HACKER KOD:66

İLK GÜN

Şarkı önerisi : Yüksek Sadakat-Kafile

Söylediğim şeyden sonra gözleri parladı.
"Olur"dedi ve elini uzattı.
"Ben Poyraz"dedi. Uzattığı elini tuttum ve " benim ismimi biliyorsun zaten"dedim.

"peki o zaman bana ders programını ver bakalım "dedim sesimi tatlı bir ses tonunda tutarak .
Aklına birşey gelmiş gibi biraz düşündü.
Alt tarafı bir ders programı vereceksin kardeşim ne var bu kadar düşünecek.

"Aslında ben senden bir şey isteyecektim" dedi ve yutkundu.

"Tabi isteyebilirsin "dedim.Böyle garip davranması beni iyice meraklandırmıştı.

"Pelin hoca yazılım dersinin iyi olduğunu söyledi ya" dedi

" Evet bir nevi hackerım da denebilir"
Dedim ve yüz ifadesini izledim. Onu şaşırtmayı başarmıştım.

"Ailem yazılım dersimin kötü olduğu için sürekli bana nutuklar atıyor acaba diyorum bana yazılım çalıştırabilirmisin?"

Hıımm evet. Şimdi ne diyeceğim bakalım. Aslında benim için bir sıkıntı yoktu ama babama bu konudan bahsetmem gerekiyordu. Babam herşeyime karışan biri değildi ama annemle boşandıktan sonra üzerime biraz fazla düşüyordu. Eskiden olduğundan daha fazla ilgileniyordu.
Sanırım bana annemin yokluğunu hissettirmemeye çalışıyordu. Ah benim canım Babam . O olmasa ne yapardım.

"Bu konuyu babamla konuştuktan sana söylerim. Şimdi kesin birde söyleyemeyeceğim." Dedim.

Düşünmeye başladım acaba gerçekten yazılım dersi kötü olduğu için mi yoksa başka şeyler için mi çağırıyordu?

Fesatlık loding.....

Tövbe estağfurullah

Düşüncelerinden sınıfın kapısının hızla çarpması sonucu kendime geldim.

İçeriye kumral saçlı kahverengi gözleri olan bir çocuk girdi.

"Poyraz kanka hadi ders beden gel üstümüzü değiştirelim" dedim

Bu muydu yani bu kadar heyecan yapacak?

Sahi ben beden dersinde ne yapacaktım?

Daha önce güzel futbol oynadığımı söylemiştim. En iyisi ben Ceren'in yanına gideyim. Poyraz ve ben aynı anda kalktığımızda Poyraz bana
"Nereye gidiyorsun"diye sordu.
Ona kaşlarımı çatarak baktım.
Daha sonra anlayarak "yani sadece merakımdan sordum , söylemek zorunda değilsin "dedi ve arkadaşıyla sınıftan çıktı.

Sırasında direklerini sıraya dayamış yatan Ceren'in yanına gittim. Beni görünce doĝruldu.
"Merhaba "diyerek yanına oturdum.
"Merhaba " dedi ve bana döndü.
Anlık bir şok yaşadım. Ceren'in sol gözünün altında bir morluk vardı ve bu morluğun bir yumruk morluğu olduğu belli oluyordu. Ah hayır bunu derste nasıl farkedememiştim. Salak kafam.

"C-Ce-Ceren sen i-yimisin?" Oh ne güzel bir de dilim tutuldu .

Beni böyle görünce ağlamamak için dudaklarını birbirine bastırdı. Ona bunu kim yapmıştı ? Nasıl yapmıştı? Bilmiyorum ama bir şeyi biliyorum Ona bunu yapanın sonunun köyü olacağını.

Ben şoktan çıkana kadar zil çalmış, tenefüs bitmişti. Bütün öğrenciler spor salonuna inmiş ,sınıfta sadece Ceren ve ben kalmıştık. Kendimi yoparladıktan sonra sordum.

"Ceren bunu sana kim yaptı? Neden yaptı? Kimse görmedi mi ? Gördülerse neden göz yumdular? Dedim.

"HAYIR sen yanlış anladın öyle birşey yok . Ben sadece.... m-merdivenden düştüm bu kadar. Başka birşey yok."
Dedi ağlamasını durdurmaya çalışarak.
Peki buna inandık mı arkadaşlar cevap verelim tabiki HAYIR.

"Ceren oradan salak gibi mi görünüyorum. Bu söylediklerine inanacak kadar. Hadi zorlamada söyle bana gerçeği inan bana söylemezsen çok kötü olacak çünkü bunu sana kimin yaptığını tahmin edebiliyorum." dedim sesimi yükseltmemeye çalışarak ama çabalarım boşa gitmiş olacakki sesim yüksek çıkmıştı.

Birden ayağa kalkıp "sanane anlıyor musun? S-a-n-a-n-e kendini birşey sanıp beni korumaya kalkma . Bu benim meselem ve korunmaya ihtiyacım yok . Kendini arkadaşım sanıyorsun ama ben seni arkadaşlığı bırak bir insan olarak bile görmüyorum!!!"dedi ve kapıyı hızla çarparak dışarı çıktı. Söyledikleri gözümden bir damla yaş akmasına neden oldu. Tamam belki Ceren 'le daha dün tanışmıştık belki ama güzel iki dost olabileceğimizi düşünmüştüm. Ama şimdi anlıyorum ki bunların hepsi birer aptallıkmış.