🌧️🌧️🌧️
yaralarveyağmur.
Bazen hissedilirdi. İnsan kötü bir olay yaşandığında bunu kalbinde hissederdi. Tıpkı benim öğle saatlerinde kalbime oturan bir sis bulutuyla beraber hissettiklerim gibi.
Neredeyse akşam olmuştu ve Uzay dün söz verdiği gibi beni görmeye gelmemişti. Attığım mesajlara ve aramalarıma geri dönmemişti. Kötü şeyler olduğunu hissediyordum ve bu his beni yiyip bitiriyordu.
Son kez bir umutla telefonuma baktım. Yeni bir bildirim olmadığını görünce onunla olan sohbetimize girdim. Bugün içinde attığım tüm mesajlara göz gezdirdim.
yaralarveyağmur: Günaydın.
yaralarveyağmur: Saat neredeyse bir olmuş ama evet bana daha yeni günaydın.
yaralarveyağmur: Sanırım aylar oldu sana yazmayalı.
yaralarveyağmur: Özlemişim.
yaralarveyağmur: Bugün geleceksin beni görmeye değil mi?
yaralarveyağmur: Evet saat neredeyse üçe geliyor. Büyük ihtimalle geç uyandın sende bugün.
yaralarveyağmur: Haklısın, sıcak havalarda erken uyanmak zor oluyor.
yaralarveyağmur: Sen hangi saatte gelmek istersen o zaman gel.
yaralarveyağmur: Ben seni beklerim.
yaralarveyağmur: Uzay saat neredeyse altı oldu. Seni sıkıştırıyormuşum gibi geliyor ve üzülüyorum ama seni o kadar çok özledim ki.
yaralarveyağmur: En azından bana geleceğin saati yazar mısın? Saatlerdir aktif değilsin.
yaralarveyağmur: Uzay aradım, açmadın.
yaralarveyağmur: Sessizliğin beni korkutmaya başladı.
yaralarveyağmur: Gelmesen de olur ama lütfen mesajlarımı gördüğün anda beni ara.
Son attığım mesajın üzerinden iki saat geçmişti ve üzerine defalarca kez yeniden aramama rağmen hiçbirini cevaplamamıştı.
Uzay'ın daha önce mesajlarıma bu kadar uzun süre cevap vermediği olmamıştı. Bu bile tek başına endişelenmeme sebep olacak geçerli bir nedendi.
Açılan kapıyla beraber heyecanla içeriye girecek olan bedene baktım. Uzay olması için içimden bildiğim tüm duaları okuyordum.
Abim olduğunu görmemle beraber korku tüm bedenimi sardı. "Yemek getirdim." Abimin cümlesini ve elinde tuttuğu iğrenç hastane yemeklerini umursamadan "Abi Uzay'dan haberin var mı?" diye sordum.
Beni duymamış gibi yemeği masaya bıraktığında gözlerinden bir şeyler olduğunu anlamıştım. "Söylesene abi bir şey mi oldu Uzay'a?" Korkuyla kurduğum cümleyi sesimin titremesiyle kurmuştum.
"Abi susma konuş." Nefesimin izin verdiği kadarıyla yüksek sesle konuşuyordum. Derin bir nefes alarak yüzüme baktı. "Bilmiyorum."
Başımı iki yana salladım. "Abi ikimizde bildiğini biliyoruz. Yalvarırım anlat Uzay'a bir şey mi oldu?" Gözlerimdeki yaşlar alacağım cevap karşısında akmayı bekliyordu.
"Seni üzmemek için söylemek istemiyordum ama düşündüm ki bilmeye hakkın var." Devam etmesini bekler gibi başımı salladım. "Uzay tutuklandı."
Dudaklarımı hakaret ettirdim fakat cümle kuramadım. Sadece tek bir kelime çıktı ağzımdan. "Ne?"
"Cinayetten."

ŞİMDİ OKUDUĞUN
BEN SANA VEDA EDEMEM
Teen FictionÇünkü seni sevmek gökkuşağının maviliklerinde boğularak dünyanın en güzel şarkısını dinlemek demek. "Gökkuşağının mavilikleri senin gözlerin. Dünyanın en güzel şarkısı senin sesin." &