Park Jimin | KS3

-31-

Ks3

Lara, hızla arkası dönük olan Jimin'in arkasından yaklaşmış kafasına sertçe vurmuştu. Jimin hızla ona dönerken kaşları hızla çatılmıştı.

"Ne işin var senin burada?"

Lara sinirle gülerken onu boğmamak için zor duruyordu.

"Ne tesadüf? Ben de sana aynısını soracaktım tam da?"

Alaycı konuşmasına karşı Jimin sıkıntıyla nefes vermiş ancak ileride gördüğü büyük bedene karşı şaşkınlıkla gülmüştü.

"Taehyung'u da peşine mi taktın?"

"Senin pisliklerini tek başıma temizleyemezdim herhalde?"

Lara arkasını dönüp Taehyung'a işaret verdiğinde Taehyung hızlı adımlarla arka tarafa yönelmişti. Jimin ikisine anlamadığını belli eden gözlerle bakıyordu.

"Ne bok yiyorsunuz siz?"

Lara onu takmadan ceketinin altında kalan silahını belinden çıkarıp emniyetini açarken korumaları kontrol ediyordu.

"Senin aksine, yakalanması daha az riskli bir şeyler deniyoruz. Sen ne yapıyorsun?"

Jimin onu şaşkınlıkla izlerken patlayan torpil sesleriyle irkilmişti. Korumalar koşuşturarak arka tarafa yöneldiğinde Lara hızla eve doğru koşmaya başlamıştı.

Jimin ise şaşkınlığını üzerinden atmaya çalışarak arkasından gitmişti.

Lara kapının şifresinde göz gezdirirken Jimin alayla gülmüştü.

"Harika planın suya düşmüş anlaşılan?"

Lara onu dinlemeden tırnağını kutunun kenarındaki boşluğa takıp üzerindeki kılıfı çıkartmış, kabloları göz önüne sermişti. Hızla kablolardan beyaz olanı çekerken kapının kilidi açılmıştı.

"Senin aksine daha az riskli şeyler yapıyoruz derken ciddiydim."

Jimin göz devirirken Lara çoktan içeri girmişti. Hızla arkasından girerken Lara'nın merdivenlerden çıktığını görmesiyle derin bir nefes aldı.

Tia haklıydı.
Bu işi yaptığı her halinden belliydi.
Profesyonel davranıyordu.

Jimin arkasından çıktığında Lara kulağını yasladığı kapının ardındaki sesi dinlemiş gülmüştü.

Bakışları Jimin'e kayarken kaşlarını alaycıl şekilde kaldırmıştı.

"Seninki burada."

Jimin'e doğru fısıldamasına karşı gözlerini devirmesini umursamadan geri çekilip kapıyı sertçe açmıştı. Jong hızla onlara dönerken elindeki telefonla karşısındaki kişilere bakmıştı.

Tanıdığı simalar içten içe onu ürkütsede gülmüştü.

"Seni sonra ararım."