... O iyi mi?"
"O kim Derin Hanım?"
"Andrea, Andrea Bellini. Yaralanmıştı. Kurtaramadım onu, götürmüşlerdi, iyi mi?"
Kadın önce düşündü sonra yüzüme hatırladığını belli eden bir ifadeyle geri döndü.
"Kendisi yan odada. Müşahede altında tutuluyor."
"İyi mi peki?"
"Başından darbe almış, tetkiklerde sorun çıkmadı ama bu gece müşahede altında kalacak." Bacağını soracağım sırada bunu da kendisi anlattı. "Bacağından bir operasyon geçirdi ancak durumu iyi."
Operasyon geçireceğini göremeyecek kadar uzun süredir baygındım demek ki. Onun o halleri gözümün önünden gitmediği için belki de bu haldeydim.
"Teşekkürler. Peki onu görebilir miyim? Göremezsem yerimde durabileceğimi sanmıyorum."
Serumum bitmeden onu çıkartamayacağını söyleyen hemşire benim için kenardaki ayaklı serum askısını getirdi. Ona tutunarak ayağa kalkıp yan odaya doğru adım adım gidiyordum. Nasıl göründüğüm, saatin kaç olduğu, benim merak edip etmemeleri umurumda bile değildi. Ben sadece onu düşünüyordum.
İçeride belki de Sıla vardı ve beni gördüğünde yaka paça dışarı atacaktı ama umurumda değildi. Ben onun iyi olduğunu görmeden nefes alamayacaktım.
Kapıyı tıklatıp içeriye yavaşça adımladığımda gördüğüm şey bir başına duran Andrea'ydı. Bacağındaki sargıdan önce gözüme çarpan ilk şeyse alnındaki yara ve yüzündeki solukluktu.
"Geldim yabancı, geldim Andrea."
Küçük adımlarla başına gidip koltuğa oturdum. Serumun takılı olmadığı eline uzanıp soğuk parmaklarını nazikçe sardım.
Kabuslarım yüzünden uyuyamıyor ve ilaç kullanıyordum. Şimdiyse bana hiçbir ilaç fayda etmiyordu çünkü o bu haldeyken rahat uyuyabilmem mümkün değildi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MEVZU BİRAZ DERİN
قصص عامةBir şirket casusunun intikam hikayesi... Derin, yıllar önce en yakın arkadaşı ve sevdiği adam tarafından ihanete uğramış bir kadındır. Bu ihanetin sonucu hapse girer ve orada yolları Ayanlarla kesişir. Yıllarca intikam için kendini yetiştiren Derin...