ACI GERÇEKLER

41 6 9
                                    

Şarkı önerisi: günaydın

Nefesifim kesildiğini hissettiğimde telefon ellerimin arasından kayıp yere düştü.

Gözlerim dolmaya başladığında önümde 
tanıdık bir simaya rastladım.

Kafamı kaldırdığımda keyifle sırıtan Poyraz'ı gördüm.

" kod:66... yolun sonuna geldin." Dedi.

Beynimden vurulmuşa dönmüştüm. Hayal kırıklığı bütün bedenimi sararken ne yapacağımı şaşırmıştım.

Poyraz..oydu. çakma anonim oydu.

" sen.." dedim. Devamını getirememiştim dizlerimin önüne çöktüğümde ellerim yeri buldu. Her zaman olduğu gibi donmuştum.

Ben hayatım boyunca birine güvenebileceĝimi düşünmüştüm. Hatta düşünmekle kalmamış güvemiştim.

Ben Poyraz'a güvenmiştim.

Kafamı yavaşça kaldırdım ve ıslak gözlerimle ona baktım. Keyifle sırıtıyordu.

Birden ayağa kalktım ve onun yanına gittim ve onu ittim.

" neden yaptın dedim." Diye bağırdım.

" senin kod:66 olduğunu en başından beri biliyordum Asel ama sen salak gibi anlamadın. Yolumdan çekilmeni sağlamam gerekti dünyanın en iyi hackeri olabilmek için."dedi.

Bir süre duraksadı ve ağır adımlarla yanıma doğru ilerlemeye başladı. Ayaklarım geri geri gitmek istesede geri adım atmadım atmayacaktım.

Kafamı dikleştirdim ve " nasıl yapmayı planlıyordun peki?" Diye sordum.

Alaycı bir şekilde güldü .
" Asel ben hayatına girdiğimden beri bilgisayarı eline almıyordun. Kendi hakkında çıkan haberleri görmüyor musun?" Diye sordu.

Sonra cebinden telefonuni çıkarıp bana doğru gösterdi.

Ünlü hacker kod:66 devri kapandı.

Artık hackerliği bıraktığı zannediliyor.

Hacker kod:66 sahalardan ayrıldı.

Gibi bir çok haber vardı.

Bu sırada Poyraz bana doğru bir adım daha atmıştı. Çok yakındık. Yüzünü yüzüme yaklaştırdığı sırada sırıtıp:

" Hackerlığa bay bay de kod:66 çünkü artık tüm kötülük yaptığın kişiler senin gerćek kimliğini biliyor."

Gözüm dolmaya başlamıştı.
" Ben onlara kötülük yapmadım tamam mı?" Dediğim sırada bir el Poyraz'ı tutup çekti ve yüzüne bir yumruk geçirdi.

Ne olduğunu anlamadan o kişi Poyraz'ı yatırdı ve art arda yumruk atmaya başladı.

Ağzımdan bir çığlık çıkmıştı sadece.

Gözüm karardığında tek bir şey duymuştum.

" Asel, iyi misin? Güzelim lütfen gözlerini aç."

Ceren'in Ağzından

Bugün okul çıkışı her zaman yaptığım gibi ablamın yanına gitmeyi planlıyordum.

Yaklaşık bir yarım saat sonra hastaneye varmıştım. Ablamın odasına doğru ilerlerken birden biriyle çarpıştım.
Tam yere düşecekken belimden yakaladı.

Kafamı kaldırıp baktığımda Yağız'ı gördüm ve o an hiç beklemediğim bir şey yapıp Yağız'ın dudaklarına bir buse kondurdum.

Yağız'dan uzun süredir hoşlanıyordum.
Ama beni hir türlü görmüyordu veya görmek istemiyordu. Pek çok kez denemiştim ona kendimi göstermeyi ama bir türlü başarılı olamamıştım.
Çünkü o Asel'i seviyordu. Bunu biliyordum. Yağız'da biliyordu ama olmuyordu o da benim gibi karşılıksız seviyordu. Ben yorulmuştum. Karşılık alamamaktan yorulmuş ve bitap düşmüştüm. Artık daha fazla taakatim kalmamıştı. Belki şuan yaptığım yanlıştı ama buna o beni mecbur bırakmıştı. Oda üzülüyordu,o da yoruluyordu karşılıksız sevmeden. Bunu görebiliyordum.

Şuan belimde ki eli gevşemiş şaşkın bir şekilde bana bakıyordu. Kızardığıma emindim.

Şaşkın ifadesi sinirli bir ifadeye döndü ve beni bırakıp birkaç adım geriledi.

" bunu niye yaptın?" Diye sordu.

"Çünkü beni görmüyorsun ve ben bundan yoruldum. Hadi ama Yağız beni en iyi sen anlarsın. Sen de Asel'i seviyorsun ama Asel Poyraz'ı." Dedim.

Sinirle saçlarını elinden geçirdi.

" evet, ben Asel'i seviyorum ama onun duygularına saygısızlık yapıp onun izni olmadan onu öpmüyorum." Diye bağırdı.

Ben asosyal bir kızdım ama bugün susmayacaktım. Kaç gündür Yağız'ın ruh gibi ortalıkta gezmesine göz yummuştum ama artık yummayacaktım. Gerçekleri görmesini sağlayacaktım.

" anla artık Asel seni sevmiyor. Boşuna zorluyorsun. Kızın peşini bırak artık. " dedim.

Gözleri artık sinirle bakmıyordu. Daha çok üzgün bakıyordu.

Acı bir şekilde güldü.
" çabalamıyorum mu sanıyorsun? Sen ne biliyorsunki?" Dedi ve arkasına bakmadan gitti.

Gözlerimin dolduğunu hissettiğimde ablamın odasına dogru hızla ilerledim. Kapıyı açıp içeri girdiğimde kapıyı kapatıp yere çöktüm. Kafamı ellerimin arasına alıp hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladım.

Gözlerimden artık yaş gelmeyi bırakınca ayağa kalktım ablamın yatağının yanındaki sandalyeye oturdum.

Onun o narin saćlarını okşadım.

" Abla , beni niye hiç kimse sevmiyor?
Sevilmiyecak biri miyim ben?" Dediğimde gözümden bir damla daha yaş akmıştı.

" Sadece sen vardın beni ayakta tutan ama bu aralar varlığını hissedemiyorum abla. Sanki aramızdaki bağ zayıflıyor gibi ve sen ayağa kalkıp bana sarılıncaya kadar düzelmeyecek gibi."

Burnumu çekip ayağa kalktığımda ablamın solgun yüzüne bir daha baktım. Çok daha güzel bir hayat hak ediyordu.

Kapıyı açtığımda karşımda gördüğümde tanıdık yüzle şâşkınlığımı gizleyemedim.

O gitmemişti...

HACKER KOD:66Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin