VEDA-2

175 13 25
                                    

Sesin nereden geldiğine baktığımda
bana platonik olarak aşık olduğunu düşündüğüm. Yağız'ın söylediğini anladım. Gözlerini arsızca üstümde gezdirmeye başladı. Bu durumdan rahatsız olduğum için rahatsızca olduğum yerde kıpırdandım.Kafamı kaldırdığımda Yağız'ın sesiyle birçok kişinin bana baktığını gördüm.Onlara aldırış etmeden kızların olduğu bölüme yürümeye başladım. Buradaki en yakın arkadaşım olan Neva'yı buldu gözlerim. Onun yanına gidip sıkıca sarıldım.Bunun üzerine diğer kızlarında yanımıza geldiğini gördüm.

"Seni özleyeceğim dostum ama nede olsa çok uzak biryere gitmiyorsun sadece artık aynı okula gitmeyeceğiz okul çıkışı bol bol görüşürüz." Dedi Neva.

"Aynen ya siz canınızı sıkmayın"dedi okulumuzun neşesi Su.

"Evet , sizi bilmem gençler ama ben Asel ile görüşeceğim."dedi ve bir sırıtış eşliğinde göz kırptı Yağız.

Geri kalan zamanda diğer kızlarlada sarılıp vedalaştıktan sonra herkese el sallayıp çıkışa doğru yürümeye başladım.

Tam okuldan çıkacakken Yağız'ın
"Asel bir dakika beklermisin?"
Diyen sesini duydum.

Arkamı döndüğümde Yağız'ın elinde küçük bir çiçek bestesi olduğunu gördüm. Yağız aslında kalbi temiz ve iyi niyetli bir çocuktu fakat tek sorun biraz arsız olmasıydı. Onu anlayabiliyorum çünkü insan kimi seveceğini seçemiyordu.

"Teşekkür ederim Yağız" dedim ses tonunu olabildiğince nazik tutmaya çalışarak.
Daha sonra ona cevap verme fırsatı bırakmadan hızla oradan uzaklaştım.

Yavaş yavaş İstanbul sokaklarını gezmeye başladım. Yoldan geçen insanların hepsinin farklı bir hikayesi vardı. Düşünmeye başladım acaba beni nasıl bir gelecek bekliyordu? Nasıl bir hayat , nasıl bir meslek?

Seneye üniversite sınavı vardı ve babam çok disiplinli biriydi. O yüzden dershaneye gidecektim. Herkes gibi benimde hayallerim vardı. Daha öncede bahsetmiştim bilgisayar mühendisliği
Okumak istiyorum. Kodlarla aram iyi
hatta nitelikli uygulama olan youtube ,
Google , Instagram gibi uygulamaları çökertmek kadar.....
Kandırdım. Aldırmayın çok daha iyisini yapabiliyorum. Bu kadarla sınırlı olduğunu düşünmediniz umarım.
Çantamdan kulaklığımı çıkarıp;

Perdenin altındakiler-"beni kendinden kurtar " (öneririm sevdiğim bir şarkı)
dinlemeye başladım.

Biraz sonra biraz yürüyüş yapmanın bana iyi geleceğini düşündüm ve ilerlemeye başladım.

Yüksek bir bağırış sesiyle kendime geldim.Biri

"YARDIM EDİN" diye bağırıyordu.
Bu bağırışına ağlamada eşlik ediyordu. Kulaklığımı çıkarıp etrafa baktığımda bu sesin biraz ilerideki ara sokaktan geldiğini anladım. Hızlı adımlarla oraya doğru yürümeye başladım.

Ara sokağa girdiğimde dört tane
benim yaşımda kız olduğunu gördüm.
Bunlardan ikisi sarışın biri esmer ve biride kızıldı. Diğer üçü kızıl olan kızı sıkıştırmıştı, esmer olan kız ,kızın kolunu sertçe tutuyor , sarı saçlı ve mavi gözlü olan kız ise bağırarak bir şeyler anlatmaya çalışıyordu.

Adımlarımı hızlandırıp onların yanına ulaştım.

"Ne oluyor burada?"dedim . Sesimi oldukça sert çıkarmaya çalışarak.

"Sanane be asıl sana ne oluyor? Karışma sen , hadi bas git."dedi esmer olan kız.

Peki ben burnumu sokmadan hemen hiçbir şey olmamış gibi bu salak kızı dinleyip gidecekmiydim : tabiki HAYIR

"Bakın kız korkuyor, olayı bilmiyorum ama bunu nazikçe konuşarak halledebileceğinizi umuyorum" dedim.

"Sen anlamıyorsun galiba burnunu sokma ve git ."dedi bağırarak sarı saçlı ve mavi gözlü kız. Bunu söylerken kolumu kavrayıp beni sertçe itmişti. Dengemi sağladıktan sonra kızıl kızın elinden tutup çekiştirmeye başladım. O da hiç ısrar etmeden beni takip etti.

Hemen yakındaki bir kafeye girdik.
İkimize de birer sütlü kahve sipariş ettikten sonra merakla ona bakmaya başladım. Saçları dağılmış gözleri kızarmıştı. Ben gelmeden ona vurmalarından şüphe etmeye başladım.

"Şimdi anlat bakalım ne oluyor , o kızlar senden ne istiyordu" dedim.

Cevap vermeden önce derin bir nefes aldı.

"Onlar okulun zorba kızları, sürekli birilerine bulaşırlar , bugünkü kurbanları bendim." Dedi.

"Ama öyle durduk yere bulaşmamışlardır öyle değil mi?
Bir sebepleri olmalı!" Dedim.

"Mavi gözlü ve sarı saçlı olan kız , adı Tuğba , matematik dersinde kopya çekti . Bende teneffüste onu hocaya söyledim  ama esmer olan yani Zeynep beni hocayla konuşurken dinlemiş ve Tuğba'ya söylemiş."dedi.

"Anlıyorum" dedim ve kahvemden bir yudum aldım. Biraz daha sohbet ettikten sonra kafeden kalktık. Adı
Ceren'miş ve benim gibi asosyal bir kızmış ,okulda kimseyle konuşmuyormuş.

Kafeden çıktıktan sonra biraz ilerleyip ayrıldık . Telefonu sessize almıştım ve hava kararmıştı.
Ah hadi ama BABAM!!.

NASIL unuturum babam beni merak etmiştir. Telefonu hızlıca açtım .
Ne 33 arama ve 24 mesaj mı?!!

Hemen rehberden "babam" yazısına tıkladım ve Telefonu kulağıma götürdüm. İlk çalışta açtı.

"Kızım sen neredesin Allah aşkına kaç saattir seni arıyorum ."dedi babam öfke dolu bir sesle.

"Gelince herşeyi anlatacağım baba tamam mı? Hemen geliyorum." Dedim ve Telefonu kapattım.

Hızla eve yürümeye başladım. Bir yarım Saat sonra evin önündeydim.

Günümün geri kalanı babama hesap vermekle , akşam yemeğiyle ve bilgisayarıma kod yazmakla geçti.

Kötü olan neydi biliyor musunuz?

Yarın yeni okulumun ilk günüydü.

Daha fazla zorlamadan kendimi uykuya teslim ettim.

HACKER KOD:66Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin