🌧️🌧️🌧️
7 Mayıs 2022.
Aylardan Mayıs. Günlerden cumartesi. Ve bu şehir boğuyor bazen beni.
Yeni bir fotoğraf bekliyorum ondan. Saçının tek bir telinin gözüktüğü fotoğrafa dahi muhtacım.
Geceler boyu konuşmak istesem de kabul etmeyeceğini bildiğim için zorlamamıştım. Bazen fotoğrafların altına benim için cümleler bırakıyordu. Benim gibi birisi için bu kadarı fazla bile.
"Evet,herkes geldiğine göre asıl konuya gelebiliriz." Konuşan Çağlar'dı. Nehir'in elini tuttu,hepimizin gözü onların üzerindeydi. "Biz nişanlanıyoruz."
Hiçbirimiz bunu beklemediğimiz için bir süreli sessizlik oluşsa da ardından tebrik etme sesleri yükselmeye başladı. "Tebrik ederim." dedim. "Umarım çok mutlu olursunuz."
"Teşekkür ederim kardeşim." diye yanıtladı Çağlar. "Basbaya evliliğe doğru ilerliyorsunuz yani siz. Elimde büyüdünüz,duygulandım." Deniz elinin tersiyle sahte gözyaşlarını sildi. Nehir gülümseyerek Çağlar'a sarıldı.
Herkes mutlu bir şekilde eğlenirken yine kendimi buraya ait hissedemiyordum. Ben kendimi sadece ona ait hissediyordum. Sürekli aklımdaydı,yok olduğu hiçbir an yoktu.
Kalbimde hissettiğim bir ağrıyla elim göğsüme gitti. "İyi misin?" Başımla onayladım. "İyiyim. Bir anlık kalbim sıkıştı. Önemli bir şey değil." Konuyu geçiştirdikten sonra yeniden sohbetlerine devam ettiler.
"O zaman nişanlanmanızın şerefine akşam rakı gecesi yapıyoruz hep beraber. İtiraz yok tüm kadro akşam bana geliyor." Deniz'in teklifi üzerine herkes keyiflenmişti. Benim ise umurumda bile değildi. Rakı içmeyi sevmiyordum.
Uzun bir süre boyunca sohbet etmeye devam ettiler. Sadece dinledim. Dinliyormuş gibi davrandım.
———
"İyi misin?" Nehir'in sorusuyla kendime geldim. Ani fren yapmıştım ve bir kaç saniye daha geç durmuş olsaydım şu an hayatta olmayabilirdik.
"Uzay bu aralar hiç iyi görünmüyorsun." Çağlar'a baktım. "İyiyim. Dalmışım sadece." Arabayı sürmeye devam ettim. Çağlar ve Nehir onları hastaneye bırakmam için rica etmişlerdi. Çağlar nişanlanacaklarını kardeşine Nehir ile beraber söylemek istediğini dile getirmişti.
Daha hastaneye varmış olmamamıza rağmen Çağlar durmamı istediğinde nedeni sormadan arabayı uygun bir yere park ettim. Çağlar arabadan indi ve karşı taraftaki çiçekçiye girdi.
"Arkadaşın." dedi Nehir. Anlamayarak suratına baktım. "Yılbaşı gecesi bahsetmiştin ya hani. Beş yıldır ona aşık olan kız terk edivermiş birden onu." Bundan ona bahsettiğimi tamamen unutmuştum.
"Son durum nedir peki,hala iletişime geçememiş mi kızla?" Bir süre sustum. "Geçmiş. Geçmiş ama beklediği gibi olumlu bir cevap alamamış kızdan. Arkadaşımın eski sevgilisi kızın kalbini kırmış. Arkadaşımın da kıza yazacak yüzü kalmamış."
Yüzüm kalmamıştı. Sadece attığı fotoğraflara yanıt vermeye gidiyordu onun ahının kirini taşıyan paslı parmaklarım. Satırlarca ona olan aşkımı yazmak istiyordum. Yazamıyordum çünkü bana inanmamasından korkuyordum.
Tuana'nın yazdıklarını okuduğum an içimde bazı şeyler ölmüştü. O yazılanlara inanmıştı. Ve ben içimde ölen şeyleri kefenlemeden ıslak toprağın altına gömmüştüm.
"Hım" dedi düşünür gibi. "Arkadaşın vazgeçmiş o zaman." Sinirle ona doğru döndüm. "Vazgeçtiği falan yok. Hiçbir şey bildiğin yok senin." Bu ani tepkimi beklemiyor olacak ki gözlerini kıstı. "Tamam pekala,sadece bana anlattığın kadarından yola çıkarak yorum yaptım. Bu kadar sinirlenmene gerek yoktu. Hem bu kadar sinirlendiğine göre demek ki arkadaşın senin için değerli birisi."
Cevap vermeden gözlerimi ondan çektim. Yine biri daha yargısız infaz yapmıştı. Bazen her şey dışarıdan göründüğü kadar basit olmuyordu.
Çiçekçiden çıkan Çağlar elindeki buketle arabaya bindi. Gözlerim çiçek buketine doğru yöneldi.
Beyaz laleler.
İhtiyar dünya her an bana vicdan azabı çektirmek için sürekli karşıma onu hatırlatan şeyler çıkarıyordu.
"Kardeşime aldım." dedi Çağlar. Yutkunamadım.
O da abisinin ona beyaz lale aldığını yazmıştı. Ya ben kafayı yiyordum ya da kaderim vicdan azabından beni öldürmek istiyordu.
Nehir şaka dolu bir sesle "Bana aldığını sanmıştım." dedi. Çağlar ceketinin içinden kırmızı bir gül çıkararak Nehir'e uzattı. Nehir kahkaha attı. "Şaka yapmıştım sadece."
"Nişanımızda sana tam yüz tane kırmızı güllük bir buket hazırlatacağım. Bunu bir ön gösterim olarak düşün." Ben arabayı sürmeye başladığımda Nehir'in gözleri açıldı. "Saçmalama." dedi. "Ne gerek var o kadar çok çiçeğe?"
"Senin için az bile." Elimi başıma götürdüm. Başıma ağrı girmişti ve yol boyu onların konuşmalarına maruz kalacak olmam bu ağrının katlanarak artacağını gösteriyordu.
———
Hastanenin önünde durduğumda Çağlar ve Nehir arabadan indi. Gözlerim hastaneyi bulduğunda buraya son gelişimde gördüğüm Çağlar'ın kardeşinin görüntüsü geldi gözümün önüne.
"Çağlar" diye seslendim uzaklaşmakta olan Çağlar'a doğru. "Kardeşine benden selam söyle." Gülümseyerek başını salladı. "Söylerim."
Arabayı hızlandırarak hastanenin önünden ayrıldım.
🌧️🌧️🌧️
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BEN SANA VEDA EDEMEM
Ficção AdolescenteÇünkü seni sevmek gökkuşağının maviliklerinde boğularak dünyanın en güzel şarkısını dinlemek demek. "Gökkuşağının mavilikleri senin gözlerin. Dünyanın en güzel şarkısı senin sesin." 🌧🌧🌧