HACKER KOD:66

ÇIKIŞ

Şarkı önerisi: Bahadır sağlam- kır papatyası

"Asel!"

Kapının açılmasıyla hızla arkamı döndüğümde derin bir nefes aldım.

" Poyraz" diyerek yerimden kalkıp koşarak ona sarıldım.

Kollarımı boynuna doladım ve gözyaşlarımı serbest bıraktım. O da hemen kollarını belime dolayıp bana sımsıkı sarıldı. Buna ihtiyacım vardı.

Ben bugün Poyraz'a güvendiğimi öğrenmiştim ve şimdi anladım ki insanın sırtını dayacağı , güveneceği biri olmalıymış. Ben çok geç farketmişim.

Bir süre öylece sessiz kaldık. Sanırım onunda benim ona olduğu kadar onunda bana ihyiyacı vardı.

Kendime gelip kollarımı gevşeyip ayrılmak istediğimde, o benim aksime kollarını daha da sıklaştırıp boğuk bir sesle;

"Asel, biraz daha böyle kalsak olur mu?"
Dedi. Onu geri çevirmek istemedim ve sessizce bekledim. Ona kafamı salladığımı görünce yüzünü boynuma gömdü. En son saçlarımı kokladı ve iç çekti.

Ayrıldığımızda ona elimle sandalyede bayılmış olan Ceren'i gösterdim ve hemen oraya koştum. Poyraz şaşkınca Ceren'e bakarken kaşlarımı çatıp ona;

" Poyraz yardım etsene !" Diye çıkıştım.

Hızla yanıma gelip Ceren'i çözmeme yardım etti. Ceren bayılmıştı o yüzden Poyraz Ceren'i kucağına aldı. Buradan hemen çıkmamız gerekiyordu.

Kapıya geldiğimizde kilitli olduğunu biliyordum ama benden beklenmeyen bir hareket yaptım. Bilgisayarımı çantama koyup çantamı omzuma astım ve kapıya sert bir omuz geçirdim. Bundan daha garip olanı ise kapının açılmasıydı.

Kapıyı aralıyıp Poyraz 'a yer verirken Poyraz'ın ağzının bir karış açık olduğunu gördüm. Bir süre sonra şaşkınlığı yerini sırıtışa bıraktı.

" Güçlü hatun severim."diyip göz kırptı. Kafamı yukarı kaldırıp sabır istedikten sonra birlikte dışarı çıktık.

Kurtulmuştuk.

Başarmıştık.

¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤

Hastane odasının kapısının önündeki banklarda Poyraz'la oturuyordum. İnternet cafe den çıktıktan sonra Ceren'i hastaneye getirmiştik. Onu odaya almışlar son kontrollerini yapıyorlardı.

Çok yorulmuştum. Uykum vardı ama dik durmalıydım.

Bu yüzden bugünü atlatmak için sabırsızlanıyordum.

Kafamı sağa çevirdiğimde ve Poyraz'a baktığımda bana baktığını gördüm. Ona ne var der gibi kafamı salladığımda bana döndü ve yüzümün önüne gelen tutamı kulaklarımın arkasına attı.

" Ne yapabilirim çok güzelsin." Dedi. Bir anda beklemediğim bu iltifar karşısında şaşırdım.

" Çek o elini Asel'in üzerinden Poyraz yıldırim !" Sesin geldiği yere baktığımda Yağız olduğunu gördüm.

Buraya doĝru hızlı adımlarla geliyordu.
Yanıma geldi ve beni kolumdan tutarak Poyraz'ın yanından kaldırdı.

Poyraz ayağa kalktı ve Yağız'ın kolunu indirdi. Beni arkasına doğru çekti ve Yağıź'ın tam önüne geçti. Yagız onun bu yaptığına güldü.

" ne derdin var senin Asel ile" dedi Poyraz. Yağız Poyraz ' a doğru bir adım daha attı.

" belli değil mi onu istiyorum. Gülen yüzünü istiyorum. Ela gözlerini istiyorum. Onun bana benim ona baktığım gibi aşkla bakmasını isyiyorum. Onun..." diyecekken bana baktı ve alt dudağını ısırdı.

" onu öpmek istiyorum." Demesiyle bombanın pimini ateşlemesi bir oldu.

Poyraz yağız'ın suratına yumruğunu geçirdi. Poyraz'ı ilk defa böyle görüyordum. Delirmiş gibiydi. Yağız 'a karşılık verme fırsatı vermeden Yağız'ın üstüne çıkıp art arda yumruk atmaya başladı.

" bir daha seni Asel'i yanında görürsem çok daha fena olur. Asel'i aklından çıkart o benim." Dedi. Bense o sırada onları ayırmaya çalışıyordum.

İki hemşire koşarak geldi ve onları ayırdı . Yağız'ı kaldırdı ve odaya götürdüler. Yağız gitmeden önce

" bunu ödeyeceksin Poyraz Yıldırım !" Demişti. Ben ise yerimde donup kalmıştım. Daha bugün güveniyorum dediğim adam ne hale gelmişti.

Kolumda bir dokunuş hissettiğimde ona baktım.

" iyi misin Asel?" Diye sordu Poyraz.

Kolumu ondan kurtarıp iki adım geri çıktım. Poyraz bu yaptığımı garipserken
Ben ona;

" Poyraz git , git burdan bir süre seni görmek istemiyorum." Dedim buz gibi bir sesle . Poyraz kaşlarını çatmış bana bakarken geri döndüm ve yürümeye başladım. Beni kolumdan tutup kendine çevirdi.

" Nereye gidiyorsun?" Dedi yüksek bir sesle. Zaten sinirliydi benim böyle yapmam onu daha da sinirlendirmişti.

Dik bir şekilde durdum.

" Yağız'ın yanına." Dedim. Bunu söylediğim de kolumdaki eli gevşedi ve bir süre sonra tamamen bıraktı.

" Ne dedin sen?" Diye sordu anlamamış gibi.

" Asel o sana ne dedi farkındasın değil mi?" Diye sordu.

" bu konu benimle Yağız arasında seni ilgilendirmez ." Dedim. Elini hızla saçlarından geçirdi ve sinirli bir şekilde güldü.

Bana ilk kez hayal kırıklığı içinde baktı ve arkasını dönüp gitti. O giderken onu izledim. İçimde bir boşluk oluştu. Sabki ağzım git desede kalbim kal diyor gibiydi.

Toparlanıp Yağız'ın odasına girdim. Tek başına yatıyordu. Beni gördüğünde yavaşça doğruldu. Yanına yaklaşıp oturdum.

" gelmezsin sanıyordum." Dedi.

" seni merak ettim. " dedim soğuk bir sesle.

Alaylı bir şekilde güldü ve vay be der gibi kafasını salladı.

Bir anda yaklaşıp patlayan kaşını öptüğümde kaskatı kesildi.

" acıyor mu?" Diye sordum. O ise cevap vermek yerine şaşkınca bana bakıyordu.

Onun bu haline gülüp ayağa kalktım. O ise gitme der gibi bakıyordu.

" gitme Asel." Dedi bana ." Beni bekle beraber çıkalım .:

"Olmaz, ben giderim. Sen beni merak etme." Dedim.ve dışarı çıktım.

Aslında gitmeyecektim çünkü Ceren daha çıkmamıştı. O çıkana kadar biraz bakçede hava alsam iyi olurdu.

Bahçeye çıktım ve yürümeye başladım.
Poyraz gitmişti. Beni bırakıp gitmişti.
En ufak tribimde beni bırakmıştı.
Ben bunları düşünürken bir kol uźandı ve beni bir araya çekti.

Kafamı kaldırdığımda bunun Poyraz olduğunu gördüm. Sırtımı duvara yasladı ve üzerime eğildi.

" gittiğimi sandın değil mi?"diye fısıldadı. Nefesi yüzüme çarpıyordu.

Duvarla onun arasında kalmıştım.
Konuyu tamamen değiştirip kafama takılan şeyi sordum.

" benimsin dedin." Dedim. Bu dediğimle sırıttı .

" benim değil misin ? " diye fısıldadı.

Ben cevap vermeyince gözleri yüzümde dolaştı ve ve en sonunda dudaklarıma indi. Sertçe yutkunduğnu duydum.

Kollarıni iki yanıma açarak üzerime eğildi ve dudaklarıma dudaklarını bastırdı. Daha sonra beni öpmeye başladı. Öyle güzel öpüyordu ki.

Kalbim yerinden fırlayacak gibiydi.
Dayanamayıp bende ona karşılık verdiğimde hırladı ve daha sert öptü.

Elimi göğsüne koyup onu benden uzaklaştırdığımda huzursuz olduğunu belirten sesler çıkardı.

O an kendimden bile beklemediğim bir şey dedim.

" seninim."