Şarkı önerisi: Manga - cevapsız sorular
Yaşananlar hiç yaşanmamış gibi
Söylenenler hiç söylenmemiş gibi
Birde sen karşıma geçtin
Başka biri var biri var dedin
İnanamadım gittiğine...
Sustu bu gece karardı yine ay
Kaldı geriye cevapsız sorular
Kafamı kaldırdım ve onun yüzüne zorlukla baktım. Yüzünden okuyabildiğim tek duygu özlemdi. Pişmanlık yoktu. Sanki bir daha olsa aynısını yaparmış gibi.
Bana doğru bir adım attığında hemen geri çıktım. Her şeyin bu kadar kolay olacağını düşünüyorsa yanılıyordu.
" Uzak dur benden." Dedim sinirle.
Onu tekrardan görmek ağlama isteğimi arttırmıştı ama ağlamayacaktım. En azından onun yanında.
" Asel..." dedi. " Asel beni dinlemek zorundasın. Ben böyle olsun istemedim.
Hiçbir şey bilmeden yargılama."
Sinirle elimi saçımdan geçirip güldüm.
" ha suçlu ben oldum yani. O da iyiymiş."
Yüzü kasılmıştı. Sinirli bakıyordu.
" Bak Asel, anlamıyorsun. Çok severken vazgeçmek zorunda kalmanın acısını anlamıyorsun." Dedi.
Kalbim ağrıyordu. Eski duygularım açığa çıkıyordu. Onun karşımda olması bile beni böyle etkiliyordu. Dik duruşumu bozmadan;
" herhangi biriyim değil mi senin için. Böyle olmasam neden bana bir veda dahi etmeden gitmezdin. Ya da hiç gitmezdin." Dedim. Söylediklerim suratıma tekrardan çarparken ben hayla
neden ben onu unutmuşken geldiğini sorguluyordum.
" Herhangi biri değilsin. Yapma , canım yanıyor." Dedi . Sinirinden eser kalmamıştı. Bana beklentiyle bakıyordu.
" başka bir yerde, başka bir zamanda ."
Güldüm. Sadece güldüm.
" dediğim gibi artık çok geç Ateş. Benim bir sevgilim var. "Dedim. Bunu dememle yüz ifadesi değişti. Artık bana hayal kırıklığıyla bakıyordu.
Arkamı döndüm.
" başka bir zaman başka bir yerde dediğin gibi ama bir fark var. Başka kişiliklerde..." dedim ve kapıyı açıp onu arkada bırakarak çıktım.
Sinirlenmiştim, üzülmüştüm ve en kötüsüde özlemiştim. Böyle olmamalıydı.
Bizim masalımız böyle bitmemeliydi.
Geri gelmişti ama neden 2 yıp boyunca onun kokusuna hasret olduğum zamanlar neredeydi?
Kafamı çarptığım sert şeyle sendeledim. Yukarı baktığımda bunun Poyraz olduğunu gördüm. Bana endişeyle bakıyordu.
Ben sendeleyince bana destek olmak için kolumdan tutmuştu.
" Seni merak ettim. Ne oldu niye çağırıyormuş seni müdür? " dedi.
Boğazımı temizleyip biraz düşündüm.
" önemli bir şey değil ya. Kayıt işlemlerinde küçük bir sıkıntı olmuş. "
Dedim. İlk önce bana garipser bir şekilde baktı. Daha sonra sırıttı ve beni yanına çekip kolunu omzuma attı.
" kötü bir şey olmamasına sevindim. Gel beraber dışarı çıkalım. Zaten dersin bitmesine az kaldı."dedi. Onu kafamı sallayarak omayladım.
Biz bahçeye doğru yürürken karşıdan Ateş'i gördüm. Bizi böyle gördüğünde yüzündeki sinir çok net bir şekilde okunuyordu. Sağ elini yumruk yapmış bir şekilde sıkıyordu. Bana değil de Piyraz' a sinirli bir şekilde bakıp ayrıldı.
Poyraz'da Ateş'i görmüştü.
" yeni öĝrenci galiba . Ne derdi varsa artık." Dedi.
" heralde." Demekle yetindim.
Dışarı çıktığımızda zil çalmıştı.
" evet, şimdi planımız nedir ? " diye sordum. Poyraz tam ağzını açıp bir şey söyleyecekken telefonu çaldı. Bana eliyle bir saniye işareti yaptıktan sonra telefonu açtı. Bende ayağımla yere daireler çizerek onu beklemeye başladım.
" Alo"baya bir süre bekledikten sonra gözleri beni buldu ve ;
" evet" dedi." Hemen geliyorum."
Telefonu kapatıp bana döndü.
" sevgilim, benim bir işim çıktı ama söz veriyorum en kısa zamanda bunu telafi ediceğim." Dedi ve benim bir şey dememe fırsat vermeden gitti.
Evet, gitti.
Şaşırdım mı? Hayır.
Yavaş yavaş yaĝmur yağmaya başlamıştı ama benim umrumda değildi. Bir kez daha kemdimi yalnız hissediyordum.
Bir kez daha sorguladım ve bir kez daha bu hayatı. Poyraz 'a güveniyordum. Onu seviyordum. Ateş'in gelmesi bütün düzenimi sarsmıştı ama ben bunu yıkmasına izin vermiyecektim.
Yaĝmura aldırmadan yakındaki parka gittim. Salımcağa oturdum yavaşca sallanmaya başladım. Düşündüm, şuan nasıl bir durumda olduğumu.
Yağız eskisi gibi değildi. Poyraz 'la sevgili olduğumu anlamıştı.
Bana eskisi gibi yaklaşmıyordu. Unutmaya çalışıyordu. İkimiz içinde en iyisi buydu zaten. Umarım onunda karşısına beni unutturacak bir kız çıkar.
Ceren son yaptığımız konuşmadan beri okula gelmiyordu. Bende onu arayacak fırsatı bulamamıştım.
Tuĝba ve diğer kızlar eskisi gibibize bulaşmıyordu. Tuğba Poyraz'a aşıktı ama bu benim her şey gibi umrumda değildi.yine zorbalık yapıyorlardı . Arada bana kızgın bakışlarsa atıyorlardı.
Babamla aramız aynıydı. Babam, benim hacker kod:66 olduğumu öğrense ne yapardı hiç bir fikrim yoktu .
Annem vurulmamdan sonra ben iyileşene kadar yanımda kalmıştı ve sonra gitmişti. Anlamıyordu, ona ihtiyacım olduğunu anlamıyordu.
Ve ben. Ben değişmiştim. Ben unutmuştum. Ben ruhsuzlaşmıştım. Ben böyle olmasını istememiştim. Ben neşeli, hayat dolu biriydim. Ateş 'ten sonra değişmiştim. Küçüklüğümden beri kendimi böyle yetiştirmiştim. Şimdi bana Ateş'i unuttutturacak biri karşıma çıkmıstı. Yaralarımı sarabilecek ama Ateş kalbim gibi bunu da mahvetmişti. Ateş ruhum gibi bunuda mahvetmişti. Ateş neşem gibi bunuda mahvetmişti.
Ateş her şey gibi bunu da mahvetmişti.
Ben bir gün Ateş 'in karşısına geçip
" keşke beni senden vazgećmek zorunda bırakmasaydın ." Demeyi beklemiştim ama o hiç beklemediğim bir anda karşıma çıkmıştı.
Kafamı oturduğum salıncaktan kaldırdım . Islanmıştım ama aldırmıyordum.
İlk dikkatimi çeken bir ağacın gövdesine yaslanmış beni izleyen karartı olmuştu.
Biliyordum. Onun kim olduğunu biliyordum. Aldırmadım. Acı bir gülümsemeyle karşılık verdim. O da benim gibi ıslanmıştı.
O da bana gülümsedi.
En güzel gülüşüyle.
2 yıldır hasret kaldığım gülüşüyle.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HACKER KOD:66
Teen Fiction17 yaşında 11. sınıfa giden Asel, anne ve babasının boşanması üzerine İzmir'den İstanbul'a taşınır.Daha sonra okulunu değiştirmek zorunda kalır. Yazılıma ilgi duyan genç kız herkesin bildiği en ünlü hack gruplarının aradığı kod:66'dır.her şey yeni...
