ORTAK

113 11 7
                                    


Şarkı önerisi : zaho-Roi 2 coeur

"Asel sen ne yapıyorun böyle?" Diyen kişiye kafamı çevirip baktım.

Poyraz'ın şaşkın bakışlarla bana baktığını gördüm. Evet, şimdi nasıl saçmalıyorum oynat bakalım. Hızla bilgisayarı kapatıp çantamı aldım.

"Hiiiç öyle, sıkıldım buraya geleyim dedim. Biliyorsun bilgisayarlarla aram iyidir."diyerek kestirip atmaya çalıştım. Ne kadar başarılı oldum bilmiyorum.

Pek başarılı olamamışım ki Poyraz hızla yanıma gelip , kapattığım bilgisayarı açtı. Onu engellemenin bir yararı olmayacağını düşünerek bakmasına izin verdim. Bilgisayarı açtığında önüne ustaca yazılmış bir sürü kod çıktı.

"Asel , bunların hepsini sen mi yazdın?" Diye sordu. Onu çok iyi ve kendi halimde bir hacker olduğuma inandırabilirdim belki ama sağ üsť köşedeki KOD:66 yaźısını görmeseydi.

Ağzı bir karış açılırken bana dönüp

"Asel ,sen Kod : 66 mısın?"diye sordu.

Sertçe yutkunup bilgisayardaki kodlarımı silip,hesabımı yok ettikten sonra hayla şokun etkisinden çıkamamış olan Poyraz'a döndüm.

"Bak Poyraz, seni anlıyorum şaşırdın ama ben yani kod: 66 kötü bir hacker değil. Bu zamana kadar hep bu dünyada olmayan adaleti saĝlamak için uğraştım."diyerek kendimi açıklamaya çalıştım poyraz'ın ağızdan çıkıcak her kelime benim için önemliydi.

Kod:66 olarak ilk defa ortaokulda 6. Sınıfta iken girmiştim yazılım dünyasına.

6 yıllık emeğimin bu kadar çabuk tuzla buz olmasını istemiyordum. Kimliğimin açığa çıkması adalet bakımından benim için pek bir şey ifade etmiyordu ama iş adamlarının , ünlülerin ve büyük hack gruplarının planlarını altüst ettiğim için benden intikam alacaklardı.

Bu tahmin ettiğimden daha büyük sıkıntılara yol açabilirdi. Artık önümde tek bir seçenek vardı oda:Poyraz'a her şeyi anlatıp onu kendi tarafıma çekmek.

Umarım başarabilirim.

"Asel ben ne diyeceğimi bilmiyorum. Kod :66 çok büyük ve ünlü bir hacker ."
Dedi ve kendini masaya yasladı.

"Poyraz bana yardım etmen lazım."diyerek söze bodaslama daldım. Bir çıkmaza girmiştim ve bu çıkmazdan tek başıma çıkamazdım. Belki size çok basit birşey olarak gelebilir ama kimliğimin açığa çıkması intikam için birçok kişinin başıma üşüşmesi anlamına geliyor. Şuan da bile birçok hack grubu kod:66 'nın gerçek kimliğini bulmak için uğraşıyor.

"Peki neden böyle bir şey yapayım Asel ?" Dedi ve gözlerini kıstı. Kalçasını masadan ayırıp, bana doğru bir adım attı.

"Ben sana insan gibi yardıma ihtiyacım olduğunu söyledim Poyraz . Ama sen illa bir sebep arıyorsan ,seni babanın işten çıkarılmasıyla ilgili bir tehditle kendi tarafıma çekebilirim." Dedim ve aynı kararlılıkla yüzüme umursamaz bir gülümseme yerleştidim.

Söylediklerim çok komik bir şeymiş gibi sesli bir şekilde güldü.

"Yaa nasıl olacakmış o iş. Daha babamın ne iş yaptığını bile bilmiyorsun. " dedi ve yüzümü incelemeye başladı.

Hııh işte şimdi bildiğim yerden geldi hocam.

"Sen pek emin olma bence sonuçta ben kod:66'yım öyle değil mi?"dedim ve onun yaptığı gibi sinsi bakışlarla yüzünü incelemeye başladım.

"Baban işinde gayet yetenekli bir avukat ve geçenlerde 3 kıza tecavüz etme suçuyla kendine gelen bir suçlunun serbest bırakılmasını saĝladı. İstersem bunun hakkında kanıt bulamayacaĝımımı sanıyorsun? Sence bu kadar şeyi nasıl biliyorum Poyraz bi anlatsa? "Dedim ve Poyraz'ın şekilden şekile giren yüzünü inceledim.

Az önceki yüz ifadesinin aksine gülmüyordu aksine sinirlenmişti ,kaşları çatılmış ve çenesi seğiriyordu. Evet. Sanırım onu korkutmayı başarmıştım.

Bogazını temizledikten sonta sertçe yutkunup söze girdi.

" kimliğini açıklarsam ortada kod:66 diye bir şey kalmaz . O yüzden fazla heveslenme. Seni ilk gördüğümde iyi arkadaş olabileceğimizi düşünmüştüm ama yanılmışım." Dedi . Hadi ama şimdi ne yapacaktım ,onu nasıl ikna edecektim?
İkna kabiliyetim hiçbir zaman iyi olmamıştır ki benim.

Tek umut kırıntılarını da kullanıp

"Ne istiyorsun ? Beni açık ettikten sonra ne değişecek ? Daha mı mutlu olacaksın ha ? Eğer öyle olacaksa tamam sen bilirsin? "Dedim . Aslında amacım pes etmek değildi , amacım yaptığı şeyin bir genç kızın 6 yıllık emeğini mahvedip , hayatını karartmaktan başka bir şeye yaramayacağını göstermekti. Olaya gelin, sanırım işe yaradı. Zeki çocuk işte.

Derin bir nefes alıp ;

"Tamam sana yardım edeceğim. Ama bana her şeyi anlatmanı istiyorum hiçbir şeyi atlamadan ve en önemlisi neden yardıma ihtiyacın olduğunu ." Dedi.

Kafamla bir boş sırayı işaret edip oturmasını istedim. O da dediğimi yapıp hemen oturdu. Derin bir nefes alıp anlatmaya başladım.

Ona kimlerle işbirliği yaptığımdan , hangi şirketleri çökerttiğimden ve en önemlisi çakma anonomden söz ettim. Sözümü hiç kesmeden can kulağı ile dinledi beni.

Sözlerimin sonuna geldiğimde ;

"Peki , sana bilmen gereken her şeyi anlattım. Artık bana yardım edecekmisin? " diye sordum.

Derin bir nefes alıp

"Sana yardım edeceğim Asel . Merak etme." Dedi .

" teşekkür ederim." Dedim ve sınıf kapısına dogru ilerlemeye başladım.

Elimi kapının kulpuna koyup tam kapıyı açacakken Poyraz'ın sesini duydum.

"Asel bekle" dedi . Onu döndüğümde bana kafasıyla kapının alt aralığından geçirilmiş olan bir kağıdı işaret ettiğini  gördüm.

Evet, sanırım bu oyun gitgide büyüyordu.
Anlamıyorum, bana bunları yapan kişi neden direkt kimliğimi açık etmek yerine benimle oyun oynamayı seçiyordu.

Şaşkınlığımı üstümden atıp yere dogru eğildim ve kağıt parçasını elime aldım. Bu sırada Poyraz da yanıma ulaşmıştı. Arkama geçip omzumun üstünden kağıda bakıyordu.

Yavaşça kağıdı yırtmamaya çalışarak kağıdı açtım. İçinde koyu kırmızı bir kalemle yazılmış bir not vardı.

"ARTIK İKİ KİŞİ OLSANIZ BİLE , BU OYUNUN KAYBEDENİ SİZ OLACAKSINIZ."


HACKER KOD:66Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin