Şarkı önerisi : İrem Derici -gir kanıma
Beden dersinin başlarındaydık ve ben sınıfta tek başıma oturuyordum. Ceren gittikten sonra hemen toparlanmıştım. Sonuçta biz arkadaş değildik, olurmuyduk işte orası muamma.
Sınıfın kapısının açılmasıyla kafamı kaldırıp kimin geldiğine baktım. Tuğba , Zeynep ve henüz ismini öğrenemediğim
Kız sırıtarak buraya ilerliyorlardı. Sanırım dün yaşanan olaydan sonra bana hesap soracaklardı . Aman çokta umrumdaydı."Hemen Poyraz 'in yanını kaptın bakıyorum . Seni pis sürtük." Dedi Tuğba. Bir dakika bir dakika bu salak bana sürtük mü demişti?
"Beni kendinle karıştırma istersen Tuğba" dedim. Ah bu tarz düşük seviye insanlarla uğraşmak istemiyorum.
"Yav bir kes anlamadık sanki birde boş boş konuşuyor" dedi Zeynep.
Onlara göz devirip sıradan kalkıp kapıya doğru ilerlemeye başladım. Belki spor salonunda tribünlere oturup diğerlerini izlerdim . Böylesi çok daha iyi olacaktı. Onların amacını anlamıştım. Ceren'e yaptıkları zorbalığı aynısını banada yapacaklardı. Peki ben buna izin verecek miydim? Tabiki HAYIR.
Sonuçta geçmişten tecrübeliyim. Doğru duydunuz ortaokulda birçok kez zorbalığa uğramışlığım var. Ortaokulda çok sessiz bir kızdım. Kendimi savuna- mıyordum. Babama söyleyemiyordum . Korkuyordum. Anneme ise ah annem hiç bir zaman benimle tam olarak ilgilenmedi. Sözde bir anneydi ama sadece sözde. Birgün veli toplantısı olduğu gün babam zorbalığa uğradığıma şahit oldu. Beni hemen o okuldan aldı. Birçok kez okul değiştirmişliğim var.
O zamanları hatırlamak istemiyorum.
O dönemleri psikolojik tedavi olarak atlatabildim ve bir daha böyle bir hata yapmaya veya yaptırmaya hiç niyetim yok. Şuan Ceren'i en iyi ben anlayabilirim. Sinirle bana ne dediği önemli değil bu büyük bir soruna dönüşmeden halletmeliyim.Tam kapıyı açacağım sırada Zeynep kolumu sertçe tutup beni kendilerine doğru çekti .
"Beni kıskanıyorun değil mi? Sindiremiyorsun beni." Dedi Tuğba.
Hadi ama bu kız kendini ne sanıyor. Kolumu Zeynep 'ten kurtardıktan sonra Tuğba 'ya doğru bir adım attım . Bunu gören diğer şahıslar da bir adım attı ama onları kolumu kaldırarak durdurdum. Yüzüme umursamaz bir gülümseme yerleştirerek Tuğba'ya baktım.
"Seni neden bir türlü sindiremediğim ortada. Benim midem asla haramı kabul etmez."dedim ve sınıftan çıktım.
Adımlarımı spor salonuna doğru çevirdim. Spor salonuna girdiğimde kızlara karşı erkekler basketbol oynadıklarını gördüm. Ne kadar saçma öyle değil mi? Ama zaten iki tarafta kazanmak için oynuyor gibi durmuyordu. Eğlendikleri belliydi. Arkadaşlarım geldi aklıma . Hadi ama hiç özlemem demiştim ama ilk günden de özlenmez be. Demekki büyük konuşmamak gerekiyormuş.
"Asel gelsene hadi !! Sen gelirsen kesin yeneriz biz bunları hadi!" Dedi küt ve siyah saçı olan bir kız.
O sırada tirübinlerde oturmuş yaşlı gözlerle beni izleyen Ceren'i gördüm. Sanırım bir beden dersi boşa giderbilirdi. Ablanız arkadaşı için beden dersini boşa harcıyor ne fedakarlık ama.
"Yok, ben daha sonra gelirim şimdi biraz işim var."dedim. Söylediklerime siyah saçlı kız başını sallarken görüş açıma Poyraz ve arkadaşı girdi.
"Hadi ama işin ne kadar önemli olabilirki ,daha doğrusu işin ne olabilirki?"dedi Poyraz. Sal beni sal .
"Abicim bırak kızın belki önemli bir işi var. Öyle değil mi Asel?"dedi Poyraz'ın arkadaşı. Hıh sonunda zeki biri.
Ben cevap verme fırsatı bulamadan Poyraz kolumu kavrayıp beni çekiştirmeye başladı. Noluyo lan!!!
Spor odasının kapısını açıp açıp beni içeriye soktu. Kendiside girip kapıyı kapattı. Bana doğru yaklaşıp
"Neden ağladın" diye sordu. Hadi ama o kadar da ağlamadım . Gözlerim kızarmış olamaz değil mi? Tamam kabul ediyorum , kızarmış. OfffBaşımı dikleştirip gözlerimi gözlerine sabitledim. Bu çocuk kendini ne sanıyorda bana hesap soruyor.
"Bu seni hiç alakadar etmez."dedim ve kapıyı açıp spor odasından çıktım. Arkamdan koşarak gelip kolumu tuttu. Hadi ama bir sal artık kolumu çocuk. Yeter da yeter.
Yüzüme bakıp
"Yanlış anladın ben sadece merak ettim."
Bu söz çok tanıdık geldi.
"Bu iki oluyor"dedim."Bir daha olmayacak" dedi ve serçe parmağını uzattı.
Sanırım onunla arkadâş olsam bir sıkıntı olmazdı. Uzanıp serçe parmağım ile onun serçe parmağını kilitledim.
"Arkadaş mıyız ? "diye sordu.
"Arkadaşız"dedim.Sonra yüzüme tatlı bir gülümseme yerleştirerek arkamı dönüp yürümeye başladım. Arkamdan Poyraz'ın
"Çok güzel gülüyorsun"diye mırıldandığını duydum. Çok kısık bir sesle söylemişti ve büyük ihtimalle duymayacağımı sanıyordu ama duymuştum..

ŞİMDİ OKUDUĞUN
HACKER KOD:66
Novela Juvenil17 yaşında 11. sınıfa giden Asel, anne ve babasının boşanması üzerine İzmir'den İstanbul'a taşınır.Daha sonra okulunu değiştirmek zorunda kalır. Yazılıma ilgi duyan genç kız herkesin bildiği en ünlü hack gruplarının aradığı kod:66'dır.her şey yeni...