4.9

48 10 0
                                        

Bölümün şarkısı:

Cem Adrian & Birsen Tezer
-Beni Hatırladın mı-

🌧️🌧️🌧️

Sevgilim'e.

Bu mektubu yazıyorum çünkü Uzay, ben sana veda edemezdim. Son bir kez yüzünü görseydim, bana gülseydin gidemezdim.

Sen bana ilk anlattığın anda sana hayat olacak olan kalbin benim kalbim olacağını anlamıştım.
İnsan öleceğini hissedermiş. Hissediyorum. O gün odamdan çıktığın anda başlıyorum bu mektubu yazmaya.

Eğer bu mektubu okuyorsan ben son kez nefes alıp, son kez nefes vermişimdir. Bir daha o verdiğim nefesi içime çekememişim demektir.

Yazdığım her bir dize senin kalbine ait, bir zamanlar benim göğüskafesimde atan o kalbe. O kalbe çok iyi bak Uzay.

Tek beden, iki kalp.

Benim kalbim senin kalbin sevgilim.

Sana bir kez bile sevgilim diyemedim. Çünkü ben hiçbir zaman senin sevgilin olamadım ve olamayacağım, bunu biliyorum.

Bu son veda. Sadece bu mektupta sana sevgilim olarak hitap etmek istiyorum.

Ben o tabutun içinde, mezarda değil sende kaldım sevgilim. Beni kalbinde yaşatmaya devam et çünkü ben ölmekten çok korkuyorum.

Ölüm aslında bir nevi kaçış ama ben kaçmak istemiyorum. Sadece seninle olmak istiyorum. Ölmekten korkmuyorum, senden gitmekten korkuyorum.

Ağlamıyorum. Sende ağlama Uzay çünkü ağlamak sana hiç yakışmıyor.

Tek üzüldüğüm nokta ne biliyor musun sevgilim, kokun üzerime sinemeden ölecek olmam. Sana ait olan o yağmur kokusunu kendi bedenimde hissedebilmeyi ömrüm boyunca her gün tanrıdan diledim fakat bu dileğim kabul edilmeyen dualar bölümünde yerini aldı.

Ben hep kendi kokumdan; kan, yara kokmaktan nefret ettim. Yıllarca senin kokuna hasret yaşadım ve bir kez olsun bana sarıl istedim. Kokunu içime çekmek ve senin kokun eşliğinde son nefesimi vermek istedim.

Tüm bunları dilerken yağmur kokulu adama kan kokusunun yakışmayacağını da biliyordum. Yağmur kokan adama kan kokusu yakışmazdı. Benim kullanıcı adım bile imkansızlıkları temsil ediyordu aslında. Bütün bunlara rağmen seni sevmeyi bir an için bile bırakmadım. Bir süre sonra sana karşı hissettiğim karşılığı olmayan duygular o kadar ağır gelmeye başladı ki bu ağırlık sağ omzuma çöktü ve orada bir enkaz bıraktı.

O enkaza seni de dahil ettiğim, o gün sana yazdığım için yalvarırım beni affet çünkü ben kendimi affedemiyorum.

Benim varlığımdan haberinin dahi olmadığı bir şekilde yok olmalıydım bu dünyadan. Sana yazdığım için çok pişmanım Uzay. Bensiz yaşayamayacağın düşüncesinden korkuyorum.

Yaşayacaksın Uzay.

Ben beni sevmeni çok istedim biliyor musun? Yüzlerce kez sevilmeye değer birisi olup olmadığımı düşündüm. Daha sosyal birisi olsaydım beni fark eder miydin mesela, bunu defalarca kez kendi içimde sorguladım.

Sırf bunun cevabını alabilmek için kendimi aşarak lisede münazara takımına girdim. Konferansta konuşma yaptığım sırada sende oradaydın. Arka taraflarda oturuyordunuz, yanında Tuana vardı. Başını senin omzuna yaslamıştı.

Parmakların onun saçlarında kaybolduğunda bende dipsiz bir uçurumda kaybolduğumu hissettim.

Bana bir kez bile bakmadın. Oysaki ben seni izlemekten konuşmamı bile doğru düzgün yapamamıştım. Beni dinlemedin bile Uzay. Tuana kulağına bir şeyler fısıldadı ve gülerek konferanstan ayrıldınız.

Onun elini tuttun ve ben sustum. Tüm kelimeleri sizin birbirinize kenetlenen elleriniz yuttu ve ben tek bir cümle daha konuşamadım. Ertesi gün okulda konuşma yapmayı bile beceremeyen kız olarak adım çıktığında da sen beni göremedin.

Ben ne yaparsam yapayım sen beni göremeyecektin, bunu kabullenmiştim. Çok acıtmıştı biliyor musun, senin tarafından sadece bir hayaletten ibaret olmam.

Tuana olmak istiyordum. Yüzü, saçları, fiziği, gülüşü fazlasıyla güzeldi. Senin için kusursuz kelimesinin sözlük tanımı oydu. Ona bakarken gözlerinin içi parlıyordu.

Ben sana aşıktım, sen ona aşıktın.

Bir gün okula dünyalar güzeli bir kızın nakil aldırdığı haberi gelmişti, iki hafta sonra o kız senin kolundaki ve kalbindeki yerini almıştı. En acısı da ben hiçbir zaman Tuana yokken de seni seviyordum diyememiştim.

Ben o yokken de vardım ama senin için hiçbir zaman var olamamıştım.

Her neyse Uzay.

Lise bitti ve benim buraya yatışım gerçekleştirildi. Başta iki gün kalacağım söylenen bu hasteneden yıllar boyunca dışarıya adımımı bile atamadım. Bu hastane benim hapishanemdi, ben aylarca burada bir mahkum gibi yaşadım ve o masallardaki gibi beyaz atlı prens beni kurtarmadı.

Sonra sen geldin. Tanrının armağanaydın bana. Bu kısa sürede bile hayatımın en güzel günlerini yaşattığın için sonsuz kez teşekkür sevgilim.

Biz masal değildik, biz bir rüyaydık. Ben uyanamayacağım ama sen gözlerini açacaksın. "Bu sadece bir kabustu." diyerek hayatına kaldığın yerden devam edeceksin.

Hayır sigara içme, alkol kullanma.

Benim için yaşa, bizim için yaşa. Sev, sevil, aşık ol. Baba ol Uzay çünkü baba olmak en çok sana yakışır.

Saçlarına aklar düşsün. Kız babası ol Uzay. Kızınla beraber yağmurda ıslanın. Teninize değen her bir yağmur damlasında beni gör çünkü ben sizi hep izleyeceğim.

Başka bir evrenden de olsa ben hep senin sağ tarafında seninle beraber olacağım ve biliyorum ki sen benim varlığımı hissedersin.

Ruhum her daim senin sağında çünkü ben sana nasıl veda ederim bilmiyorum.

Ben sana veda edemem sevgilim.

Seni ölene kadar seven ve öldükten sonra da sevmeye devam edecek olan yara kokan kız.

Çisel.

🌧️🌧️🌧️

BEN SANA VEDA EDEMEMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin