3.1

50 14 4
                                    

🌧️🌧️🌧️

yaralarveyağmur.

İnsan kırar. İnsan en çok sevdiklerini kırar. Bazen bir bakış,bazen bir söz bazense bir kelime ile kırar.

Ben Uzay'ı kırmıştım. Sadece bir kelime ile.

Pişmanım.

Değilim. Sana söyleyemiyorum ama değilim.

Birini çok severken vazgeçmek zorunda olmak tırnaktan eti ayırmak demek.

Et tırnaktan ayrılır. Çok acır,kan akar ama ayrılır. Bizde bir gün böyle ayrılacağız. Acıyacağız,kanayacağız ve unutacağız.

uzaykut: Pişmansın.

uzaykut: Benimle konuşmak istemiyor musun artık?

uzaykut: Bana yazmayacak mısın?

Telefonu ve gözlerimi sıktım. Kendimden nefret ediyordum.

yaralarveyağmur: Evet.

O evet'i yazan parmaklarımı yakmak istedim.

uzaykut: Senden bir şey isteyebilir miyim son kez.

uzaykut: Sana yazmayacağım istemiyorsan. İstemiyorsun.

uzaykut: Bana ara sıra fotoğraf atsan olur mu?

uzaykut: Kendini değil. Çevrendeki herhangi bir çiçeği atsan dahi yeter.

uzaykut: Sadece varlığını hissetmek istiyorum. Dünyanın öbür ucunda dahi olsan yaşadığını bilmek istiyorum.

uzaykut: Yapmak istemiyorsan yapmak zorunda değilsin.

Kendimi tokatlamak istiyordum. Benden uzaklaşmasını sağlamak için soğuk davranmak zorundaydım. Ama benden ilk defa bir şey istemişti ve bunu reddedemezdim.

yaralarveyağmur: Olur atarım.

uzaykut: Bana bundan sonra hiç yazmayacaksın değil mi?

yaralarveyağmur: Hiç.

uzaykut: Son bir kez şansımı denemek istemiştim,tamam.

uzaykut: Hoşçakal mı demeliyim o zaman?

yaralarveyağmur: Hoşçakal Uzay.

uzaykut: Hoşçakal yaralarveyağmur.

Dudağımı kemirerek bir kaç dakika boyunca mesajlaşma ekranında bekledim. Ne o yazdı ne de ben.

Her şey bitti.

———

Uzay Baykut.

Bekledim. Çok bekledim bana yeniden yazmasını. Yazdı ama beklediğim şekilde değil. Bana geri döndüğünü sanmışken veda edip gitti. Bu sefer bana bir vedayı çok görmemişti.

Mesajlarımızı baştan yeniden okudum. Bir satır dikkatimi çekti.

Senin sevgilin vardı. Belki ben sana yazmasaydım şu an hala birlikte olurdunuz. Aranızı bozdum ben sizin. İğrenç bir şey yapmış olsam da şimdi hayatınızdan tamamen çıkıp eski hayatınıza geri dönmeni istiyorum.

Bu konudan önceden bahsetmiştim. Benim anlattıklarım yüzünden böyle düşünüyor olamazdı çünkü eskide kaldığını söylemiştim. Böyle düşünmesinin ardında başka bir sebep olmalıydı.

Beni aniden terk etme sebebi Tuana ile aramızı bozduğunu düşünmüş olması olabilir miydi?

Yapbozun parçaları tek tek oturmaya başlıyordu.

Kerem o gün sarhoşken barda bana anonim bir hesabın yazdığını Tuana'nın yanında söylemişti. Tuana yaralarveyağmur ile konuşacak kadar ileriye gitmiş olabilir miydi?

Mesajlaşma ekranından çıkarak rehbere girdim. Tuana ile konuşmam gerekiyordu. Aramayı başlattıktan saniyeler sonra Tuana'nın sesi kulaklarıma doldu.

"Konuşmamız lazım. Müsaitsen yarım saat sonra her zaman gittiğimiz kafede buluşalım."

"Olur tabiki." Uzun süredir konuşmadığımız için sesinden şaşırdığı belli oluyordu. Cevap vermeden telefonu kapattım. Artık gerçekleri konuşma vaktiydi.

———

Kafeye vardığımda Tuana çoktan gelmiş kahvesini yudumluyordu. Beni görünce ayağa kalktığında umursamazca karşısındaki sandalyeye oturdum.

"Bir şeyler almaz mısın?" Garsona sesleniyorken cümlemle onu engelledim. "Kısa keseceğim. Sadece bir şey sormaya geldim."

"Sor tabi." Kahvesini bırakmış beni dinliyordu. "Bana yazan bir hesaptan bahsetmişti Kerem önceden." Kaşları çatıldı. "O hesapla iletişim kurdun mu Tuana?"

"Ne alaka?" dedi bilmemezlikten gelerek. Yalan söylediği gözlerinden anlaşılıyordu. "Daha açık konuşmak gerekirse benim hakkımda bir şeyler yazdın mı ona?"

"Şu an neyden bahsettiğini anlamıyorum." Tırnaklarıyla oynamaya başladı. "Tuana sorumu bir kez daha tekrarlattırma bana. Ona bir şey anlattın mı?"

"Ha-" kelimesini böldüm. "Gerçeği söyle." Gözlerini kaçırarak havaya baktı. "Yazdın değil mi?" Cevap vermedi,yazmıştı.

Onu bu kadar incitecek ne yazmış olabilirdi?

"Yazdıklarını göster."

"Onunla senin aranda ne var? Yeni sevgilin falan mı yoksa? Ne bu polis memuru gibi sorular?"

"Tuana sus ve yazdığın mesajları göster." Telefonunu çıkarıp bir kaç saniye boyunca oyalandıktan sonra önüme bıraktı. Gözlerim attığı onlarca mesajdan sadece bazılarında takılı kaldı.

Sen kimsin de kendinde başkalarının sevgililerine yazabilecek hakkı görebiliyorsun?

Uzay seninle konuşsa bile sadece bir iki hafta konuştuğu ucuz bir kadın olarak kalırsın aklında.

Onun hayatında bırakabileceğin etki en fazla bu kadardır.

Seninle en fazla,en fazla eğlenmek için öylesine konuşur.

Ama öptüğü,sarıldığı,seviştiği kız her zaman ben olurum.

Bu yazdıklarımdan sonra eğer iki gram gururun varsa Uzay'a yazmaya devam etmezsin.

"Tuana" dedim. "Senin kalbin meğer kapkaraymış. Ben yıllardır nasıl fark edemedim bunu."

Onun bu mesajları okurken neler hissettiğini düşününce kalbime bir ağrı saplandı. Bunlar onun hassas kalbi için çok fazlaydı.

"Ve hayır ben zamanında bu kadar kirli kalbe sahip olan bir kadını sevmiş olamam. Mümkünse seninle bir daha göz göze bile gelmeyelim." Yüzüne dahi bakmadan kafeden ayrıldım.

Tuana yerine ben utanıyordum. Benim yaralarveyağmura bir daha yazacak yüzüm yoktu. Yazılanların hiçbiri doğru değildi. O ucuz değildi,benim eğlencesine yazdığım birisi asla değildi. Ama o böyle olduğunu düşündüğü için aylarca bana yazmamıştı.

Kendimi suçlu hissediyordum. Onu sevdiğimi ona daha önceden söylemediğim için,yıllar boyu onu fark etmediğim için,ona bir kere bile sarılamadığım için kendimden nefret ediyordum.

🌧️🌧️🌧️

Bügün içinde bir bölüm daha atabilirim. Sadece fotoğraflardan oluşan özel bir bölüm.

BEN SANA VEDA EDEMEMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin