DUVARLARI YIK

136 11 8
                                    

Şarkı önerisi:Hadise-yaz günü

Biri benimle oyun oynamıyordu,oynayamıyordu. En azından deniyordu.
  Ben kod: 66 herkesin aradığı ünlü hacker. Birileri beni çıkmaza sokmaya çalışıyordu ama unuttuğu bir şey vardı.
Ben kod :66'ydım.

Bir hışımla aynaya yapışılı olan kağıdı aldım ve cebime koydum. Bu kağıt ileride bana bir ipucu olabilirdi. Daha sonra hızla lavabodan çıktım ve yazılım odasına doğru ilerlemeye başladım . Bu kişi kimse onu bulmalıydım.

Yazılım sınıfının kapısını açıp içeriye girdiğimde burada yalnız olmadığımı anladım. Gördüğüm kişiyle bir anlık ufak çaplı bir şok yaşadım.

"Yağız, senin ne işin var burada" dedim sesimi olabildiğince sakin tutmaya çalışarak. Ne kadar başarılı olabilmiştim bilmiyordum. Hadi ama Yağız bu okulda bile okumuyor. Olamaz, olamaz değil mi ? Yağız kaydını bu okula almış olamaz degil mi?
Aahhh kimi kandırıyorum ki çocuk gelmiş işte ,yapıştı bırakmıyor ki!!!

"Sen nereye ben oraya güzelim. Sana tekrar görüşeceğimizi söylemiştim."dedi.

Yağız'la oyalanmaya hiç vaktim yoktu. Çok daha önemli işlerim vardı. Yağız'a göz devirip bir bilgisayarın başına geçtim ve bilgisayarı açmaya koyuldum. Tabi bu sırada Yağız'ın meraklı bakışlarına maruz kalıyordum. Daha fazla dayanamayarak Yağız'a doğru dönüp

"Senin işin gücün yok mu? Ah pardon beni göz hapsine sokmak ve rahatsız etmek dışında." Dedim iğleneyici bir sesle.

Ablanız saplıyor gençler!!!

Yağız bakışlarını açılmakta olan bilgisayardan ayırıp gözlerini gözlerime sabitledi ve "Benim tek işim sensin güzelim"dedi.

Hadi ama bu çocuk kendini romantik mi sanıyordu? Off gerçekten uğraşamayacağım.

Bilgisiyar açılınca yapacaklarımı Yağız'ın görmesini istemediğim için ona

"Yağız sen mi gidersin yoksa ben mi gideyim ?" Diye sordum.

Yağız'ın anında yüzü düşmüştü. Daha sonra elini mousenin üstündeki elimin üzerine koydu. Elimi çekmek istedim ama daha sıkı kavradı ve yüzümü kendisine doğru çevirdi. Ağlamaklı bir ifadeyle;

" Neden böyle yapıyorsun Asel , neden yanında olmama izin vermiyorsun? Görmüyor musun? Senin yanında olmak istiyorum. Beni görmeni istiyorum. Sadece senin için okulumu değiştirdim.
Sadece senin için ,başka biri için değil! ama sen böyle olmasını istiyorsan senin istedigin gibi olsun . Kaydımı bu okuldan aldırıp giderim buradan. Bir daha da karşına çıkmam." Dedi ve elimi bırakıp kapıya doğru yürümeye başladı.

Söyledikleri içimde bir yerde bir başka Asel'i uyandırmıştı. Benim düşüncelerime saygı duymuştu.  Lise hayatım boyunca Yağız'ın peşimi bırakması için uğraşmıştım ve en sonunda istediğime ulaşmıştım ama bir eksiklik vardı. Sanki bunun böyle olmaması gerekiyordu. Belki de ona bir şans vermeliydim.

Tam sınıf kapısını açıp çıkacakken;

"Yağız "diye seslendim. Anında arkasını dönüp bana baktı. Yüzüme samimi bir gülümseme yerleştirerek ;

"Arkadaş olarak başlamaya ne dersin? "
Diye sordum.

Anında yüzü ışıldadı. Sonra yüz ifadesi birden düştü.  Bana inanmaz bakışlarını yollarken

"Benimle kafamı buluyorsun asel?" Diye mırıldandı.

"Hayır sadece sana arkadaş olarak başlamayı öneriyorum."dedim.

Ağır adımlarla bana yaklaşıp

" Bak Asel bunu bana acıdığın için yap-.."
Diyecekken sözünü kestim ve ;

" hayır, bunu sana acıdığım için değil , gerçekten arkadaş olmak istediği için söylüyorum." Dedim. Samimi olup olmadığımı anlayabilmek için dikkatle yüzüme baktı. En son samimi olduğum kanaatine varmış olacak ki ileri atılıp beni sıkıca kollarının arasına alıp sarıldı. Biraz sonra benden ayrıldığında yüzündeki geniş gülümsemeyi farkettim.
Gariptir ama onu mutlu etmiş olmak beni de mutlu etmişti.

"Peki o zaman ben gideyim senin işlerin vardır." Dedi ve gözleriyle bilgisayarı gösterdi. Evet, işlerim vardı hemde çok önemli işlerim vardı ama ben hayla burada dikiliyordum.

Merak etmekten kendimi alamadım acaba Yağız benim kod:66 olduğumu öğrense bana eski gözle bakar mıydı?
Böyle söylüyorum çünkü Yağız'ın babası ünlü bir şirket müdürü  ama Yagız'ın babası diğer iş adamları gibi parasını, herkesin hayran olduğu o şöhreti kendi emeğiyle kazanmıyordu. Kendisi ile iş görüşmesi için gelen iş adamlara rüşvet vererek bir şirketi ayakta tutuyordu.

Bende geçen sene bir şeylerden şüphe ederek Yağız'ın babası Kemal Bey'in telefonunu hackledim ve teorimin doğru olduğunu ispatladım. Bulduğum kayıtları  gizli bir kimlikle polise teslim ettim. Ben hiçbir zaman adeletsizlik yapmadım ve yapmayı da düşünmüyorum.

Herkes ünlü iş adamı Kemal Ateş'in şirketini batıranın kod:66 olduğunu biliyor ama kimse kod:66 nın Asel Atıcı olduğunu bilmiyor.
Şimdi gerçek kimliğimi bilen bir kişi çıktı ve benim o gizemli anonimin kim olduğunu bulmam gerekiyor.

Yağız'ı kafamı sallayarak onayladım. O da arkasını dönerek kapıya doğru ilerlemeye başladı . Tam kapıyı açıp çıkacakken ayağı kapının yanındaki sandalyeye takıldı ve tökezledi. Acıyla ayağını tuttuğunda onun yanına gelip

"İyi misin? "Diye sordum . Aslında bir yandan da gülüyordum.

"İyiyim iyiyim fazla heyecanlanınca sakarlığım tutuyor işte böyle."dedi ve ayağını yere koyup toparlandı.
Daha sonra bana göz kırptı ve
"Görüşürüz şimdilik arkadaşım olan leydim."diyerek sınıftan çıktı.

Kapı kapandığında kendimi  yüzümde kocaman bir sırıtışla kapıya bakarken buldum. Tabi hemen kendime geldim. Ne bu böyle mıç mıç tavırlar sana yakışıyor mu hiç Asel?

Hızla, daha önce açtığım bilgisayarın başına  geçip telefonu çıkardım. Planım anonim olarak yazdığı telefonun numarasından o telefonu hackleyip konumunu bulmaktı . Telefonda numarayı bilgisayara geçirip kodlarımı yazmaya başladım. Hızlı olmam gerekiyordu. Birine yakalanmak şuan isteyeceğim son şeydi.

Aniden kapı açılınca bilgisayarı kapatmak için yeterli zamanı bulamadım.

Ve işte olan oldu. Onun sesini duydum.

"Asel sen ne yapıyorsun böyle?"

HACKER KOD:66Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin