Park Jimin | KS3

-29-

Ks3

"Ne demek tüm bunlar?"

Tia derince yutkunmuş, gözlerini kaçırarak başını hafifçe iki yana sallamıştı.

"Lara benim yüzümden bu hâlde Bay Park..."

Jimin sinirle ayaklanarak elini saçından geçirmiş olduğu yerde volta atmaya başlamıştı.

"Bana şunu baştan anlat Tia... Bu kız üniversiteli değil mi? Ne ara ajan oldu da hafızasını kaybedip başka bir hayata atıldı?"

Tia gergince bakışlarını ellerinden çekip ona çevirmiş sakince onu süzmüştü.

"Lütfen oturun, sakince konuşalım Bay Park."

Jimin onu korkutmamak amaçlı nefeslenip oturduğunda Tia hırkasının kollarını yukarı çekerek rahatlamaya çalıştı.

"Lara'nın babası Güney Kore Emniyeti, Ajan Birliği'nin müdürü olarak şu an iş başında... Aslında tam bahsettiğim zamanlarda bu işe atansa bile kendini kanıtlama süresi verildiği için çeşitli il ve ilçelerde emniyet müdürü ya da komiser olarak kısa süreliğine görevler yapıyordu."

Jimin, annnesinin bahsettiği Bay Kim'i hatırlayınca; aslında onun anlatmaya çalıştığı şeyin de bu olduğunu anlamıştı. Kendine lanet ederek gözlerini orta sehpadan çekip Tia'ya çevirdiğinde Tia devam etti.

"Lara, sizden sadece bir ay küçük hocam."

Jimin şaşkınlıkla ona bakakaldığında kafasında beliren yüzle duraksamıştı. Oysa, üniversite öğrencisi bir yana liseli bile diyebilirdi bu kız için...

"Lara polis akademisindeki karma elemeleri üçüncülükle bitirip ilk ona giren tek kızdı. Bu yüzden, emniyetin 'ajan' birimi; ilk beşe direkt teklif yolladığından tek kız olarak bu eğitimlere girdi. Ve oradan hem mental hem fiziki sağlam çıkan yedi kişiden biri oldu."

Jimin duyduklarını asla sindiremiyordu. Oysa gözünde masum gibi görünen bu kızın, onunla aynı yaşta olması ve aslında birçok belalı işin içinde oluşunu kabullenmek zorundaydı.

"Sonrasında ilk operatör adı altında çalıştığı masa başı işten ayrılmak ve sahada çalışmak istediğini söyleyerek dilekçe yolladı. Emniyet bunu onayladı ve denemek amaçlı en iyi ekibe dahil ettiler Lara'yı. Yaklaşık on üç vakaya kadar bir pürüzü asla çıkmadı."

Neye şaşıracağını bile şaşırmıştı Jimin. Onca şeyin içinde merak ettiklerini öğrenmenin ağırlığı mıydı hissettiği yoksa masum gördüğü insanın gerçeklerini öğrenmek mi?

"İzin günüydü. Karşılarına taşındığımız gün. Babası, Bay Kim benim durumumu öğrenmiş olmalı ki Lara'yı eve yolladı. Benimle şifreli konuşmaya başladığında, ajan olduğunu ve gerekli bilgilere ulaşması gerektiğini söylemişti. Film üzerinden anlatmıştı bunu ve daha iyi anlayamazdım belki de..."

Jimin hatırladığı konuşmayla duraksarken aslında Lara'nın üstü kapalı anlattığı bu şeyin bambaşka bir olaya bağlı oluşu onu ürpertmişti.